WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece ön inceleme duruşmasında, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca fiili ayrılığa dayalı boşanma davası olarak nitelendirilmiş, ön inceleme duruşma zaptı taraf vekillerince imzalanmış olup tarafların mahkemece yapılan hukuki nitelendirmeye karşı istinaf itirazları bulunmadığı, fiili ayrılığa esas ilk boşanma davası erkek tarafından, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış ve davanın, kadının kusurunun ispatlanamadığı, erkeğin agresif, kadının hastalığına ve evle ilgili yapılması gereken işlere karşı duyarsız olduğu, kadına hakaret ve tehditkar davranışlarda bulunduğu gerekçesiyle reddedildiği, Mahkemece, erkeğin kesinleşen önceki kusurlu davranışlarının hükme esas alınmamasının doğru olmadığı, buna karşılık, Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, erkek, fiili ayrılık döneminde...

    Oysa, fiili ayrılığı başlatan reddedilen boşanma davasının davacı erkek tarafından açıldığı, davacı erkeğin 20.01.2012 tarihinde davadan feragat etmesi sebebiyle reddedildiği, bundan sonra davalı kadın tarafından 09.03.2012 tarihinde davacıya karşı bağımsız tedbir nafakası davası açıldığı, "Ayrı yaşamakta haklı görülerek" nafaka isteğinin kabul edildiği görülmektedir. Davacı erkeğin boşanma davasından feragati, sözü edilen davaya kadar ki olaylardan dolayı davalının kusurlu kabul edilmesine mani olur. Feragatin hasıl ettiği kesin hüküm etkisi karşısında, artık önceki olaylardan dolayı davalı kusurlu addedilemez. Reddedilen boşanma davasından sonra da davalı kadının herhangi bir kusuru ispatlanamamış, aksine bu dönemde açtığı nafaka davasında davalı kadın haklı bulunmuştur. Bu durumda reddedilen boşanma davasını açarak fiili ayrılığa sebep olan davacı erkek boşanmada tam kusurludur. Davalı kadına atfedilebilecek bir kusur gerçekleşmemiştir....

      Temyiz konusu dava Yüce Hukuk Genel Kurulu emsal kararı ile “aynı özellikleri” taşımaktadır.Yüce Hukuk Genel Kurulu’nun daha önceki benzer boşanma davalarında yer alan karşı oylarımdaki gerekçeleri ile verdiği “emsal kararına” göre; “Uyuşmazlık; müşterek yerleşim yerini terk edip babası evinde giden kadının, baba evinin bulunduğu yer mahkemesinde boşanma davası açabilmesinin olanaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Türk Medeni Kanununun 168.maddesinde; “Boşanma ve ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesi” olduğu açıklanmıştır. Kanunun açık ifadesinden anlaşılacağı üzere boşanma ve ekindeki davaların kadının yerleşim yeri mahkemesinde de açılması olanaklıdır....

        (TMK. m. 174/2) Koca tarafından açılan boşanma davası, Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesine, kadının birleştirilen boşanma davasının ise, aynı Yasanın 166/1. maddesine dayandığı, her iki davanın da kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verildiği, “boşanmaya sebep olan fiili ayrılıkta kocanın tam kusurlu” kabul edildiği görülmektedir. Tarafların fiili ayrılığının, evlenmelerinden sonra, kocanın çalıştığı ülkeye eşini götürmemesinin sebep olduğu, yaklaşık on yıldır fiilen ayrı yaşadıkları yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Gerek redle sonuçlanan önceki boşanma davasında, gerekse fiili ayrılık süresi zarfında, kocanın, eşinin kişilik değerlerine saldırı niteliğinde bir eylemi ispatlanamamıştır. Bu duruma göre, manevi tazminata hükmedilmesini gerektiren bir sebep bulunmamaktadır. Salt boşanmış olmak da, manevi tazminatı gerektirmez....

          Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, fiili ayrılık nedeniyle boşanma davası açmış olmasının, kadının da aynı sebebe dayalı olarak karşı boşanma davası açmasına engel olmadığı, karşı dava açılabilmesi için davalar arasında bağlantı olmasının yeterli olduğu gibi kadının cevap dilekçesinde maddî, manevî tazminat ile nafaka istemiş olmasının da karşı dava açmasına engel olmadığı, erkek tarafından açılarak ve reddedilerek kesinleşen boşanma davasını açarak fiili ayrılığı başlatan, sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket eden, kadın aleyhine onu aşağılayacak şekilde facebook üzerinden paylaşımlarda ve onu küçük düşüren beyanlarda bulunan, fiili ayrılık döneminde ise, kiracı olarak oturulan ortak konut hakkında tahliye taahhüdü verip aleyhine takip başlatarak kadını ortak konutu tahliye etmeye zorlayan erkeğin, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu, gerek reddedilen ve kesinleşen boşanma davasında gerekse bu davada...

            GEREKÇE : Dava, TMK'nun 166/son.maddesi uyarınca fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin olup, taraflar süresinde istinaf talebinde bulunmuşlardır....

            Aile mahkemesinin 2022/554 E. sayılı dosyası üzerinden zina özel nedenine dayalı boşanma davası açtığını ve birleştirme talebinde bulunduğunu bildirmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesine dayanan işbu boşanma davalarında, ilk derece mahkemesince verilen karar boşanma yönünden kesinleşmediği gibi boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan tazminatlar, yoksulluk nafakası ve velayet gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesiyle mümkündür. Yukarıdaki açıklamalar kapsamında aralarında bağlantı bulunduğu anlaşılan, kadın tarafından açılan zina nedenine dayalı boşanma davasının işbu dosyalar ile birleştirilerek, deliller birlikte değerlendirilip, gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

              AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2021 NUMARASI : 2017/888 ESAS 2021/605 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

              Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 25/06/2004 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden 25/08/2006 d.lu Mehmet Kaan isminde bir müşterek çocuklarının olmadığı, davacı kadın tarafından davalı erkeğin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma ferilerine ilişkin talepte bulunarak dava açıldığı anlaşılmıştır....

              boşanma davalarını açarak boşanma sebebi yaratıp fiili ayrılığa neden oldukları, böylece tarafların eşit kusurlu olduklarına" karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı erkeğin, retle sonuçlanan boşanma davaları açıldıktan sonra davalı kadını yaralamak suretiyle fiziksel şiddet uyguladığı ve hakaret ettiği anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu