Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/17 esas, 2009/32 karar sayılı dosyası ile davacı erkek tarafından açılan ve reddedilen boşanma davasına ilişkin kararın kesinleştiği, tarafların reddedilen boşanma davasından sonra bir araya gelmedikleri ve 3 yıllık sürenin geçtiği, ne var ki anılan davada tarafların kusur durumunun tespit edilmediği, eldeki davaya göre tarafların eşit kusurlu olduğu belitilerek, tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davanın TMK 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık hukuksal sebebine dayalı olarak açıldığı, retle sonuçlanan boşanma davasını davacı erkeğin açtığı, o davadan sonra ortak hayatın yeniden kurulamadığı, eylemli ayrılık döneminde boşanmayı gerektiren kusurlu yeni bir vakıanın meydana gelmediği, bu haliyle ilk boşanma davasını açarak fiili ayrılığı başlatan ve boşanma sebebi yaratan davacı erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır....

    Davacı kadın zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine (TMK m.166/1) dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş mahkemece kadının zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talebinin reddine, TMK 166/1. maddesi uyarınca ise davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı kadının zina sebebine dayalı boşanma talebinin reddine ilişkin karara yönelik olarak hiç bir gerekçe yazılmamış, kararda denetime olanak verecek şekilde deliller tartışılarak ret ve üstün tutma sebepleri gösterilmemiş, vakıalarla ilgili herhangi bir tespitte bulunulmadığı gibi hükmün hangi delillere dayanılarak verildiği, hangi olayların sabit olduğu ve hangi nedenle zina sebebine dayalı boşanma talebinin reddedildiği kararda belirtilmemiştir. Açıklanan nedenlerle gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir....

      Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. b-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir....

        nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasının TMK.'nun 166/1 maddesi uyarınca kabulünün, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir seviyeleri ve yaşantıları, belirlenen kusur durumu dikkate alındığında; yargılama süresince kadın lehine, TMK.'nun 169 maddesi uyarınca takdir edilen tedbir nafakası ve miktarının, kadının, sabit gelirinin ve mal varlığı olmaması, boşanma nedeni ile yoksul duruma düşecek olması nedeni ile kadın lehine boşanma nedeni ile TMK.'nun 175 maddesi uyarınca takdir edilen yoksulluk nafakası ve miktarının, kadının, boşanma ile en azından erkeğin maddi desteğinden yoksun kalacak olması, beklenen menfaatinin zarar görecek olması, boşanmaya neden olan olaylar nedeni ile üzüntü duyması, kişilik haklarının zarar görmesi dikkate alındığında; kadın lehine boşanma nedeni ile TMK.'...

        Davalı-karşı davacı kadın tarafından, terditli olarak özel boşanma sebeplerinden zina (TMK m. 161), bu talep yerinde görülmez ise evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK md.166/1,2) boşanma isteminde bulunulmuştur. Yapılan incelemede; davacı-karşı davalı kocanın halen, başka bir kadınla birlikte yaşamaya devam ettiği ve bu kadından çocuğu olduğu anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi koşulları oluşmuştur. Davalı-karşı davacı kadın tarafından boşanma davası terditli olarak açıldığından ve öncelikle zina nedeniyle boşanma talep edildiğinden yerel mahkemece zina sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasının kabul edilmesinde bir yanlışlık bulunmamaktadır. Bununla birlikte; zina eylemi, mutlak boşanma sebebi olduğundan, boşanmaya neden olan olaylarda davacı-karşı davalı kocanın tamamen kusurlu olduğu yönündeki karar da usul ve yasaya uygundur. Bu sebeple, davacı-karşı davalı kocanın, karşı davanın kabulü ve kusur tespitine yönelik istinaf talebi yerinde görülmemiştir....

        Kusur durumu böyleyken mahkemece davalı erkeğin ağır kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak yasal şartları oluşmadığı halde (TMK md 174/2) davacı ... yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmamıştır. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....

          Dava, evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ileri istemine ilişkindir. Davacı kadının kabul edilen boşanma davası istinafın kapsamı dışında tutulduğundan taraflar arasındaki boşanma hükmü kesinleşmiştir. Yapılan incelemede; davalı tarafından Alanya 2. Aile Mahkemesinin 2019/598 esas sayılı dosyasında boşanma davası açıldığı, yargılama sonucunda davacı tarafça dava dilekçesindeki iddialarını ispata yarar delil sunulmaması nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği, ancak kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır....

          Aile Mahkemesinin 28.04.2017 tarih, 2016/145 esas - 2017/401 karar sayılı ilamının hüküm bölümünün 3. bendinin hükümden çıkartılmasına ve yerine 3. bent olarak “Dava tarihi olan 17.02.2016 tarihinden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere, davacı-karşı davalı kadın yararına 300 TL tedbir nafakasının (TMK md.169) davalı-karşı davacı kocadan alınarak, davacı-karşı davalı kadına verilmesine....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı- karşı davalı kadının açtığı boşanma davasında; taraflar TMK 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma davalarında, davalının kabul beyanının anlaşmalı boşanma (TMK md.166/3.) dışında bir hüküm ifade etmeyeceğinin (TMK md.184/3.) anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.21.12.2011 (Çrş)...

                UYAP Entegrasyonu