Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Mahkemece "boşanma nedeni olarak ileri sürülen olaylarda davalının kusurlu olduğu hususunun ispat edilemediği, bu sebeple davalının davaya itiraz hakkının bulunduğu, ancak tarafların uzun süreden beri ayrı yaşadığı nazara alındığında davaya itirazın hakkın kötüye kullanma niteliğinde olduğu ve artık evlilik birliğinin devamında davalı bakımından korunmaya değer bir yarar kalmadığı," gerekçesiyle tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/07/2019 NUMARASI : 2018/123 ESAS - 2019/471 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Karşılıklı Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı karşı davacı kadın tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Dinlenen tanık anlatımları davalının ev işlerini yapmadığı ve yükümlülüklerini yerine getirmediğini bu sebeple davacının mutsuz olduğunu gördüklerini, belirtmişler ve tarafların anlaşmalı boşanma aşamasında dava dilekçesinde belirtilen kooperatif üyeliği sonrasında edinilen ve halen davalının oturduğu daire konusunda aralarında çekişme olduğunu belirtmişlerdir. İleri sürülen hususlar boşanma nedeni olacak derecede sorun olmayıp taraflar arasında mal konusunda uyuşmazlık olarak değerlendirilebilir. Davalı tarafın tanıkları da davalının evine iyi bakan özellikle ev işleri konusunda eğitici olan yemek ve pasta konuları iyi yapan iyi biler bir kişi olduğunu, dairenin evlilik hediyesi olarak davalıy verildiğini ve esasen evlilik birliğinin temelinden sarsılması sorunlarının olmadığını belirten beyanlardır. Bu duurumda davacı taraf evlilik birliğinin davalının kusuruyla temelinden sarsıldığını somut ve inandıcı delillerle kanıtlayamamıştır....

    Davacı ve davalının yargılama esnasında alınan beyanları ile; tarafların aynı evde yaşadıkları, 21/04/2021 tarihli duruşmaya gelmeden önce aynı yatağı paylaştıklarını söyledikleri sabit olmakla, davacının dava dilekçesine konu ettiği vakıaları affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığının kabulü gerekir. Bu durumda davacının evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususunu ispatlayamadığı anlaşılmakla TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak açılan boşanma davasının reddi kararının yerinde olduğu, davacının istinaf talebinin reddi gerektiği, Anlaşılmakla; karar usul ve yasaya uygun bulunulmakla davacı tarafın yerinde görülmeyen istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2019 NUMARASI : 2017/228 ESAS, 2019/779 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı dava dilekçesinde özetle, davalı ile 2009 yılından beri evli olup bu evlilik süresince eşi ile aralarında geçimsizlik bulunduğunu, kocasına karşı aile görevlerini yapmadığını, bu evlilik sürecinde çocuklarının olmadığını, ilkbahardan beri Mersindeki ailesinin yanına gittiğini ve evine dönmediğini, tanık beyanları ile iddiası sabit görüldüğü takdirde davalı T2 ile boşanmalarına ve yargılama giderlerinin davalıya bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı-b.davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; iddialarını ispat ettiklerini, her iki tarafın da boşanmak istediğini, birleşen dava yönünden kararın kaldırılarak tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Asıl ve birleşen dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1- 2. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ile fer'ileri istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Gerçekleşen bu duruma göre, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına, davacının sadakat yükümlülüğüne aykırı bu tutumunun sebep olduğu, davalıya atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı görülmektedir. Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır....

        DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından davasının reddi, kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Eşini istemediğini söyleyip birlikte yaşamaktan kaçınan davacı-karşı davalı kadın, evlilik birliğinin sarsılması olayında tamamen kusurludur. Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derccede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği” hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/04/2018 NUMARASI : 2017/181 ESAS- 2018/358 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davasının yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmekle dosya incelendi....

          UYAP Entegrasyonu