Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eşler arasında 15.03.2012 tarihinde geçimsizlik nedeniyle katılan ... tarafından açılan boşanma davasının duruşmasında (02.10.2013 tarihli 3. celsede) katılan ... ilk çocukları Nesrin'in çok ağlaması nedeniyle davalı-sanık eşi olan Kerim'in çocuğu yere fırlattığını çocuğun o anda öldüğünü ancak kendisini de tehdit ettiği için bunu kimseye söyleyemediğini anlatmış ve sanık hakkında kamu davası açılmış, ancak yerel mahkemece delil yetersizliğinden beraat kararı verilmiştir. Maktule ...'in beyin kanaması sonucu öldüğü sabit olup bu husus tartışmasızdır. Boşanma davası açan katılan ... duruşmada yaklaşık 3 yıl önce ölen çocuğunun babası tarafından öldürüldüğünü söylemiş ancak bu beyana taraflar arasındaki boşanma davası ve husumet olduğu gerekçesi ile yerel mahkemece itibar edilmemiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar v... 28.01.2009 (Çrş.)...

      Ne var ki, “zina” sebebine dayanan boşanma davasında, toplanan delillerin zinanın varlığını kabule yeterli olmaması durumunda, gerçekleşen olaylar evlilik birliğini temelinden sarsacak nitelikte ise, bu sebeple boşanma kararı verilebilir. Çünkü, kanun koyucu zinayı özel boşanma sebebi kabul etmekle, bu olayın evlilik birliğini onarılmaz şekilde temelinden yıktığını daha baştan kabul etmiş demektir. Dolayısıyla zinaya dayanan boşanma isteği, birliğin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma isteğini de içinde barındırır. Davalı tarafından daha önce açılan boşanma davası, “kusurlu” bulunarak reddedilmiştir. Sözü edilen davada toplanan delillerden davalının eşiyle birlikte yaşamaktan kaçındığı, evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmediği tespit edilmiş, eldeki davada da güven sarsıcı tutum ve davranışlarda bulunduğu gerçekleşmiştir....

        V.. vekili Av.A.. A.. geldi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Boşanma davası eylemli ayrılık nedenine (TMK.166/son) dayalıdır. Bu davaya dayanak oluşturan 2002/141 esas sayılı boşanma davası retle sonuçlanarak 4.2.2003 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı, ilgili dava dosyasına yönelik olarak daha önce de aynı hukuki nedene (TMK.m.166/son) dayalı davasını 6.2.2006 tarihinde açtığı halde 11.4.2006 tarihinde davasından feragat etmiştir. Feragat kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Davacı 2002/141 esas sayılı davaya dayanarak açtığı 2006/29 esas sayılı davasından feragat ettiğinden; artık aynı dava dosyasına (2002/141 esas) dayanarak aynı hukuki sebeple dava açamaz. Boşanma davasının bu nedenle reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırıdır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm her iki dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar v.10.02.2009 (Salı)...

            TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı hakkında yapılan Pol-Net sorgulamasında V-70 (Formalite Evlilik) tahdit kaydı bulunduğunun görüldüğü, ayrıca davacının ülkede kalışını haklı nedenlere dayandıramadığı, bu haliyle kısa dönem ikamet izni şartlarını taşımadığı anlaşılan davacının başvurusunun reddi yolunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ve bu nedenle Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı vekili tarafından, müvekkilinin Türk vatandaşı ile yapmış olduğu evliliğinin boşanma ile sonuçlandığı, boşanma kararında müvekkili lehine nafakaya hükmedildiği, müvekkilinin kısa dönem ikamet izni verilebilmesi için gerekli şartları sağladığı belirtilerek dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı ve bu nedenle temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır....

              Ne var ki, “zina” sebebine dayanan boşanma davasında, toplanan delillerin zinanın varlığını kabule yeterli olmaması durumunda, gerçekleşen olaylar evlilik birliğini temelinden sarsacak nitelikte ise, bu sebeple boşanma kararı verilebilir. Çünkü, kanun koyucu zinayı özel boşanma sebebi kabul etmekle, bu olayın evlilik birliğini onarılmaz şekilde temelinden yıktığını daha baştan kabul etmiş demektir. Dolayısıyla zinaya dayanan boşanma isteği, birliğin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma isteğini de içinde barındırır. Davalı tarafından daha önce açılan boşanma davası, “kusurlu” bulunarak reddedilmiştir. Sözü edilen davada toplanan delillerden davalının eşiyle birlikte yaşamaktan kaçındığı, evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmediği tespit edilmiş, eldeki davada da güven sarsıcı tutum ve davranışlarda bulunduğu gerçekleşmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :BoşanmaTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm v elayet yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-* Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....

                  Bu hususta davacı tanık bildirmiş ise de tanıkların boşanma davasına yönelik beyanda bulundukları görülmektedir. Dava boşanma davasından tefrik edilmiştir. Davacı tanıklarının boşanma davasında verdikleri ifade ile yetinilmesi doğru değildir. Davacı tanıklarının ziynet alacağı davası ile ilgili ayrıntılı beyanlarının alınması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenrle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 03/04/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Başkan V....

                    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple boşanma hükmünün kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmek suretiyle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın V.'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcını yatıran Ö.'a geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.02.2016 (Çrş.)...

                      UYAP Entegrasyonu