Davalı-birleşen dosya davacısı erkek vekili asıl davada verdiği cevap dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davası açması, davacının dava aynı gün iş bu davayı açmış olması nedeni ile tarafların karşılıklı olarak açtıkları davaların iş bu dosya üzerinden birleştirildiğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili aleyhinde bulunmuş olduğu iddiaları kabul etmediklerini, tarafların boşanmaları yönünde karar verilmesini, davacı tarafın boşanma dışındaki tüm taleplerini reddine karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/02/2020 NUMARASI : 2018/296 ESAS - 2020/87 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükme karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı-davalı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müvekkili lehine 30.000,00'er TL maddi ve manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
in davalı kadın ile ilişki içerisinde olduğu belirtildiğinden ve bunun yanında diğer tanıkların beyanları ile soybağının reddi dava dosyası nazara alınarak tanık İsmal'in beyanlarına itibar edilmediği, birleşen dosyada; zina nedenine dayalı boşanma talebinin kanıtlanmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebinin ise davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğu gerekçeleri ile davacı-davalı erkeğin zina nedenine dayalı boşanma talebinin hak düşürücü süre nedeni ile reddine, haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı boşanma talebinin şartlar oluşmadığından reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebinin kabulü ile 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, birleşen dosyada davalı-davacı kadının zina nedenine dayalı boşanma davası ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının reddine, çocuğun soybağının reddine ilişkin karar kesinleşmiş olduğundan...
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı - davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. BİRLEŞEN DAVA: Mahkemenin iş bu dosyası ile birleştirilen 2020/297 esas sayılı dosyada davalı davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını tarafların boşanmalarına davacı müvekkili lehine 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 25.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemenin iş bu dosyası ile birleştirilen 2021/137 esas sayılı dosyada davacı - davalı T1 vekilinin dava dilekçesinde özetle; TMK'nın 163....
Maddeleri uyarınca boşanmalarına, erkeğin evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedeniyle açılan boşanma davasının reddine, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı/davalı kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminata, erkeğin manevi tazminat talebinin reddine hükmedilmiştir. Davalı/davacı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ilerine, kusur tespitine, erkeğin reddedilen tazminat talebine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine, birleşen dava ise; öncelikle zina (TMK md. 161), olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....
TMK'nun 166/1. maddesine gereğince boşanmalarına karar verilmiştir." şeklindeki gerekçeyle, "TMK 161 Zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddine, TMK 166/1 evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma davasının KABULÜ ile, tarafların TMK ' nın 166/1 maddesi gereğince tarafların BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocuğu aynı yer BSN:32 'de nüfusa kayıtlı, T.C....
beklenemeyeceği dair oluşan vicdani kanaat ile davalı karşı davacı kadının evlilik birliğinin temelden sarsılması talepli boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir....
Karşı davanın zina veya evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davası olarak açıldığı, gerekçede zinanın ve evlilik birliğinin temelinden sarsılma şartının kadın yönünden gerçekleşmediğinin anlaşıldığı ancak hükümde ayrı ayrı hüküm kurulmadığı anlaşıldığından mahkemenin hüküm kısmında bulunan "karşı davanın reddine" yönelik kısmın hükümden çıkarılmasına, davalı-karşı davacının Zinaya Dayalı Boşanma Davası ile Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına Dayalı Boşanma davalarının ayrı ayrı reddine şeklinde hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir....
Anılan madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş bir çok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime taktir hakkı tanımıştır. Söz konusu hüküm uyarınca evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu taktirde, eşlerden her biri kural olarak boşanma davası açabilir ise de, Yargıtay bu hükmü tam kusurlu eşin dava açamayacağı şeklinde yorumlamaktadır. Nitekim benzer ilkeye HGK’nın 04.12.2015 tarihli ve 2014/2-594 E., 2795 K. sayılı kararında da değinilmiştir....
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davalı kadının 07.04.2014 ve 24.09.2014 tarihli raporlarda "kadının dava ve taraf ehliyetine sahip olduğu, kısıtlanmasını gerektirir bir durumunun bulunmadığının" belirtilmesine rağmen; ilk derece mahkemesi ve Özel Dairece belirlenen kusurlu davranışlarının iradi olup olmadığı ve buradan varılacak sonuca göre davacı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 11. Uyuşmazlığın çözümü bakımından ilgili yasal düzenleme ve kavramların açıklanmasında yarar görülmektedir. 12. Bilindiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166. maddesinin bir ve ikinci fıkraları; "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir....