Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kusur durumu böyleyken mahkemece davalı erkeğin ağır kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak yasal şartları oluşmadığı halde (TMK md 174/2) davacı ... yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmamıştır. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucundu erkeğin ağır kusurlu olduğundan bahisle erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, kadının maddi ve manevi tazminat talebi ise daha önce anlaşmalı boşanma davasında erkek tarafından protokol gereği çocukların hesabına yatırılan paranın tazminat talebi niteliğinde olduğu, her ne kadar anlaşmalı boşanma davası reddedilmiş ise de yeniden talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğundan bahisle reddine karar verildiği görülmüştür....

      Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2010/264 esas, 2011/347 karar sayılı dosyası ile davacı erkek tarafından açılan ve reddedilen boşanma davasına ilişkin kararın 10/01/2012 tarihinde kesinleştiği, tarafların reddedilen boşanma davasından sonra bir araya gelmediği ve 3 yıllık sürenin geçtiği, ne var ki davacı erkeğin davalı kadına maddi tazminat vermesini haklı kılacak derecede kusurunun bulunmadığı kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davanın TMK m. 166/son hukuksal sebebine dayalı olarak açıldığı, retle sonuçlanan boşanma davasını davacı erkeğin açtığı, o davadan sonra ortak hayatın yeniden kurulamadığı, eylemli ayrılık döneminde boşanmayı gerektiren kusurlu yeni bir vakıanın meydana gelmediği, bu haliyle ilk boşanma davasını açarak ayrılmaya sebebiyet veren ve boşanma sebebi yaratan davacı erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır....

        Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/17 esas, 2009/32 karar sayılı dosyası ile davacı erkek tarafından açılan ve reddedilen boşanma davasına ilişkin kararın kesinleştiği, tarafların reddedilen boşanma davasından sonra bir araya gelmedikleri ve 3 yıllık sürenin geçtiği, ne var ki anılan davada tarafların kusur durumunun tespit edilmediği, eldeki davaya göre tarafların eşit kusurlu olduğu belitilerek, tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davanın TMK 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık hukuksal sebebine dayalı olarak açıldığı, retle sonuçlanan boşanma davasını davacı erkeğin açtığı, o davadan sonra ortak hayatın yeniden kurulamadığı, eylemli ayrılık döneminde boşanmayı gerektiren kusurlu yeni bir vakıanın meydana gelmediği, bu haliyle ilk boşanma davasını açarak fiili ayrılığı başlatan ve boşanma sebebi yaratan davacı erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır....

          Davacı kadın zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine (TMK m.166/1) dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş mahkemece kadının zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talebinin reddine, TMK 166/1. maddesi uyarınca ise davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı kadının zina sebebine dayalı boşanma talebinin reddine ilişkin karara yönelik olarak hiç bir gerekçe yazılmamış, kararda denetime olanak verecek şekilde deliller tartışılarak ret ve üstün tutma sebepleri gösterilmemiş, vakıalarla ilgili herhangi bir tespitte bulunulmadığı gibi hükmün hangi delillere dayanılarak verildiği, hangi olayların sabit olduğu ve hangi nedenle zina sebebine dayalı boşanma talebinin reddedildiği kararda belirtilmemiştir. Açıklanan nedenlerle gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir....

            Dava, evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ileri istemine ilişkindir. Davacı kadının kabul edilen boşanma davası istinafın kapsamı dışında tutulduğundan taraflar arasındaki boşanma hükmü kesinleşmiştir. Yapılan incelemede; davalı tarafından Alanya 2. Aile Mahkemesinin 2019/598 esas sayılı dosyasında boşanma davası açıldığı, yargılama sonucunda davacı tarafça dava dilekçesindeki iddialarını ispata yarar delil sunulmaması nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği, ancak kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır....

            Aile Mahkemesinin 28.04.2017 tarih, 2016/145 esas - 2017/401 karar sayılı ilamının hüküm bölümünün 3. bendinin hükümden çıkartılmasına ve yerine 3. bent olarak “Dava tarihi olan 17.02.2016 tarihinden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere, davacı-karşı davalı kadın yararına 300 TL tedbir nafakasının (TMK md.169) davalı-karşı davacı kocadan alınarak, davacı-karşı davalı kadına verilmesine....

              Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir (TMK md.336). Velayet kamu düzenine ilişkindir. Velayet düzenlemesi yapılırken aslolan çocuğun üstün menfaatleridir. Toplanan delillerden, müşterek çocuğun davacı anne ile yaşaması, çocuğun yaşı ve anne bakım ve şefkatine muhtaç olması nazara alınarak velayetinin anneye bırakılmasının küçüğün ruhsal ve bedensel gelişimi için faydalı olacağı sonucuna varılmış ve çocuğun velayeti anneye tevdî edilmiş, davalı baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmuştur. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı- karşı davalı kadının açtığı boşanma davasında; taraflar TMK 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir....

                nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK.'...

                UYAP Entegrasyonu