Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

bu talebinin ve maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, mal paylaşımı davanın aynı bir dava konusu olduğundan bu talebinin reddine karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı-Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile) 2013/74 esas sayılı dosyasının celbedilip dosya arasına alındıktan sonra birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.16.09.2014 (Salı)...

    DAVA KONUSU : Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarına karar verilerek ziynet eşyaları, ev eşyaları ve çeyiz eşyası talebi ile maddi manevi tazminat talep ettiklerini dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....

    Somut olayda, davalı borçlu ile diğer davalı eşi, boşanma davasına esas olmak üzere bir protokol hazırlamış ve bunu mahkemeye sunmuşlardır. Davacı alacaklı, anılan protokol ile borçlu tarafından eşine devredilen 8 adet taşınmaz (bağımsız bölüm) hakkındaki tasarrufların iptalini istemiştir. Davacının asıl amacı, boşanmaya ilişkin mahkeme hükmünün iptali değil, taşınmaz devrine ilişkin tasarrufun iptalidir. Tasarrufun tarafları karı-kocadır. Boşanma davasında tarafların mal bölüşümü mahkeme tarafından belirlenmiş değildir. Tarafların mahkemeye anlaşma şeklinde bildirdikleri iradeleri ile mal paylaşımı belirlenmiştir. Bu gibi hallerde borçlunun alacaklısından mal kaçırabilme imkanı vardır. Gerek tasarrufun iptali davalarında, gerekse HUMK.nun 446. maddesinde yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurmak suretiyle açılan davaların yasal düzenlemelerinin, aynı amaca yönelik olduğu kuşkusuzdur....

      Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilememiştir. Tarafların gerçekleşen eylemleri birliği temelinden sarsıcı nitelikte ve bu sonucu kabule yeterli değildir. Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde yer alan çekilmezlik ve temelden sarsılma unsuru davada gerçekleşmemiştir. Bu durumda davanın reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanma kararı verilmesi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 1.630 TL vekalet ücretinin, ... alınarak ..... verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.01.2018(Salı) .........

        Somut olayda, davalı borçlu ile diğer davalı eşi, boşanma davasına esas olmak üzere bir protokol hazırlamış ve bunu mahkemeye sunmuşlardır. Davacı alacaklı, anılan protokol ile borçlu tarafından eşine devredilen taşınmazlar hakkındaki tasarrufların iptalini istemiştir. Davacının asıl amacı, boşanmaya ilişkin mahkeme hükmünün iptali değil, taşınmaz devrine ilişkin tasarrufun iptalidir. Tasarrufun tarafları, karı-kocadır. Boşanma davasında tarafların mal bölüşümü mahkeme tarafından belirlenmiş değildir. Tarafların mahkemeye anlaşma şeklinde bildirdikleri iradeleri ile mal paylaşımı belirlenmiştir. Bu gibi hallerde borçlunun alacaklısından mal kaçırabilme imkânı vardır. Gerek tasarrufun iptali davalarında, gerekse HUMK.nun 446. maddesinde yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurmak suretiyle açılan davaların yasal düzenlemelerinin, aynı amaca yönelik olduğu kuşkusuzdur. Kaldı ki sistem kayıtlarına göre davalıların 06/12/2006 tarihinde yeniden evlendikleri de kesindir....

          DAVA KONUSU : Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma ve Mal Paylaşımı KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; davanın kabulü ile 100.000 TL manevi, 25.000 TL maddi tazminata hükmedilmesini, 20 adet 20'şer gram ağırlığında ziynet eşyalarının verilmesini, müşterek çocuk Murat Eren'in velayetinin tarafına verilmesini, 1000 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini dava ve talep etmiştir....

          DAVA KONUSU : Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma ve Mal Paylaşımı KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; davanın kabulü ile 100.000 TL manevi, 25.000 TL maddi tazminata hükmedilmesini, 20 adet 20'şer gram ağırlığında ziynet eşyalarının verilmesini, müşterek çocuk Murat Eren'in velayetinin tarafına verilmesini, 1000 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini dava ve talep etmiştir....

          Tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına ve fer'ilerine ilişkin hüküm, davada Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelden sarsılma unsuru gerçekleşmediğinden davanın reddi gerekirken boşanmalarına karar verilmesi nedeniyle bozulmuş, davacı kadın karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Ancak karar düzeltme talebinin incelenmesinden önce, Yargıtay'a hitaben gönderilen 03.02.2017 tarihli dilekçeden tarafların boşanma ve mali sonuçları konusunda aralarında protokol düzenledikleri anlaşılmış, bu protokol dikkate alınarak, taraflar duruşmaya çağrılıp bizzat beyanları da alınmak suretiyle sonucu uyarınca karar verilmek üzere davacının karar düzeltme talebinin kabulüne, dairemizin 28.03.2016 tarihli kısmen bozma ilamının boşanmaya yönelik ikinci bendinin kaldırılmasına ve hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

            Hukuk Dairesinin 04/06/2014 tarih ve 2014/10790 esas, 2014/12313 sayılı karar düzeltme talebinin reddine ilişkin ilamı ile kesinleştiği, müşteki ...un 23/03/2015 havale tarihli şikayet dilekçesinde, Avukat ...’ın temyiz kararından sonra bir yıl içinde açılması gereken mal paylaşımı davasını, telefon görüşmelerinde açacağına dair söz verdiği ve 1.500,00 Türk lirası harç parasını da gönderdiği halde açmadığını, verdiği vaatler ve mesajların telefonunda kayıtlı olduğunu bildirerek şikayetçi olduğu, sanığın savunmasında, müşteki ile aralarında mal paylaşımına dair herhangi bir vekalet sözleşmesi bulunmadığını belirttiği halde, müştekiden 1.500,00 Türk lirası değil 1.200,00 Türk lirası aldığını, araştırmaları neticesinde mal paylaşımı davasının konusu konutun boşanma davası açılmadan önceki bir tarihte müştekinin eşi tarafından bir başkasına satıldığı bu nedenle mahkemeye tedbir talepli davanın açılmadığı, mal paylaşımı davalarında dava açma süresinin 10 yıl olduğu, müştekinin başka bir avukatla...

              UYAP Entegrasyonu