Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m.26/1). Davacı erkek dava dilekçesinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) hukuksal sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, mahkemece hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine (TMK m. 162) dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takdir edilen maddi manevi tazminat ve tedbir - yoksulluk nafakası miktarlarının yetersiz olduğunu beyan etmek suretiyle belirtilen yönden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının boşanma ve ziynete yönelik davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi müvekkili tarafından zinaya dayalı boşanma davası açıldığını, davaların birleştirilerek görülmesi gerektiğini beyan etmiştir. GEREKÇE : Dava TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağı, karşı dava boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

    Aynı zamanda TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan davanın şartları da oluşmuştur. Dosyamızda davacı kusursuz, davalı ise tam kusurludur. Kusursuz olan eşin açtığı boşanma davacı onur kırıcı davranışın mevcudiyeti ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile TMK madde 162 ve TMK madde 166/1 uyarınca kabul edilmiştir." gerekçesiyle her iki boşanma sebebinin de kabul edildiği anlaşılmaktadır. 1- Türk Medeni Kanununun 162. maddesine göre "Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir (TMK mad.162/1). Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer (TMK mad.162/2). Affeden tarafın dava hakkı yoktur (TMK mad.162/3)."...

    Dinlenen davacı-karşı davalı tanıklarının beyanları boşanma kararı verilmesine yeterli değildir. Bu durumda koca tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile kabulü doğru bulunmamıştır. b)Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı-karşı davacı (kadın) yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

      O halde, bu husus gözetilerek kadının boşanma talebi hakkında "konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurmak ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 3-Davacı-karşı davalı erkeğin tazminat için faiz talebi bulunmadığı halde istek aşılarak hüküm altına alınan tazminatlara yasal faiz işletilmesi doğru olmamıştır. 4-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....

        (Y2HD, 20.04.2006, 21518-5959, GENÇCAN-TMK-2., s.1388-1389) Boşanma davası davacı “kadın” tarafından “sürekli kalma niyetiyle” oturduğu (TMK. m. 19 f. I) (=yerleşim yeri) ve bu sebeple yerleşim yeri (TMK. m. 168) olan yerde/doğru yerde açılmıştır. Bu sebeplerle değerli çoğunluğun “farklı düşüncesine” katılmıyorum....

          (Y2HD, 20.04.200 Boşanma davası davacı “kadın” tarafından “sürekli kalma niyetiyle” oturduğu (TMK. m. 19 f. I) (=yerleşim yeri) ve bu sebeple yerleşim yeri (TMK. m. 168) olan yerde/doğru yerde açılmıştır. Bu sebeplerle değerli çoğunluğun “farklı düşüncesine” katılmıyorum....

            Bu nedenle davalı-davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru olduğu gibi, hükmedilen maddi ve manevi tazminatın miktarı da yeterlidir. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır (TMK m. 169). Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK md.175). Tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı belirlenirken, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gözetilir. Toplanan deliller, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi (TMK md.4) nazara alındığında kadın yararına hükmedilen nafakanın miktarının yeterli olduğu sonucuna varılmıştır....

            O halde davanın reddine karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı ise de bu yöne ilişkin bir temyiz bulunmadığından bu husus bozma sebebi yapılmamış yanılgıya işaret edilmekle yetinilmiştir. 2-Temyiz sebeplerine yönelik olarak yapılan inceleme neticesinde; a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....

              Asıl dava, TMK'nın 166/4. maddesi gereğince, fiili ayrılığa dayalı boşanma, karşı dava ise, TMK’nın 161. maddesi gereğince zina nedeni ile boşanma olmadığı takdirde, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferilerine ilişkindir. 1- Davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacının karşı boşanma davasında, ilk derece mahkemesi tarafından, TMK'nın 161. maddesi gereğince verilen kabule dair kararının kaldırılarak, davalı-karşı davacının karşı davada, davasının TMK 166/1. maddesi gereğince kabulüne karar verilmesine ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde: Her ne kadar davalı-karşı davacı tarafından, TMK'nın 161, 166/4 ve 166/1 gereğince ayrı ayrı boşanma davası açılmış ise de, ilk derece mahkemesi tarafından 02.12.2020 tarihli ön inceleme duruşmasında, davalı-karşı davacının açtığı boşanma davasının, TMK'nın 161. maddesi gereğince zina nedenine dayalı boşanma davası, olmadığı takdirde TMK'nın 166/4. maddesi gereğince fiili ayrılığa...

              UYAP Entegrasyonu