Bahsedilen olayların ise evlilik birliği içinde vuku bulduğu kabul edilse dahi, sonrasında tarafların bir arada yaşama iradeleri karşısında affa uğramış olduğu aşikardır. Yargıtay 2.HD'sinin yerleşmiş içtihatlarında da görüleceği üzere, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında olayları hoşgörü ile karşılama sayılan davranışlardan olan, birlikte olmak, aynı evde birlikte olmayı da kapsamaktadır. Davacı tanıklarının bahsettiği olaylardan sonra tarafların aynı evde hoşgörüye yönelik olarak birlikte oturmaları, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında olayları hoşgörü ile karşılama sayılan davranıştır. Boşanmaya neden olarak gösterilen olaylardan sonra evlilik birliğinin makul süre sürdürülmesi, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında af niteliğinde davranışlardan olduğundan, böyle bir durum gerçekleşmişse, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davasının (TMK 166/I-II) reddi gerekir....
Somut olayda; dava, Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesi uyarınca açılmış ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile çekişmeli olarak boşanmalarına yönelik davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından sunulan 12/12/2022 tarihli dilekçe ekindeki anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda tarafların anlaşmaları sebebiyle davanın hukuki niteliği değişmiş ve anlaşmalı boşanmaya dönüşmüştür. Gerçekleşen bu durum karşısında, dava anlaşmalı boşanmaya dönüştüğünden, TMK. 166/3 maddesinin koşullarının değerlendirilmesi için ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Davacı kadının istinaf talebinin kabulü ile Manavgat 2....
tedbirlerine en geç tensip zaptı ile karar verilmesine, tarafların evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00....
Dava; boşanma (evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma (çekişmeli) istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın "Hükmün Kapsamı" başlıklı 297/1. maddesinin (c) bendinde; "Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" ile aynı maddenin 2. fıkrasında "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." düzenlemesi yer almaktadır....
yazışmada da bileziklerin davacıda olduğunun açık olduğunu, davacının boşanma davası açmakta haksız olduğunu, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde davacının tam kusurlu olduğunu, bu nedenlerden dolayı davacının boşanma ve diğer taleplerinin reddine, davacının zinası hukuki nedenine dayanarak bu mümkün değilse evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Taraf vekillerinin gerek boşanma gerekse ziynet eşyasının iadesi yönünden istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2- a)Boşanma yönünden alınan istinaf harçlarının hazineye gelir kaydına, b)Erkeğin istinafı nedeniyle ziynet eşyası yönünden alınması gereken 1.634,32.-TL harçtan peşin alınan 408,50.-TL harcın mahsubu ile 1.225,82.-TL karar ve ilam harcının erkekten alınması ile hazineye gelir kaydına, c)Kadının istinafı nedeniyle ziynet eyşası yönünden alınması gereken 80,70.-TL.den peşin olarak yatırılan 811,80.-TL.nin mahsubu ile fazlaya ilişkin yatırılan 731,10....
KARŞI OY YAZISI Her iki boşanma davası da , evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılmıştır. Mahkemece kısa kararda, boşanma hükmüne ilişkin hukuki sebebin "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" olduğu belirtilip, kanun maddesi yazılmamıştır. Mahkeme kararının gerekçesinde yer verilen açıklamalardan da, davacı-davalının boşanma davasının reddedilği, davalı-davacının davasıyla ilgili boşanma hükmünün ise, TMK.nun 166. maddesinin (3.) fıkrasına değil, aynı maddenin "1." fıkrasına dayalı olarak verildiği, açıkça anlaşılmaktadır. “Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir”[HMK.m.304-(1)]....
HUKUKİ SEBEP, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl ve birleşen dava, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma ve ferileri ile birleşen dava yönünden ziynet alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Davacı-birleşen dosya davalısının, yerel mahkemenin kusur taktirine ilişkin istinafı yönünden; Türk Medeni Kanununun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması, geçimsizlikte davalının az da olsa kusurunun ispatlanması gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedellerinin tahsiline ilişkindir. Davacı taraf; kusur belirlemesi, lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarlarının düşük oluşuna yönelik olarak, davalı taraf; davanın kabul edilmesi, kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile kabul edilen ziynet alacağına yönelik olarak süresinde istinaf talebinde bulunmuş ve kararın bu yönlerden kaldırılmasını talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2023 NUMARASI : 2022/586 ESAS - 2023/82 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ANLAŞMALI) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 02/08/2004 tarihinden bu yana evli olduklarını, evliliklerinin en başından beri sosyal ve kültürel farklılıklar nedeniyle aralarında anlaşmazlıklar yaşandığını, bu anlaşmazlıkların her geçen gün arttığını, boşanma talebine dair davalı eşin iradesinin de müvekkili ile aynı yönde olduğunu, tarafların evliliklerinin devamının mümkün olmadığını, dava dilekçesi ekinde sunulan protokol doğrultusunda tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....