WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından hükmün tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Yapılan soruşturmaya, toplanan delillere, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere, özellikle ihtarın, Türk Medeni Kanununun 164. maddesi ile 27.3.1957 gün ve 10/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına uygun bulunmasına; davanın süresinde açılmış olmasına; davalının kanunen korunmaya değer bir sebep olmadığı halde ortak konutta aile birliğine dönmediğinin anlaşılmış bulunmasına göre davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalı kadının nafaka talebi hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulmaması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Türk Medeni Kanununun 323.maddesi; "ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir" hükmünü taşımaktadır. Velayeti babaya bırakılan ortak çocuk ile davacı anne arasında kişisel ilişki kurulmaması usul ve yasaya uygun olmamıştır. Kararın bu yönden bozulması gerekmiştir....

      Hâl böyle iken, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı kadının boşanma davasının kabulü, erkeğin reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi ve ortak çocukların velâyeti yönünden istinaf yoluna başvurmayan ... erkeğin Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, ... erkek vekilinin kadının boşanma davasının kabulü, erkeğin reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi ve ortak çocukların velâyeti ilişkin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir. ... erkek vekilinin kadın ve çocuklar için hükmedilen nafakalar ve kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı yönünden, gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        Evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında af niteliğinde davranışlar gerçekleşmişse, artık bu davranışlar boşanma hükmüne esas alınamaz. Boşanma davalarında af olgusunun gerçekleştiğinin kabul edilebilmesi için öncelikle bu yönde bir iddia ve bu iddianın; kayıtsız şartsız bir irade beyanı, eğer yoksa en azından affı gösterir nitelikte tutum ve davranış ile ispatlanmış olması gerekmektedir. Genel bir ifadeyle af niteliğinde sayılabilecek davranışlar; barışmış olmak, af iradesini göstermek, hoşgörü ile karşılamak ve olaylara rağmen birliği sürdürmek şeklinde ifade edilebilir. Eşlerin evlilik birliğini kurtarmak maksadıyla birliğin devamı yönünde iyi niyetli girişim ve barış müzakerelerinin boşanma davalarında af niteliğinde sayılamayacağı kuşkusuzdur. Boşanmaya sebep olan olayların hoşgörü ile karşılanması nedeniyle af gerçekleşmeli ve bunun sonucunda da; tarafların yeniden birlikte olmaları yani ortak hayatın yeniden kurulmuş olması gereklidir. 23....

          Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 27.08.2018 doğumlu ortak çocuk Ada ile babası arasında anlaşmalı boşanma davasında kurulan ve yeniden düzenlenmesi talep edilen mevcut kişisel ilişkinin 5 yaş öncesi ve sonrası ayrımına göre düzenlendiği, çocuğun 5 yaşını doldurduğu, boşanma davasında Mahkemece çocuk 5 yaşını doldurduktan sonra tarafların anlaşmaları üzerine kişisel ilişkinin yatılı olarak kurulduğu, davacının eldeki davada, klasik kurulan kişisel ilişkiden de, anlaşmalı boşanmada kurulan kişisel ilişkiden de farklı şekilde kişisel ilişki kurulmasını talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince kurulan kişisel ilişkinin şekli ve teslim saatleri nedeniyle, hafta sonları velâyet sahibi ebeveynin ve ortak çocuğun eve bağlı kalmasına neden olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının doğru olmadığı, tarafların anlaşmalı boşanma davasındaki anlaşmalarının, tek taraflı iradeyle değiştirilmesine yönelik, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi...

            CEVAP Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap, karşı dava ve karşı davada sunduğu cevaba cevap dilekçelerinde özetle; asıl davada ileri sürülen vakaların gerçeği yansıtmadığını, delil olarak sunulan gizli kamera ve ses kayıtlarının hukuka aykırı olarak elde edildiğini ve delil olarak hükme esas alınamayacağını, erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, kadının bilgisi dışında ortak konuta, kadının aracına ses kayıt cihazı, gizli kamera kaydı ve telefonuna casus program yerleştirdiğini, özel hayatın gizliliğini ihlâl ettiğini, kadını tehdit ettiğini, psikolojik rahatsızlığı olduğunu, kadına haksız ithamlarda bulunduğunu, hakaret ettiğini, iddia ederek karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakası, 750,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00...

              İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı İlk Derece Mahkemesinin 21.04.2022 tarih ve 2021/672 Esas, 2022/286 Karar sayılı kararı ile; kadının davasındaki boşanma hükmü kesinleştiğinden erkeğin birleşen davasındaki boşanma talebinin konusuz kalmış olması nedeniyle bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine fiziksel şiddet uygulayan ve hakaret eden erkek ile eşine hakaret eden ve aşırı kıskanç davranışları olan kadının eşit kusurlu oldukları, erkeğin güven sarsıcı davranışlarının ispat edilemediği, tarafların eşit kusurlu olması nedeniyle maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacakları, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği ve ortak çocuğun babayla birlikte kalması ve velâyet tercihini babadan yana kullanması nedeniyle velâyetinin babaya verilmesinin uygun olacağı gerekçesi ile; erkeğin birleşen davasındaki boşanma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, ortak çocuk Nurselin'in...

                Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK m.324/2). Velayeti anneye verilen ortak çocuk 09.03.2008 doğumlu Asude ile velayet kendine verilmeyen davacı-karşı davalı baba arasında yasal bir sebep bulunmadığı halde gerekçe gösterilmeksizin kişisel ilişki kurulmaması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Melahat'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ....'...

                  Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların nüfus kayıtlarına göre yargılama sırasında 05.09.2018 doğumlu ortak çocukları ... Melih'in dünyaya geldiği, çocuğun doğum tarihine göre de tarafların dava sürecinde bir araya geldikleri ve evlilik birliğini sürdürdüklerinin anlaşıldığı, kadın tarafından öne sürülen iddia ve olaylar af veya hoşgörü kapsamında kaldığından asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile erkeğin, kadının davasının kabulüne yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kadının davası ve fer'ileri yönünden kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadının davasının reddine, davacı-karşı davalı kadın ile ortak çocuklar ... ve ...yararına dava tarihinden, ......

                    Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hale gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir (TMK.nun 197/3.mad.). TMK.nun 166/1. maddesinde "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olarsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir." denilmektedir. Davacı-birleşen dava davalısı kadının gerek evlenme tarihinde gerekse bu tarih sonrasında hukuki ehliyete haiz olmaması nedeniyle Sulh Hukuk Mahkemesinin kararı ile kısıtlandığı dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Mevcut durum nedeniyle davacı-birleşen dava davalısı kadının davranışlarının iradi olduğundan, dolayısıyla kusurunun varlığından söz edilemez. Bu durum her iki dava yönünden önemli bir unsurdur....

                    UYAP Entegrasyonu