WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK 166/son gereği kesin hükümden sonra üç yıl geçmesine rağmen ortak hayatın yeniden kurulamaması ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Kutay'ın velayetinin davalı anneye verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Kabule göre de; davacı-karşı davalı erkek, kademeli olarak öncelikle evliliğin iptali bu mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma talebinde bulunmuş, davalı-karşı davacı kadın da karşı dava ile evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma (TMK.md. 166/1) isteminde bulunmuştur. Mahkemece, evliliğin iptali şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılarak bu taleple ilgili olumlu-olumsuz bir karar verilmeden evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebi hakkında karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Gösterilen nedenlerle davanın esası hakkında karar verilmesi usul ve kanuna aykırı bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- a-4- 6 maddesi gereğince, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, her iki dava nedeniyle kadın yararına ayrı ayrı maktu vekâlet ücretine ve yargılama giderlerine karar verilmiştir....

    nun 166/1- 2 maddesi uyarınca, davacı-karşı davalı kadın tarafından; "on bir yıl önce erkeğin evi nedensiz terk etmesi, kadını ve çocukları yalnız bırakma, dönmeme, arayıp sormama, evlenen kızın düğününe bile katılmama, katkı sağlamama, evlilik birliğinden beklentinin ve evlilik birliği hayrının kalmaması, evlilik birliğinin temelinden sarsılması, bir arada yaşama imkanının kalmaması" cevaba cevap ile de; "erkek tarafından ileri sürülen iddiaların doğru olmadığı, on bir yıl önce evi terk eden erkek için şekil şartlarının aranmasına gerek olmadığı, erkeğin evi nedensiz terk ettiği" vakıalarını ileri sürerek boşanma talep edildiği, davalı-karşı davacı erkek vekilinin cevap ve karşı dava dilekçesi ile; " terk nedenine dayalı davanın yasal şartlarının gerçekleşmediği, aranan terk ihtarının gerçekleşmediği, erkeğin 2000 yılında Arabistan'a çalışmaya gittiğini, 2005 yılında geri dönüş yaptığı, yurt dışına erkeğin gitmesinde eşi ve çocuklarını ailesine emanet ettiği, emanet etmeye rağmen kadının...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünde hükme esas alınan tanıklar Şefika ve Levent'in görgüye dayalı bilgilerinin olmadığını, tanık Şefika'nın beyanlarında geçen bir kısım olayların eski olaylar olduğunu, müvekkilinin müşterek konutu terk etmediğini, aile bütçesinde katkıda bulunmak üzere Denizli'de çalıştığını, fırsat bulduğu her hafta müşterek konuta gelerek birlik görevlerini yerine getirmeye çalıştığını belirterek, kararın kaldırılarak, davanın reddini istemiştir. GEREKÇE: Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkindir....

    Uyuşmazlığın çözümü bakımından ilgili yasal düzenleme ve kavramların açıklanmasında yarar görülmektedir. 12. Bilindiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166. maddenin 1 ve 2. fıkraları; "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.” hükmünü taşımaktadır. 13....

      "evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı (TMK. md. 166/1-2)" gerekçesi ile boşanma davası açmıştır. Toplanan delillerden, davalı kadının, eşine "geri zekalı, salak, aptal, adi, hayvan" gibi sözlerle hakaret ettiği ve uygun olmayan kıyafetlerle sokağa çıktığı anlaşılmaktadır. Davalı kadının gerçekleşen bu eylemleri, "evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ve boşanmayı" gerektiren kusurlu davranışlardır. Davacı kocanın, dava dilekçesinde bu vakıaları ... sürmemiş olması, ... olan bu eylemleri ortadan kaldırmaz. Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan bir boşanma davası olduğuna göre, davalı kadının gerçekleşen kusurlu davranışlarıda, evlilik birliğini temelinden sarstığından, boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekmektedir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında (TMK m.166/1) davacı taraf, kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında (TMK m.166/1 ) ve ferilerine ilişkin eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Somut olayda; Davacı boşanma sebebinin TMK'nun 166/1 maddesine dayandırdığı, dosya içerisinde bulunan ihtarnameye göre terk ihtarında bulunduğu, bu nedenle eşini affettiği mahkemenin ret kararının sonuç itibariyle doğru olduğundan davacının istinaf başvuru talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

        DAVA 1.Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; davalının asabi uyumsuz ve hırçın kişiliği nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini, ortak çocukların psikolojisininde olumsuz etkilediğini, davalının, davacıya her koşul ve ortamda çocukların ve akrabalarının yanında hakaret ve küfür ettiğini, davalının küfür ve hakarete başvurmasının davacının gurur ve onurunu incittiğini, bunun kabul edilemeyeceğini, bu nedenlerle davacının 8 ay önce ortak konuttan ayrıldığını ve evlilik birliğinin devamında bir yarar kalmadığını beyanla, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 2....

          Aile Mahkemesinin 2017/115 Esas ve 2017/223 Karar sayılı dosyasında Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi uyarınca açmış olduğu boşanma davasından 27.03.2017 tarihinde feragat ettiği ve davanın vaki feragat nedeniyle reddine karar verildiği, boşanma davası açılmakla tarafların ayrı yaşamaya hak kazandıkları, fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi olmadığı gibi kadının birlik görevlerini yerine getirmekten kaçındığının da ispat edilemediği” gerekçesiyle erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle davalı kadının eşine ve çevresine haber vermeden müşterek evi terk ettiği, eşinin ve çevresinin bilmediği bir yere gittiği, davacı erkeğin kayıp ilanı vermek durumunda kaldığı, yaşanan bu olay neticesinde davalı kadının, davacı erkeğin güvenini sarstığı, evlilik birliğinin çekilmez hale geldiği ve temelinden sarsıldığı anlaşılmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu