Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davası ile kadın tarafından bağımsız "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (koca) tarafından kusu belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden; davalı-karşı davacı (kadın) tarafından ise kocanın boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve boşanma davası sebebiyle takdir edilen nafaka ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-karşı davacı (kadın)'ın boşanmaya bağlı ve onun fer'isi niteliğinde olmayan maddi tazminat talebinin, usulü sebeple reddedilmiş olup, bu nitelikteki ret kararının aleyhinde "kesin hüküm" oluşturmayacağına...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki "boşanma" ve "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı (kadın) tarafından boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece tarafların boşanma ve mali sonuçlarındaki mutabakatları esas alınarak Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi çerçevesinde boşanmalarına karar verilmiş olup, aralarında düzenledikleri protokolün, "çeyiz eşyalarının alınmadığı" belirtilerek tasdik edilmiş bulunmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına...

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminat, nafaka ve ziynet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince; erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının ise kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’ileri ile ziynet alacağının kısmen kabulüne karar verilmiş; davacı-karşı davalı erkek kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminat, nafaka ve ziynet alacağının kabulü; davalı-karşı davacı kadın tarafından tazminat miktarları, ziynet alacağı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; boşanma davasında hüküm altına alınan aylık 750 TL yoksulluk nafakasının yetersiz kaldığı ileri sürülerek 3500 TL'ye arttırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı cevabında; davacının halen ...'deki davalının evinde oturduğunu, davacının ayrıca boşanma sırasında olduğu gibi iki evden aylık 1000 TL kira aldığını, ayrıca ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dava dilekçesi ile, boşanma davasında lehine nafakaya hükmedilmeyen davacı kadın, kendisi için aylık 300 TL yoksulluk nafakası, müşterek dört çocuk lehine ayrı ayrı 200'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile; davacının boşanma davasında nafaka talep etmediğini beyan ettiğini, bunun yanında geçim sıkıntılarının da olmadığını, kendisinin ise herhangi bir işi ve geliri olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

            Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile istemin tümden reddi doğru görülmemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" davası ile davalı tarafından bağımsız olarak açılan "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından, boşanma hükmü, kusur belirlemesi, kadın yararına taktir edilen nafakalar ile tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının bağımsız açılan nafaka davasının kabulü suretiyle kendisi ve çocuk lehine hükmedilen nafaka miktarına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma davasına ilişkin temyizinin incelenmesine gelince; Davacı tanıklarının sözleri soyut, sebep ve saiki açıklanmayan beyanlar niteliğindedir....

                kararı olması nedeniyle icra baskısı altında yargılama süresince 25 aylık süre boyunca nafaka bedellerini ödediğini, boşanma kararının temyiz edilmesi neticesinde ise davalının 10.05.2011 tarihli beyanı ile kendisi ve müşterek çocuk için nafaka talebinden vazgeçmesi nedeniyle dava tarihinden hükmün kesinleşmesine kadar nafaka tayinin doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulduğunu, bozma sonrasında ise mahkemece bozma ilamına uyularak davalının nafaka talebinden feragat etmesi nedeniyle nafaka talebinin reddine karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, davacının bu 25 aylık sürede davalıya ödenen 19.300,00 TL'nin davalıdan tahsil için davalı hakkında ...İcra Müdürlüğü'nün 2014/9 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, davalının takibe itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davacı lehine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Davacı, ayrı yaşamakta haklılık iddiasıyla ....04.2012 tarihinde açtığı nafaka davasında, davalı kocadan kendisi ve müşterek çocuklar için tedbir nafakası istemektedir. Bağımsız olarak açılan nafaka davasından sonra, davalı kocanın açtığı boşanma davası sırasında (02.....2012 tarihli ara kararı ile) davacı taraf için tedbir nafakasına hükmedilmiş olması; iş bu davadaki nafaka talebinin reddini gerektirmez. Zira, iş bu davanın dava tarihi çok önceye dayandığı gibi nafaka isteminin gerekçesi ve şartları da boşanma davasındaki hükmedilen nafaka şartlarından farklılık arzeder. Mahkemece; davacının ayrı yaşamakta haklılığı kabul edilmiş olmasına göre, dava tarihindeki tespit edilen tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilerek, davacı tarafın geçimini sağlayıcı, davalının geliri ile orantılı olacak şekilde, hakkaniyete uygun bir nafakanın takdir edilmesi ve hüküm altına alınması gerekmektedir....

                    Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir. Somut olayda, davalı koca tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmiş olup bu kararın kesinleştiği 18.06.2006 tarihine kadar aylık 200,00 TL nafakaya hükmedilmiştir. İşbu dava 21.12.2006 tarihinde açılmış olup davalı koca tarafından boşanma davası reddedildikten sonra davacı kadın eve davet edilmediği gibi, davalı tarafından verilen 08.06.2007 tarihli dilekçe ile evlilik birliğini yürütme ve beraber yaşama iradesi bulunmadığını beyan etmiştir. Bu durumda ayrı yaşamakta haklı olan davacının nafaka isteğinde bulunmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu