Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ : 26/05/2014 NUMARASI : 2012/598-2014/306 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bedin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık nedeniyle açılmış boşanma davasıdır. Davacı kadın 28.08.2007 tarihinde boşanma davası açmış, davası reddedilerek Yargıtay denetiminden geçerek 14.09.2009'da kesinleşmiştir. Fiili ayrılık döneminde davalı erkeğe yüklenecek bir kusurun varlığı da ispat edilememiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1 -Fiili ayrılık başlı başına boşanma nedeni yapılamaz. Terk nedenine dayalı bir dava bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....
Daha önce erkek tarafından Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı olarak davalı aleyhine açılıp reddedilen ve 04.04.2012 tarihinde kesinleşen kararda davacı erkeğe kusur izafe edilmemiştir. Ret kararının kesinleşmesinden itibaren geçen fiili ayrılık süresi içinde de davacının, diğer tarafın kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir eylemi ispatlanmamıştır. Davalı tanıklarının, tarafların fiilen ayrılmalarından önceki döneme ilişkin beyanları, yukarıda sözü edilen kesinleşen ret kararı karşısında artık hükme esas alınamaz. Retle sonuçlanan ilk davayı açarak boşanma sebebi yaratan davacı erkek boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olsa da boşanmaya sebep olan fiili ayrılık da, kişilik haklarına saldırı niteliğinde görülemez. Bu bakımdan, olayda davalı kadın yararına manevi tazminata (TMK m.174/2) hükmedilmesini gerektiren bir sebep bulunmamaktadır....
Fiili ayrılık da tek başına boşanma sebebi olmayıp davacı erkek tarafından Türk Medeni Kanununun 164. maddesi uyarınca terk hukuksal nedenine dayalı olarak açılmış bir boşanma davası da bulunmamaktadır. Bu itibarla mahkemece, erkek tarafından Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı olarak açılan boşanma davasının reddine karar verilecek yerde delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.03.2018 (Per.)...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davalar; davacı-karşı davalı erkek tarafından açılmış fiili ayrılık sebebine dayalı (TMK.nun 166/4. maddesi) boşanma davası ile davalı-karşı davacı kadın tarafından açılmış zina (TMK.nun 161. maddesi) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK.nun 166/1. mad.) boşanma davalarıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraflar süresinde istinaf talebinde bulunmuşlardır. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Dairemizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller yönünden yapılan inceleme neticesinde; Davacı-karşı dava davalısı açtığı asıl davasında fiili ayrılık nedeniyle (TMK.nun 166/4. mad.) boşanma, davalı-karşı davacı ise zina sebebine (TMK.nun 161. mad.) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talep etmişlerdir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davalar; davacı-karşı davalı erkek tarafından açılmış fiili ayrılık sebebine dayalı (TMK.nun 166/4. maddesi) boşanma davası ile davalı-karşı davacı kadın tarafından açılmış zina (TMK.nun 161. maddesi) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK.nun 166/1. mad.) boşanma davalarıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraflar süresinde istinaf talebinde bulunmuşlardır. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Dairemizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller yönünden yapılan inceleme neticesinde; Davacı-karşı dava davalısı açtığı asıl davasında fiili ayrılık nedeniyle (TMK.nun 166/4. mad.) boşanma, davalı-karşı davacı ise zina sebebine (TMK.nun 161. mad.) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talep etmişlerdir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının manevi tazminat talebinin reddine ilişkin temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, boşanmadan sonra açılan boşanma sebebine dayalı maddi ve manevi tazminat işleğine ilişkindir. Yapılan yargılama sonucunda ... 6. Aile Mahkemesi 02.03.2017 tarih, 2016/684 esas 2017/180 karar sayılı kararı ile, tarafların boşanma ilamının fiili ayrılık süresine dayandığı, boşanma davasına dayanak olan ... 5....
Temyiz Sebepleri Davalı erkek temyiz dilekçesiyle; kadının aile baskısı ile boşanma davası açtığını, babasından kalan mal varlığından faydalanmak için boşanmayı talep ettiğini, halen davacı kadın ile iletişim halinde olduklarını, tarafların maddî durumları göz önüne alınmadan nafaka ve tazminata hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davasında taraflar arasında eylemli ayrılık nedenine dayanan boşanma şartlarının oluşup oluşmadığı, tazminata esas olacak şekilde bir kusurun mevcut olup olmadığı, tazminat ve nafaka verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ:Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Terk hukuki nedenine dayalı bir dava bulunmamaktadır. Fiili ayrılık başlı başına boşanma nedeni değildir.Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....
ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 18/05/2021 NUMARASI : 2020/213 ESAS 2021/246 KARAR DAVA KONUSU : Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; daha önce evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle Burdur Aile Mahkemesinin 2015/131 E. Sayılı dosyası ile boşanma davası açtığını, ancak davanın reddedildiğini, bu kararın 20/06/2017 tarihinde kesinleştiğini, red kararının kesinleştiği tarihten itibaren tarafların bir araya gelmediklerini, bu sebeple fiili ayrılık nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....