Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma İLK DERECE MAHKEMESİ : Çerkezköy 1. Aile Mahkemesi SAYISI : 2020/13 E., 2021/938 K. Taraflar arasındaki boşanma ve birleşen boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Kararın davacı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların miktarları ile birleşen davada talep edilen tazminat talepleri ile ilgili hüküm kurulmaması yönünden, davalı erkek vekili tarafından her iki boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir....

    Dosyanın incelenmesinde; tanık olarak dinlenen ortak çocukların beyanlarına göre, davalının davacıya ve çocuklara psikolojik, fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığı, birlik görevlerini yerine getirmediği, davalının boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu, davacı kadına atfı kabil kusurlu bir davranışın ispatlanmadığı, gerçekleşen bu durum karşısında davacı kadının dava açmakta haklı olduğu ve boşanma kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davalının boşanma davasının kabulü ile kusur tespitine yönelik istinaf talebinin reddi gerektiği anlaşılmıştır....

    KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması İLK DERECE MAHKEMESİ : Kilis Aile Mahkemesi SAYISI : 2020/496 E., 2021/758 K. Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı kadın vekili tarafından tüm yönlerinden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir....

      Mahkemece yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davacı-karşı davalı kadının 04.04.2014 tarihinde boşanma davası açtığı, davalı-karşı davacının ise 12.05.2014 tarihinde karşı boşanma davası açtığı, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, son olarak davacı-karşı davalı kadının eşine "o...çocuğu gel eşyalarını al" diyerek eşinin eşyalarını kapı önüne bıraktığı ve eşini ortak konuta almadığı, tarafların o tarihten beri ayrı yaşadıkları, ayrıca tanıklara ortak konutun kilidini değiştireceğini söylediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-karşı davacı dava açmakta haklıdır....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin ortak hanenin ihtiyaçları ile ilgilenmediği, ortak haneden ayrılıp bir hafta 10 gün eve gelmediği, güven sarsıcı mesajlaşmaları olduğu, bu kusurlu eylemleri ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, ortak çocukların velâyetinin davacı anneye verilmesi gerektiği, boşanma ile yoksulluğa düşecek olan davacı için yoksulluk nafakası ve boşanma ile bu evlilikten beklenen ve mevcut menfeatleri zarar göreceğinden maddî tazminat koşulları oluştuğu, davalı erkeğin eylemlerinin davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı, kadın yararına manevî tazminat koşullarının gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesine, ortak çocuklar ile babaları arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ... yararına aylık 300,00 TL ... yararına aylık 250,00...

          Kesinleşen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken mahkemece, bu durum gözetilmeden boşanma, velayet, kişisel ilişki, tedbir nafakası, harç ve vekalet ücretine hükmedilerek kesinleşen konularda yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK madde 370/2)....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; *onanmasına dair Dairemizin *13.12.2007 gün ve *3294-17442 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, özellikle *davacı kadının ret edilen önceki boşanma davasından sonra ortak hayatın yeniden kurulmuş olmasına ve Türk Medeni Kanununun md. 166/son koşullarının da oluşmamış bulunmasına göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve aynı Kanunun değişik 442. maddesi ile 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 52. maddesi hükmünce takdiren (170.00) YTL. para cezasının, Harçlar Kanunu uyarınca (28.90) YTL. ilam harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.04.2008...

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Of Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin 2013/535 Esas, 2016/432 Karar sayılı dosyasında açılan ve ret ile sonuçlanarak 08.09.2017 tarihinde kesinleşen boşanma davasının üzerinden 3 yıllık zamanın geçtiğini, dinlenen tanık beyanları ile tarafların nüfus kayıtları incelendiğinde ayrı yaşandığı iddia edilen bu dönemde davacının başka bir kadından evlilik dışı iki çocuğunun doğmuş olması hususu değerlendirildiğinde tarafların beraber yaşamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve ortak hayatın tekrar kurulamadığı, davacının evi ile ilgilenmediği sorumluluklarını yerine getirmediği, başka bir kadınla beraber yaşadığı, davacının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile boşanma davasının kabulü ile tarafların fiili ayrılık sonrası ortak hayatın yeniden kurulamaması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin davalı anneye verilmesine, davacı baba ile şahsi ilişki tesisine...

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/02/2023 NUMARASI : 2021/520ESAS, 2023/67 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 30/09/2009 evlendiğini, müşterek 1 tane çocuklarının bulunduğunu, Sorgun 1. Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesi'nin 2015/66 E. 2015/478 K....

                Asliye Ceza Mahkemesinin 23.02.2021 tarih 2018/495 E., 2021/159 K. sayılı kararı ile erkeğin beraetine karar verildiği, kararın kesinleştiği, kaldı ki bu durumun sürekli ayrı yaşama hakkı vermeyeceği, boşanma davalarındaki genel kuralın aksine, terk hukuki sebebine dayalı boşanma davalarında ispat yükünün davalı da olduğu ve davalının terkte haklılığını değil, ortak konuta dönmemekte haklı olduğunu ispatlaması gerektiğinden asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu'nun 164 üncü maddesi hükmü uyarınca boşanmalarına, kadının fiziksel şiddet vakasını ispatlayamadığı anlaşıldığından birleşen davanın reddine, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, alınan sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alınarak velâyetin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL iştirak nafakası, yasal şartları oluşmadığından erkeğin tazminat taleplerinin...

                  UYAP Entegrasyonu