Taraflar 29.9.1996 tarihinde evlenmiş, açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 25.5.2007 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden evlenme tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM.nin 170. maddesi uyarınca "mal ayrılığı" bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan “edinilmiş mallara katılma rejimi” geçerlidir (4721 sayılı TMK.nun 202.m). Dava konusu 975 m2 miktarında bahçeli ev vasfındaki 532 parselin, ...adına iken ölümü ile 9.2.1979 tarihinde mirasçılarına intikal ettiği, mirasçıların elbirliği halindeki mülkiyeti paylı mülkiyete dönüştürmeleri ve mirasçılar arasındaki pay devirleri sonunda 20.6.2003 tarihi itibarıyla 2/5 payın ... kızı ..., 3/5 payın ... kızı ... adına tapuda kayıtlı bulunduğu anlaşılmaktadır....
Davalının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağa yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; Somut olayda, ilk derece mahkemesince, tasfiyeye konu taşınmaz yönünden davacının yurtdışından yapılan ve genel hükümlere tabi olan protokole dayanmadığı, TMK düzenlenen mal rejimine ilişkin talebi olduğu gerekçesiyle 69.406,94TL değer artış payı alacağı, 34.689,05 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de karar hatalı olmuştur. Şöyle ki, tarafların boşanma kararından sonra yurtdışında noterde 30.11.2017 tarihinde ‘Boşanma Sonrası Mutabakatı/ Mal Ayrımı- Mal Paylaşımı- Uzlaşma’ başlıklı sözleşme yaptıkları, sözleşmenin varlığı ve içeriği yönünden ihtilaf olmadığı, sözleşmede tasfiyeye konu taşınmaza ilişkin düzenleme bulunduğu ve tasfiyeye konu taşınmaz yönünden mal rejiminin tasfiye edildiği, davacının işbu sözleşmenin ifasından kaynaklı değil mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak talebinin bulunduğu anlaşılmaktadır....
hak doğuracak biçimde evraklar tanzim ettiğini, davalının söz konusu hukuka aykırı fiillerini müvekkil haricinde diğer aile üyelerine karşı da gerçekleştirdiğini, dolayısıyla davalı eşin aile içerisinde borç sözleşmesi imzalatmaya ve aile üyelerinden sair sebeplerle imza toplamaya eğilimli bir yapısı bulunduğunu, söz konusu icra takip dosyalarına taraflarınca itiraz edilmiş olup davalı eşin itirazın iptali davaları ikame ettiğini, söz konusu davalar halen sonuçlanmamış olup müvekkilinin davalı tarafa borçlu olduğunun kesinleşmediğini, ayrıca taraflar arasında icra takip dosyalarının yanı sıra derdest olan boşanma, mal paylaşımı, itirazın iptali davalarında yargılamanın devam ettiğini ve bu davaların hiçbirinde "kesin hüküm" verilmediğini, ancak; davalı eş, itirazın iptali kararlarının kesinleşmesini ve yine taraflar arasında derdest olan mal paylaşımı davasının sonucunu beklemeden müvekkil hakkında cebri icra işlemlerine devam ettiğini, zira mal paylaşımı davası açısından bu dava neticelenmeden...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evlilik birliğinin temelden sarsılması (TMK.md.166/1-2) hukuki sebebine dayalıdır. Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesindeki anlaşmalı boşanma koşulları oluşmadan davalının, davayı kabulü hukuki sonuç doğurmaz (TMK. 184/3). Türk Medeni kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2021 NUMARASI : 2021/284 ESAS, 2021/657 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma ) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evli olduğunu, 4 çocuklarının olduğunu, davalının müvekkili ve çocukları ile ilgilenmediğini, müvekkiline para vermediğini, evini otel gibi kullandığını, evliliklerinin ilk aylarında davalının ailesinin tarafların evini kahvehane gibi kullandıklarını, sözlü şiddet, hakaret, maddi manevi zarar, ilgisiz ve iftira gibi şeyler uyguladığını, müvekkilinin çocukları için bunlara katlandığını, davalının Sibel Göktürk isimli şahısla kendisini aldattığını, davalının bir çok iş değiştirdiğini...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davacının davalılardan ... aleyhine açtığı mal paylaşımı davasının devam ettiğini, aynı zamanda boşanma kararıyla birlikte hükmedilip kesinleşen maddi ve manevi tazminatın davalı ...'ten tahsili için Hatay 4. İcra Md.nün 2014/7281 sayılı dosya ile icra takibi başlattığını, Medeni Kanuna göre eşler arasında yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimine göre her eşin karşılığını vererek elde ettiği mallarda diğer eşin katılım payının bulunduğunu, davalı ...'ün boşanma davasından sonra evlilik birliğinde edinilmiş mallara muvazaalı olarak hacizler koydurduğunu, devirler yaptığını, bu amaçla ......
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1327 KARAR NO : 2022/1318 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2022 NUMARASI : 2022/123 2022/154 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacının 16/02/2022 havale tarihli dava dilekçesine özetle; davalı ile tarihinde evlendiklerini ve bu evliliklerinden iki müşterek çocuklarının olduğu, davalı ile birbirlerine uyum sağlayamadıklarını ve müşterek hayatın çekilmez hal aldığını ve evliliklerini sürdürmenin mümkün olmadığını ve buna ilişkin 16/02/2022 havale tarihli protokol...
tedbir kararı verilmesi talepleri bulunduğunu, davalının Birleşik Krallık, Türkiye ve Libya olmak üzere birden çok vatandaşlığı bulunduğunu, öte yandan davalının vatandaşlığı olan devletlerde mal varlığı bulunduğunu, Türkiye ile Libya ve Birleşik Krallık arasındaki ikili anlaşmalar ve uluslararası anlaşmalar dikkate alınarak davalının Libya ve Birleşik Krallık'taki mal varlıklarının araştırılması ve mal varlığı tasfiye edilirken müvekkilinin alacak hesabına dahil edilmesi talepleri bulunduğunu, İstanbul 12....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Mal Paylaşımı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına-kısmen onanmasına dair Dairemizin 24.11.2015 gün ve 5442-22117 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Mal Paylaşımı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 28.06.2012 gün ve 23168-18062 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....