Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı ile 2009 tarihinde evlendiklerini, müşterek iki çocuklarının olduğunu, davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, evine ve çocuklara bakmadığını, davalının kendisine şiddet, psikolojik baskı uyguladığını, dövdüğünü, evliliğin çekilmez hal aldığını belirterek şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin kendisine verilmesini talep ve dava etmiştir....

Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2021 NUMARASI : 2019/123 ESAS-2021/328 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 30.000- TL maddi ve 20.000- TL manevi tazminat ile 1000- TL tedbir ve yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesini, tensiple birlikte davalı adına kayıtlı araç ve gayrimenkuller üzerine tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının ve tüm taleplerinin reddi karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine hükmolunmuştur....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "ASIL DAVANIN KABULÜNE, tarafların Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi gereğince EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları olan 24/08/2012 Merzifon d.lu Ahmet Kağan ile 16/07/2015 Amasya d.lu Dilara'nın velayetinin babaya verilmesine, Velayet verilmeyen ANNE ile müşterek çocuklar arasında; şahsi ilişkinin tesisine, Asıl davacı erkeğin manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 20.000,00 TL manevi tazminatın asıl davalı kadından alınarak asıl davacı erkeğe ÖDENMESİNE, Asıl davacı erkeğin maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 20.000,00 TL maddi tazminatın asıl davalı kadından alınarak asıl davacı erkeğe ÖDENMESİNE, TMK'nın 169....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2018 NUMARASI : 2018/22 ESAS - 2018/454 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası nedeniyle yapılan yargılaması sırasında, ilk derece mahkemesince verilen, karara karşı davacı tarafından, istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İLK DERECE MAHKEMESİ SAFAHATI ; Davacı dava dilekçesinde özetle;10 yıl kadar önce davalının sebepsiz yere huzursuzluk çıkarmaya başladığını ve ailesinden yüklü miktar miras kalmasından sonra evi de terk ettiğini, davalının açtığı boşanma davasının ret edildiğini ve 10 yıllık süreçte davalının tutumlarında olumlu bir gelişmede olmadığını boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. Davalının süresinde sunulmuş yanıtı bulunmamaktadır....

    Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, dinlenen tanıkların beyanları dikkate alındığında davalının kusurunun ispat edilip edilmediği, burada varılacak sonuca göre davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 11. Boşanma sebebi olarak dayanılan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....

      , çok fazla para harcadığını, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, telefonunu müvekkilinden sakladığını, başka bir kişi ile birliktelik yaşadığı konusunda müvekkilinin kuşkuları olduğunu, telefon kayıtları incelendiği takdirde sadakat yükümlülüğüne aykırı hareketlerinin kanıtlanabileceğini, evlilik birliğinin davacı kadının kusurlu davranışları neticesinde temelinden sarsıldığını belirterek sadakat yükümlülüğünün ihlali, pek kötü ve onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...davalı- karşı davacı kocanın evlilik birliğinde üzerine düşen ekonomik sorumluluklarını yerine getirmediği, evinin ihtiyaçlarını karşılamadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşine fiziksel şiddet uygulayan, eşini öldürmekle tehdit eden ve eşine sürekli hakaret eden ve evlilik birliğinde üzerine düşen ekonomik sorumluluklarını yerine getirmeyen davalı- karşı davacı kocanın kusurlu olduğu; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı- karşı davalı kadına yüklenebilecek kusurun bulunmadığı mahkememizce sabit bulunmuştur..."gerekçesi ile; "1- Davacı- karşı davalının boşanma davasının KABULÜ ile tarafların T.M.K.'...

      tarafından doğrulanmadığı, tarafların evlilik birliğinin devamında taraflar, müşterek çocuklar ve toplum için korunması gereken bir yararın kalmadığı anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, Yoksulluk nafakası talebi yönünden; davacının yoksulluk nafakası talebinin sigortalı olarak çalışması nedeniyle boşanma ile yoksulluğa düşmeyeceği kanaatine varılmakla reddine, İştirak nafakası yönünden; Müşterek çocuk 23/02/2005 doğumlu Yağız Kadakal karar tarihi itibariyle reşit olmakla iştirak nafakası talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davacının davasının kabulü ile; tarafların TMK'nun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, tarafların müşterek çocukları 23/02/2005 doğumlu Yağız Kadakal'ın karar tarihi itibari ile reşit olduğu anlaşılmakla velayet ve iştirak nafakası hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin sigortalı olarak çalışması nedeni ile boşanma ile yoksulluğa...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından boşanma sebebi, tazminat ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın dava dilekçesinde zina, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmış, mahkemece tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı kadının dava dilekçesinde yer alan zina ve pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedenine dayalı talepleri hakkında hükmün gerekçesinde bir açıklama yapılmadığı gibi, hüküm fıkrasında da olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamıştır....

        UYAP Entegrasyonu