Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çoğunluk; TMK. nun 5. maddesi yollamasıyla bu mal rejiminde BK. nun 125. maddesinde yer alan 10 yıllık, azınlık ise; TMK. nun 178. maddesindeki bir yıllık zamanaşımı süresinin uygulanmasını benimsemiştir (2.H.D. 05.02.2007 T. ve 9383/1228 E/K). Mal rejimleri konusunda on yıllık zamanaşımı süresinin uygulanmasının gerektiği görüşünü savunanlar; TMK. nun 178. maddesinin TMK.nun boşanma kısmında yer aldığı, bu nedenle sadece boşanmanın eki niteliğinde bulunan davalar hakkında uygulanması gerektiği, mal rejimleri konusunda uygulanmasının mümkün olmadığı, maddenin kanunda yer alış biçiminin de buna engel olduğu gerekçesine dayanmaktadırlar. Kanun sistematiğine göre gerçekten TMK. nun 178. maddesi boşanma kısmında yer almaktadır....

    Asıl dava, davacı kadın tarafından Tavas Aile Mahkemesinin 2019/384 Esas sayılı dosyası ile açılmış TMK 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ileri ile davalı erkek tarafından cevap süresi içerisinde açılmış TMK 166/1 maddesine dayalı karşı boşanma davası olup, iş bu birleşen dava ise davacı kadın tarafından açılan TMK 161 maddesine dayalı boşanma davası ile terditli olarak açılan TMK 166/1 maddesine dayalı boşanma davası ve ferilerine yöneliktir. Davacı/ davalı kadın vekili 07/02/2023 tarihli dilekçesi ile, tarafların Denizli 3. Aile Mahkemesinin 2023/23 Esas sayılı dosyası ile anlaşmalı olarak boşandıklarını ve boşanma kararının 07/02/2023 tarihinde kesinleştiğini, bu nedenle taraflarca açılan davaların konusuz kaldığını kaldığını belirterek karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir....

    Dosyanın yapılan incelemesinde; taraflarca davalı-karşı davacı erkeğin TMK 166/1 maddesine dayalı kabul edilen boşanma davasındaki boşanma hükmü temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden kadının davası konusuz hale gelmiştir. Bu durumda konusuz hale gelen kadının boşanma davasının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi ve dava tarihindeki haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden hüküm kurulması gerekirken, esas hakkında yeniden karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

      Tarafların ret ile sonuçlanan ilk boşanma davasından sonra bir araya gelmedikleri, görüşmedikleri, ret ile sonuçlanan boşanma davasından sonra yaşanan yeni bir vakıa bildirilmediği, yine retle sonuçlanan ve kesinleşen boşanma kararında kadının kusurunun ispatlanamadığı dikkate alındığında ve yine erkeğe ilk derece mahkemesince belirlenen kusurlarının sabit olduğu, bu haliyle kadının kusursuz, erkeğin tam kusurlu olduğu kanaati oluşmakla davacı karşı davalı erkeğin kusura yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı karşı davacı kadının boşanma davası TMK 166/4.madde kapsamındadır. İlk derece mahkemesince yanılgılı değerlendirilme ile TMK 166/1.madde gereğince boşanma yönünden karşı davanın kabulü doğru görülmemiştir....

      Anlaşmalı boşanma davalarında “boşanmanın malî sonuçları” arasında yer alan maddî tazminata ilişkin ifade 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 174 hükmüne dayalıdır/yöneliktir. Anlaşmalı boşanma davasında “boşanmanın malî sonuçları” hakkında davacı kadın tarafından verilen beyan eşler arasındaki “katılma alacağını” kapsamamaktadır. (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 370-371) Davacı kadın tarafından açılan katılma alacağı davasının incelenebilmesi ve bu konuda işin esası hakkında bir karar verilebilmesi için eşler arasındaki geçerli kural mal rejiminin (yasal mal rejimi=edinilmiş mallara katılma rejimi) (= TMK. m. 202 f.I, 218-241) sona ermesi (TMK. m. 225 f. II) zorunludur....

        Davacı kadın vekilinin; kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK m. 175/1).Nafaka yükümlülüğünde kusur aranmaz (TMK m. 175/2). Davacı kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği sabittir. Boşanmaya neden olan olaylardaki kusur durumu da gözetilerek kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi isabetlidir....

        Kabule göre de; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır ( TMK m. 169). Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK m. 175/1).Nafaka yükümlülüğünde kusur aranmaz (TMK m. 175/2)....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından TMK 166/3. maddesine dayalı olarak açılan boşanma davasının ön inceleme duruşmasında, kadının anlaşmalı boşanmayı kabul etmemesi üzerine davacı-davalı erkek tarafından yargılamanın çekişmeli boşanma davası olarak görülmesi talep edilmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda erkeğin zina (TMK m.161) hukuki sebebine dayalı davasının reddine, davalı- davacı kadının ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebebine dayalı birleşen davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma veya ayrılık davası açılınca, hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK. m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK m 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası çoktur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadının açtığı boşanma davasında; taraflar TMK 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir. Diğer yandan davacı kadının, karardan sonra "akıl hastalığı" sebebiyle Türk Medeni Kanununun 405. maddesi gereğince kısıtlanarak babasının velayeti altına alındığı anlaşılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu