Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dairemizin 21.06.2016 tarihli bozma ilamı kapsamı dışında kalan ortak çocuk ... lehine hükmolunan tedbir nafakası yönünden karar kesinleşmiştir. Bozulmasına karar verilen hususlar yönünden yeniden yapılan yargılamada kesinleşen kısımlar hakkında hüküm kurulamaz. Mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın ortak çocuk ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kocanın davası Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalıdır. Davacı-davalı kocanın daha önce ... 6. Aile Mahkemesinin 2006/1284 esas, 2007/1301 karar sayılı dosyası ile açtığı boşanma davası reddedilerek 2.7.2009 tarihinde kesinleşmiş, taraflar bu kesinleşme tarihinden sonra bir araya gelip ortak hayatı yeniden tesis etmemişlerdir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinin koşulları oluşmuş olup davacı-davalı kocanın davasının da kabulü gerekirken reddi doğru olmamıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca ayrılık kararı verilmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece; her ne kadar boşanmayı gerektirecek olaylar mevcut ise de taraflar arasındaki bu geçimsizliğin evlilik birliğini çekilmez hale getirmediği, müşterek çocuk da gözetilerek ortak hayatın yeniden kurulma olasılığının bulunduğu gerekçesiyle TMK 170 maddesi uyarınca ayrılık kararı verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı erkeğin bağımsız konut sağlamadığı,eşinin doğumuyla ve çocukla ilgilenmediği anlaşılmaktadır. Bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkek tam kusurludur....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarında henüz boşanma hükmü kesinleşmeden erkeğin ölümü nedeniyle evliliğin ölüm ile sona erip ermediği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 3. Değerlendirme Karşılıklı açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sırasında henüz boşanma hükmü kesinleşmeden temyiz aşamasında iken davalı-davacı erkeğin 02.08.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle evlilik ölümle son bulmuş, böylelikle tarafların boşanma davaları konusuz kalmıştır....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, sürekli olarak başkalarına kefil olduğu, aile ekonomisini zarara soktuğu, ortak çocuklara ve kadına sürekli olarak fiziksel ve sözlü şiddet uyguladığı, birlik görevini ihmâl ettiği, bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların 4721 Sayılı Türk Medeni Kanun'un(4721 Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi gereği boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporu, ortak çocuğun, anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu, fiilen anne yanında yaşadığı ve üstün yararı gözetilerek velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuğun ihtiyaçları ve tarafların ekonomik ve sosyal durumu bir arada değerlendirildiğinde ortak çocuk yararına aylık 600,00 TL tedbir nafakası, 600,00 TL iştirak nafakası, kadının...

            Temyiz Sebepleri Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; erkeğin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurunun dosya kapsamında ispatlanamadığını, kadının tam kusurlu olduğunu, kadının boşanma davasının reddinin gerektiğini, ortak çocuk yararına hükmedilen nafakanın artırılmasının hukuka aykırı olduğunu, nafaka başlangıç tarihinin dava tarihi olarak esas alınmasının isabetsiz olduğunu, velâyetin anneye verilmesinin ortak çocuğun menfaatine olmadığını, hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kadının kabul edilen birleşen boşanma davası, kusur belirlemesi, ortak çocuk yararına hükmedilen nafaka, velâyet, kişisel ilişki ve maddî-manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....

              Ortak çocuk Buğra lehine takdir edilen iştirak nafakasının ise tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, paranın alım gücü, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları nazara alındığında miktarının az olduğu, daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmış, bu nedenle davacı-karşı davalının ortak çocuk Buğra lehine takdir edilen iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf isteminin kabulü ile HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca iştirak nafakası konusunda yeniden karar verilerek müşterek çocuk Buğra yararına boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere aylık 500 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine karar verilmiştir. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz....

              DAVA TARİHİ : 09.02.2021 - 09.04.2021 KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 9. Aile Mahkemesi SAYISI : 2021/99 E., 2022/519 K. Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îleri erkeğin birleşen boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiş, erkeğin sair istinaf talepleri esastan reddedilmiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kadının kabul edilen boşanma davası, ortak çocuklardan Sıla'nın velayeti, mahkemenin delillere ve malvarlığına ilişkin tedbir kararları, manevi tazminat miktarı ve faiz yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma kararının ... kocanın boşanma davasında Türk Medeni Kanununun 161 maddesi uyarınca "zina" nedenine; davalı-davacı kadının davasında ise Türk Medeni Kanununun 166/2 maddesine dayalı olarak verilmiş olduğunun anlaşılmasına göre; ... kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-... kocanın manevi tazminata faiz uygulanması isteği olduğu halde, yetersiz gerekçe ile faiz isteğinin reddine karar verilmesi doğru değildir...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kadının boşanma davasının kabulü yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları ile kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu