AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/09/2022 NUMARASI : 2021/32 ESAS, 2022/555 KARAR DAVA KONUSU : Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nın 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2014 yılında evlendiklerini, bir müşterek çocuklarının bulunduğunu , Sivas 2....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Mustafa İsmail Gülünay'ın velayetinin davacı müvekkile verilmesine, yargılama giderlerinin boşanmaya kusuruyla neden olan karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Haysiyetsiz yaşam sürme ve evlilik birliğinin temelinnden sarsılması sebeplerine dayalı olarak açılan davanın ayrı ayırı reddine," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
, davalının müvekkiline 'seni istemiyorum, eski eşimi alacağım, seni imtihana çekeceğim bakalım yine beni sevecek misin' şeklinde saygısız söylemlerde bulunduğunu, daha sonra 'eski eşini nikahına alacağını, bunun için müvekkilin iznini almayacağını, müvekkili istese de istemese de bunu yapacağını, eski eşinin bu durumu kabul ettiği gibi söylemlerle sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını ve davalının 2018 yılının Şubat ayında müşterek konutu terk ederek eski eşi ile birlikte yaşamaya başladığını, bu nedenlerle TMK 161 maddesi gereği zina, 162 maddesi gereği hayata kast pek kötü ve onur kırıcı davranış, 163. maddesi gereğince suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme ve 166. maddesi gereğince evlilik birliğinin sarsılması nedenleri ile boşanmalarına, müşterek konutun dava sonuna kadar müvekkiline tahsisine, müvekkili lehine aylık 500- TL nafakaya, 100.000- TL maddi, 100.000- TL manevi tazminata karar verilmesini talep ederek dava açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel eşyanın iadesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kişisel eşyanın iadesi davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, 20 adet bilezik ile 63 adet çeyrek altın ve 5.000-TL nakit paranın aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, altınlar evden çalındığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, müvekkili ile davalının anlaşarak boşandıklarını, davacıya düğünde 20 adet bilezik ile 63 adet çeyrek altın ve 5.000-TL nakit para takıldığını, ziynetlerle nakit paranın evlilik birliği içerisinde davalı eşin tasarrufunda kaldığını, bu nedenle altınlar ve paranın aynen iadesine, olmadığı takdirde bu günkü değerleri belirlenerek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir....
Mahkemece, davacının öncelikle değerlendirilmesi gereken, özel boşanma sebebi niteliğindeki TMK'nın 163. maddesi uyarınca "haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanma" talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme yapılmaması doğru görülmemiş ise de tarafların bu yönde bir istinafları olmadığından yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir. Nüfus kayıtlarından tarafların 03/082007 tarihinde evlendikleri, 16/06/2010 doğumlu Doruk ve 10/07/2015 Defne isimli iki çocuklarının olduğu anlaşılmaktadır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin çok varlıklı bir kişiyken başka kişilere kefil olması nedeniyle tüm malvarlığını yitirdiğini, muhtaç duruma düştüğünü beyan ederek boşanma ilamıyla davalılardan ...lehine bağlanan 700,00 TL yoksulluk nafakasının ve diğer davalı müşterek çocuk ...'a bağlanan 300 TL iştirak nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı ... davaya cevap vererek reddini savunmuş; diğer davalı ... davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; müşterek çocuk ... lehine bağlanan nafakanın çocuğun 2005 yılında reşit olması ve nafakanın bu tarihte sona ermesi nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına dair karar vererek; davalılardan ...lehine boşanma ilamıyla bağlanan 700,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünde hüküm tesis etmiş; hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı ...'...
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının boşanma davası sırasında emekli olduğunu, yerel mahkemenin bu kapsamda karar verdiği ve davacı tarafın aynı iddialarına karşın Yargıtay ilgili dairesinin boşanma ve yoksulluk nafakası kararını onadığını emekli maaşının yoksulluğu ortadan kaldırmadığını, belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanunun 176/3.maddesine göre; İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel Eşyanın İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından davanın kısmen kabulü yönünden; davalı kadın tarafından ise davanın kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde, davalı ile boşanma davalarının devam ettiğini , kişisel eşyalarının davalı yedinde kaldığını ileri sürerek söz konusu eşyalarının bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ise; davacının eşyalarını yanında götürdüğünü savunarak davanın reddini talep etmiştir....
CEVAP Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, reddedilen boşanma davasının kesinleşmiş olmasının dava şartı olduğunu, davacı kadının eşi aleyhine açtığı boşanma ve kişisel eşyanın iadesi davasının açtığını, mahkemenin davanın kabulüne karar verdiğini, davalı yanın kararı temyiz ettiğini, temyiz sonucunda kararın Yargıtayca bozulduğunu, bozma sonrası yapılan yargılamada davanın reddine karar verildiğini, bu kararın da davacı yan tarafından temyiz edildiğini, boşanma, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı başlıklı dava türü gösterilen Yargıtay ilamı ile onadığını, bu onama kararından sonra Aile Mahkemesi hükmü boşanma yönünden kesinleştirdiğini, boşanma yönünden kesinleştirmenin usule uygun olmadığını, onama kararından sonra yargılamanın devam ettiğini, kişisel eşyanın iadesine ilişkin davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, bu kararın 08.05.2018 tarihinde kesinleştiğini, eylemli ayrılık nedeniyle boşanma davasının açılması için gerekli üç yıllık sürenin...
neden olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, Davacının haysiyetsiz yaşam sürme sebebine dayalı boşanma davası yönünden yapılan incelemede; erkeğin başka bir kadınla birlikte olduğu fakat bu eylemin tek bir sefer gerçekleştiği, süreklilik arz etmediği anlaşıldığından bu sebebe dayalı boşanma davasının reddi, Zina sebebinde dayalı boşanma davasının incelenmesinde; kadın vekili tarafından sunulan video kaydı, erkeğin rızası dışında kaydedildiği gibi sırf boşanma davasında delil olarak kullanılmak amacıyla bir kurgu sonucu oluşturulmuştur....