WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/11/2019 NUMARASI : 2018/688 ESAS 2019/826 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eve sürekli geç geldiğini ve eşine fiziksel şiddet uyguladığını, birliğin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu belirtilerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına 12.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ara karar ile takdir edilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının 15.01.2021 tarihinden itibaren 100,00 TL arttırılarak 500,00 TL'ye çıkartılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, kadının yoksulluk nafakası talebinin, zina ve haysiyetsiz hayat sürmek nedeniyle boşanma taleplerinin yasal koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası, zina hukuki sebebine dayalı olarak davanın kabul edilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m.26/1). Davacı kadın dava dilekçesinde zina (TMK m.161) hukuki nedenine dayalı olarak boşanma talep etmiş ise de; 05.05.2016 tarihli dilekçesi ile dava sebebini, terditli olarak, zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166) hukuki nedenine dayalı boşanma talebi olarak ıslah etmiştir. Mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166 ) hukuksal sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir....

      Sorunlardan birincisi, davalı-karşı davacı kadının davasında verilen boşanma kararı temyiz edilmemesi nedeniyle boşanma hükmü kesinleşmiş olduğundan, boşanma davası konusuz kalmış olmakla, davacı-karşı davalının bir daha boşanma davası açamayacak duruma gelmesidir. Diğer bir sorun ise, davacı-karşı davalı erkeğin bir an için zina nedeniyle yeni bir dava açabilme hakkının bulunduğu düşünülse bile, zina davası için öngörülen 6 aylık hak düşürücü sürenin (TMK m.161/2) geçip geçmediği tartışmasının gündeme gelecek olmasıdır. Bu sorunlar nedeniyle, davacı-karşı davalı açısından, karşı tarafa kusur isnat edebilme, savunma yapabilme ve hukuki dinlenilme (HMK m.27) haklarının elinden alınması gündeme gelmektedir. Diğer bir anlatımla, davacı-karşı davalının usule uygun olarak kullanmış olduğu ıslah hakkının kabul edilmemesi, böylesine ağır hak ihlali ve karmaşık sorunların doğmasına neden olacaktır....

        KARŞI OY YAZISI Dava, davacı ile evli olduğunu bildiği davacının eşi ile davalının duygusal ve cinsel ilişkiye girmek suretiyle davacı eşinin kişilik haklarına saldırıda bulunduğu iddiası ile davalı hakkında açılan tazminat davasıdır. Davalı ile davacının eşi arasındaki duygusal ve cinsel ilişki, davacı yönünden Türk Medeni Kanunu'nda boşanma nedeni olarak kabul edilen "zina" fiilini oluşturur. Bu durumda davacı, Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesinde düzenlenen eşler arasındaki "birlikte yaşamak ve sadık kalmak" yükümlülüklerine aykırı davrandığından bahisle zina yapan kendi eşi hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesine dayanarak "zina" nedeniyle boşanma davası açabilir ve aynı yasanın 174/2 maddesine göre de manevi tazminat isteyebilir....

          Erkeğin dava dilekçesinde boşanma nedenlerini terditli olarak açıkladığı, bu tür davalarda tek dava ancak birden fazla talebin mevcut olduğu, zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılacağı, bu sebeple boşanma kararı verilmesinin doğru olduğu, böyle bir durumda artık diğer özel sebeplerin veya genel boşanma sebebinin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılamayacağını ve bununla ilgili ayrıca bir hüküm oluşturulmasının da gerekmediği; erkeğin birden fazla hukuki sebebe dayanmış olmasının, birden fazla davası bulunduğu anlamına gelmeyeceği, bu nedenle terditli davalarda, tüm talepler yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması ile iki ayrı dava varmış gibi erkek lehine iki ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ve evlilikte geçen süre dikkate...

            Davacı-davalı erkeğin uzun süreden beri bir başka kadınla birlikte yaşadığı, ondan ortak çocuğunun olduğu, aynı kadınla ilişkisinin halen devam ettiği, yapılan yargılama ve dinlenen tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Zina eylemi devam ettiğine göre, hak düşürücü süre geçmiş sayılmaz. Toplanan delillerden, davacı-davalı erkeğin zinasının temadi ettiği anlaşılmaktadır. O halde, kadının özel boşanma sebeplerinden zina hukuki sebebine (TMK m. 161) dayanarak açmış olduğu davasının da kabulü gerekirken reddi doğru olmamıştır. Ne var ki davacı-davalı erkeğin TMK 166/4 maddesi uyarınca fiili ayrılık hukuki sebebine dayanan boşanma davasında verilen boşanma kararı ve davalı-davacı kadının TMK evlilik birliğinin sarsılması sebebine (TMK m. 166) dayanan boşanma davasında verilen boşanma kararı temyizin kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş, davalı-davacı kadının zina sebebine dayalı boşanma davası konusuz kalmıştır....

              Dosya içindeki deliller, davacı kocanın sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlar içerisine girdiğini kabule yeterli ise de; davacının zina eyleminin gerçekleştiğini kabulüne yeterli değildir. KARŞI OY YAZISI Toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; davacı-davalı erkeğin eyleminin sadakatsizlik boyutunda kaldığı, zina boyutuna ulaşmadığı düşüncesiyle, sayın değerli çoğunluğun zina nedeniyle bozma görüşüne katılmıyorum. Mahkemenin kabulüne göre de; birleşen davada davacı-davalı kadın yararına hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminatın, kişilik haklarına saldırının nitelik ve derecesi, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, paranın satın alma gücüne göre düşük kaldığından, hükmün bu nedenle bozulması görüşündeyim....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından asıl davanın reddi ve karşı davanın kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davacı-karşı davalı erkek tarafından eylemli ayrılık hukuki sebebi uyarınca Türk Medeni Kanunu 166/4 maddesi hükmüne dayanarak açılan boşanma davasının reddine, davalı-karşı davacı kadın tarafından zina hukuki sebebi uyarınca Türk Medeni Kanunu 161. madde hükmüne dayanarak açılan boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir....

                  TMK'nın 163. maddesine göre; Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenmezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir. TMK'nın 166/1 maddesine göre: Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden herbiri boşanma davası açabilir....

                  UYAP Entegrasyonu