Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalar arasında bağlantı bulunması durumunda, davaların birleştirilmesine karar verilir (HMK m. 166/1). Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması, ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır (HMK m. 166/4). Boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddi-manevi tazminat (TMK m. 174/1-2), yoksulluk nafakası (TMK m. 175) gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür. Davalı erkek; ... 12....

    Boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddi-manevi tazminat (TMK m. 174/1-2), yoksulluk nafakası (TMK m. 175) gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür. Davalı-karşı davacı kadın; ... 2. Aile Mahkemesi 2021/195 esas sayılı dosyası ile TMK 161 maddesine dayalı boşanma davası açtığını, eldeki dava ile açılan davanın birleştirilmesini talep etmiştir. Buna göre, davalar arasında bağlantı bulunduğu anlaşılmakla, eldeki boşanma davası ile kadın tarafından açılmış olan davanın birleştirilerek, davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalar arasında bağlantı bulunması durumunda, davaların birleştirilmesine karar verilir (HMK m. 166/1). Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması, ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır (HMK m. 166/4). Boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddi-manevi tazminat (TMK m. 174/1-2), yoksulluk nafakası (TMK m. 175) gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür....

        Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, dava dilekçesinde boşanma sebebi olarak zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuksal nedenlerini göstererek dava açmış, mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmiş, zina sebebine dayalı dava ile ilgili ise bir karar verilmemiştir. Davacının zina hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ile ilgili olarak olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve kanuna aykırı olup, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 1350.00 TL. vekalet ücretinin ...'tan alınıp ......

          Davacı erkek, boşanma kararı kesinleşmeden öldüğüne göre, evlilik birliği ölümle sona ermiştir. Davacı mirasçılarının Türk Medeni Kanunu'nun 181/2 inci maddesi uyarınca kusur belirlemesine yönelik olarak davaya devam edeceklerini bildirmesi üzerine davanın kusur tespiti davasına dönüştüğü ve boşanma davasının konusuz kaldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davacı erkeğin boşanma davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek ve davacı erkeğin mirasçıları, kusur tespiti açısından (TMK m. 181/2) davaya devam edeceklerini bildirdiklerinden bu yönde bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

            Gerçekleşen bu durum karşısında tarafların zina hukuki (TMK m. 161) sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davalı-davacının zina (TMK. m. 161) hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması zorunlu hale gelen kabul edilen boşanma davası ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 2.037 TL. vekalet ücretinin Hasan'dan alınıp Niyaz'a verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.09.2019 (Pzt.)...

              "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, reddedilen ayrılık davası yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kendisinin reddedilen boşanma davasına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı kadının temyiz itirazlarına hasren yapılan incelemede; Davacı-karşı davalı kadın; ayrılık (TMK 170/2.) davası davalı-karşı davacı erkek ise, karşı dava olarak evlilik birliğinin sarsılması (TMK 166/1) hukuki sebebine dayanarak boşanma davası açmıştır....

                ın karar tarihinden sonra 15.02.2017 tarihinde ergin olduğunun anlaşılmasına göre davacı-davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Ayrı yaşamada haklı olan davacı-davalı kadının bağımsız tedbir nafakası davasının kabulü ile kadına boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakası (TMK m. 169) ile mükerrer olmayacak şekilde uygun miktarda tedbir nafakası takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir (TMK m. 197) 3-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir....

                  nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasının TMK.'nun 166/1 maddesi uyarınca kabulünün, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir seviyeleri ve yaşantıları, belirlenen kusur durumu dikkate alındığında; yargılama süresince kadın lehine, TMK.'nun 169 maddesi uyarınca takdir edilen tedbir nafakası ve miktarının, kadının, sabit gelirinin ve mal varlığı olmaması, boşanma nedeni ile yoksul duruma düşecek olması nedeni ile kadın lehine boşanma nedeni ile TMK.'nun 175 maddesi uyarınca takdir edilen yoksulluk nafakası ve miktarının, kadının, boşanma ile en azından erkeğin maddi desteğinden yoksun kalacak olması, beklenen menfaatinin zarar görecek olması, boşanmaya neden olan olaylar nedeni ile üzüntü duyması, kişilik haklarının zarar görmesi dikkate alındığında; kadın lehine boşanma nedeni ile TMK.'...

                  Davalı-karşı davacı kadın tarafından, terditli olarak özel boşanma sebeplerinden zina (TMK m. 161), bu talep yerinde görülmez ise evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK md.166/1,2) boşanma isteminde bulunulmuştur. Yapılan incelemede; davacı-karşı davalı kocanın halen, başka bir kadınla birlikte yaşamaya devam ettiği ve bu kadından çocuğu olduğu anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi koşulları oluşmuştur. Davalı-karşı davacı kadın tarafından boşanma davası terditli olarak açıldığından ve öncelikle zina nedeniyle boşanma talep edildiğinden yerel mahkemece zina sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasının kabul edilmesinde bir yanlışlık bulunmamaktadır. Bununla birlikte; zina eylemi, mutlak boşanma sebebi olduğundan, boşanmaya neden olan olaylarda davacı-karşı davalı kocanın tamamen kusurlu olduğu yönündeki karar da usul ve yasaya uygundur. Bu sebeple, davacı-karşı davalı kocanın, karşı davanın kabulü ve kusur tespitine yönelik istinaf talebi yerinde görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu