Davacı tarafından açılan asıl dava, TMK 166/4 maddesi kapsamında ortak hayatın yeniden kurulamaması (fiili ayrılık) nedenine dayalı boşanma davası olup, daha önce davacı T1 davalı T2 aleyhine Mahkememizin 2016/136 esas sayılı dosyasından açmış olduğu boşanma davasında davanın reddine karar verildiği, kararın 13/01/2017 tarihinde kesinleştiği, bu kararın kesinleşmesinin ardından 3 yıldan fazla bir zaman geçmesine rağmen taraflar arasında ortak hayatın kurulamadığı ve halen ayrı yaşadıkları dosya kapsamından ve tanık beyanlarından anlaşılmıştır. Bu itibarla TMK'nun 166/4 maddesinde yer alan boşanma koşullarının gerçekleştiği ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kanaatine varıldığından tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir....
EHLİYETİLAMA AYKIRILIK NEDENİNE DAYALI İTİRAZLARPASİF HUSUMET 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 366 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 428 ] "İçtihat Metni" Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 12.1.2009 tarih, 19625/43 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Hukuk davalarında olduğu gibi, icra takibinin taraflarının da taraf ehliyetine sahip olmaları gerekir. Yalnız gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti vardır. Alacaklının ilamlı icra yolu ile başlattığı takipte borçlu olarak gösterilen "Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu Sincan Çocuk Yuvası", Başbakanlığa bağlı bir birim olup, ayrı bir tüzel kişiliği bulunmadığından taraf (pasif husumet) ehliyeti yoktur....
T2 vekaletnamesinin genel vekaletname olup boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içermediği" gerekçesiyle dosya ilk derece mahkemesine geri çevrilmiş olup eksiklik tamamlandıktan sonra yeniden dairemize gönderilmiştir. Dava; fiili ayrılık (TMK md. 166/4) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine, karşı dava ise; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı-davalı erkeğin Türk Medeni Kanunu'nun 166/4 maddesine dayalı iş bu boşanma davasına esas alınan ilk boşanma davası; davacı-davalı erkek tarafından, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış ve dava, kadının boşanmayı gerektirebilecek nitelikte bir kusurunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddedilmiş olup fiili ayrılık süresi içerisinde de davalı-davacı kadına yüklenebilecek kusurlu davranış ispat edilememiştir. Bu durumda ilk davayı açarak boşanma sebebi yaratan ve birlikte yaşamaktan kaçınan erkeğin tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilerek kadının davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Hukuk Dairesi 2020/1664 E. , 2020/7111 K."İçtihat Metni"Bölge Adliye Mahkemesi : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi Dava, çalışmalarının fiili olduğu gerekçesiyle aylığı kesen Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tazminatlar ve yoksulluk nafakası yöönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava fiili ayrılık (TMK. m. 166/4.) nedenine dayalıdır. Bu davaya dayanak oluşturan 1999/38 esas sayılı dava kesinleşmemiştir. Dosyadaki delil durumuna göre boşanmaya neden olan olaylarda başka kadınla yaşayan davacı koca tam kusurludur.Türk Medeni Kanununun 166/1,2,3,4. koşullarının hiçbiri gerçekleşmediği halde boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, hükmün boşanma yönü temyize gelmediğinden bozma nedeni yapılmayarak yanlışlığa işaret olunmakla yetinilmiştir....
BOŞANMABOŞANMA VE AYRILIK DAVALARINDA YETKİLİ MAHKEME 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 168 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 19 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 326 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 421 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Balıkesir 1.Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 4.2.2005 gün ve 320-114 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 22.3.2006 gün ve 3448-3898 sayılı ilamı ile; (..Türk Medeni Kanununun 168. maddesi gereğince; boşanma ve ayrılık davalarında yetkili mahkeme eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Taraflar evlendikten sonra Düzce'ye yerleşmişlerdir. Davacı kadın 15.08.2002 tarihinde Balıkesir'e taşınmış, boşanma davası ise 25.09.2002 tarihinde açılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Fiili ayrılık başlı başına boşanma nedeni yapılamaz. Terk hukuki nedenine dayalı bir dava bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Mahkemece davalı kadına kusur olarak yüklenen fiziksel şiddet vakıasına davacı erkek tarafından dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında usulüne uygun şekilde dayanılmamıştır. Usulüne uygun şekilde dayanılmayan bu vakıanın kadına kusur olarak yüklenmesi mümkün değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 12.12.2017 günü tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Fiili ayrılık başlı başına boşanma nedeni yapılamaz. Terk nedenine dayalı bir dava da bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı (erkek), Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde belirtilen fiili ayrılık nedenine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Mahkeme tarafından, davacının davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde; "boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun, ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir" hükmü bulunmaktadır. Davacının, ....) Mahkemesi'nin 2006/64 esas, 2006/180 karar sayılı dosyası ile açmış olduğu boşanma davası reddedilmiş, bu karar 30.05.2013 tarihinde kesinleşmiştir....