Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından tüm yönlerden; davacı erkek tarafından ise katılma yoluyla kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasıdır. Dava, 14.10.2015 tarihinde açılmış olup, davalı kadın 07.12.2016 tarihli cevap dilekçesinde davacı erkeğin eve döndüğünü beyan etmiştir. Davalı tanıkları ...’ın 17.02.2017 tarihli ve ...’in 14.04.2017 tarihli ifadelerinde davacı erkeğin ilk ayrılıktan sonra eve tekrar döndüğü ve en son ifade tarihlerinden yaklaşık bir yıl önce evi terk ettikleri beyan edildiğine göre dava açıldıktan sonra evlilik birliğinin devam etmiş olması, af niteliğindedir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, davacı ile davalı arasında derdest bulunan boşanma davası sırasında imzalanan boşanma protokolünün iptali isteğine ilişkin olup, evlilik birliği içinde edinilen malların tasfiyesine ilişkin düzenlenen boşanma protokolüne dayalı bulunduğundan , uyuşmazlığın niteliğine göre, kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 2.Hukuk Dairesi’ne aittir. Ne var ki, aynı dairece de görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay 1. Başkanlığa gönderilmesi gerekir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlere, dosyanın görev uyuşmazlığının giderilmesi için Yargıtay Yüksek 1.Başkanlığa GÖNDERİLMESİNE, 14.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davacı erkeğin tam kusurlu olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; davalı kadının 09.04.2014 tarihinde verdiği cevap dilekçesinde beş buçuk aylık hamile olduğunu bildirmesi ve ortak çocuk...'ın 24/07/2014 tarihinde doğduğu göz önüne alındığında tarafların ayrılıktan sonra bir araya geldikleri ve karşılıklı olarak önceki olayların affedildiği, en azından hoşgörü ile karşılanmış sayılması gerektiği anlaşılmaktadır. Affedilen ve hoşgörü ile karşılanan olaylar taraflara kusur olarak yüklenemeyeceği gibi fiili ayrılık da başlı başına boşanma sebebi sayılamaz. Davalı kadının affedilen olaylardan sonra boşanmayı gerektiren kusurlu bir davranışı da ispat edilememiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, boşanma protokolüne dayanan alacak isteminden ibrettir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          nin velayetinin anneye bırakıldığı, mahkemece tasdik edilen boşanma protokolüne göre çocuğun özel üniversitede öğrenim görmesi halinde tüm özel eğitim giderlerinin yarısının davalı baba tarafından karşılanacağının kararlaştırıldığı ve ortak çocuğun icra dosyasına konu alacak talebinin ait olduğu dönemde halen bir özel üniversitede öğrenci olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların anlaşmalı boşanmalarına ilişkin hükmün, diğer bir deyişle sözleşmenin, taraflarından biri davacı anne olup, velayeti anneye bırakılan ve boşanma protokolünde lehine eğitim giderleri konusunda düzenleme yapılan ortak çocuk boşanma hükmünün tarafı değildir. Ortak çocuğun sonraki bir tarihte ergin olması da, çocuk lehine boşanma protokolüne dayalı bir hakkın ifasında ona taraf sıfatı kazandırmaz....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, boşanma protokolüne dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğundan, temyiz inceleme görevi Yüksek 2.Hukuk Dairesine aittir. Açıklanan nedenle dosyanın sözü edilen 2.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 11.05.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Uyuşmazlık, boşanma protokolüne dayalı tapu iptali, tescil ve nafaka istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 28.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Hukuk Dairesi KARAR Dava, boşanma protokolüne dayalı alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline yönelik olup, tarafların sıfatı ve uyuşmazlığın niteliğine göre, kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 8.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 12.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  ın 03.03.2009 tarihinde boşandığını, boşanma protokolüne istinaden ... plakalı aracın müvekkiline verildiğini, Ödemiş 2.İcra Müdürlüğünün 2009/3443 Esas sayılı dosyasından, 31.07.2009 tarihinde, borçlu eski eşi ...'ın borcundan dolayı söz konusu aracın haczedilerek muhafaza altına alındığını belirterek, İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını ve aracın teslimini istemiştir. Davalı alacaklı vekili, 2918 sayılı KTK'nun 20. maddesine göre devir işlemlerinin yapılmadığını aracın borçlunun elinde iken haczedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı borçlu dava konusu araca boşanma protokolüne istinaden davacıya teslim ettiğini aracın elinde haczedilmediğini belirtmiştir....

                    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Taraflar arasında görülen, anlaşmalı boşanma protokolüne ilişkin alacak davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm altına alınan bedel yönünden, davalının, davacıya davaya konu otomobili üzerine alması konusunda çektiği ihtar tarihi olan 27.01.2009 tarihinden faiz yürütülmüştür. Mahkemece, davalının kadının anlaşmalı boşanma protokolüne konu otomobilin davacı tarafından üzerine alınmasına ilişkin çektiği ihtar ile temerrüde düşmediği gözetilmeksizin, hükmolunan bedele dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, davalı tarafından gönderilen ihtarname tarihinden itibaren faize hükmolunması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu