Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2020 NUMARASI : 2020/993- 2020/852 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı ile evlilik birliğini devam ettirmelerinin mümkün olmadığını, müşterek çocukları olmadığını, kendisi için davalıdan herhangi bir nafaka, maddi-manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmediğini, bu haklarından feragat ettiğini, 02/10/2020 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasını ve gerekçeli kararın eki sayılmasını talep ve dava etmiştir....

Somut olayda; dava, Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesi uyarınca açılmış ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile çekişmeli olarak boşanmalarına yönelik davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından sunulan 12/12/2022 tarihli dilekçe ekindeki anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda tarafların anlaşmaları sebebiyle davanın hukuki niteliği değişmiş ve anlaşmalı boşanmaya dönüşmüştür. Gerçekleşen bu durum karşısında, dava anlaşmalı boşanmaya dönüştüğünden, TMK. 166/3 maddesinin koşullarının değerlendirilmesi için ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Davacı kadının istinaf talebinin kabulü ile Manavgat 2....

yazışmada da bileziklerin davacıda olduğunun açık olduğunu, davacının boşanma davası açmakta haksız olduğunu, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde davacının tam kusurlu olduğunu, bu nedenlerden dolayı davacının boşanma ve diğer taleplerinin reddine, davacının zinası hukuki nedenine dayanarak bu mümkün değilse evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir....

HUKUKİ SEBEP, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl ve birleşen dava, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma ve ferileri ile birleşen dava yönünden ziynet alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Davacı-birleşen dosya davalısının, yerel mahkemenin kusur taktirine ilişkin istinafı yönünden; Türk Medeni Kanununun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması, geçimsizlikte davalının az da olsa kusurunun ispatlanması gerekir....

tedbirlerine en geç tensip zaptı ile karar verilmesine, tarafların evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00....

DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı-Karşı Davalı T1 sunmuş olduğu 23/06/2022 tarihli harçlandırılmış dava dilekçesinde özetle; Davalı ile evli olduklarını, bu evliliklerinden müşterek çocuklarının bulunmadığını, davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA VE KARŞI DAVA:Davalı-Karşı Davacı T4 vekili Av....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından kabul edilen boşanma davası ve fer'ileri ile ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının, boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....

    Maddi tazminat açısından: TMK 174/1.maddesinde " Mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir miktar maddi tazminat isteyebilir."şeklinde belirtilmiştir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı eş mahkememizce AĞIR kusurlu olarak görülmüş olup, davalı eş evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına AĞIR kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet vererek davacı kadının mevcut ve beklenen menfaatleri zedelendiği, davalı eşin maddi imkanlarından faydalanamayacağı dikkate alınarak, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve davalının kusurunun ağırlığı dikkate alınarak davacı kadının maddi tazminat talebi kısmen kabul edilmiştir....

    KARŞI OY YAZISI Her iki boşanma davası da , evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılmıştır. Mahkemece kısa kararda, boşanma hükmüne ilişkin hukuki sebebin "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" olduğu belirtilip, kanun maddesi yazılmamıştır. Mahkeme kararının gerekçesinde yer verilen açıklamalardan da, davacı-davalının boşanma davasının reddedilği, davalı-davacının davasıyla ilgili boşanma hükmünün ise, TMK.nun 166. maddesinin (3.) fıkrasına değil, aynı maddenin "1." fıkrasına dayalı olarak verildiği, açıkça anlaşılmaktadır. “Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir”[HMK.m.304-(1)]....

      Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, kadına özgü ziynet eşyası niteliğindeki bilezik ve küpenin eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazandığından davacı kadının ziynet talebi kabul edilmiştir. Dosya kapsamından anlaşılacağı üzere taraflardan evlilik birliğini sürdürmelerinin beklenemeyeceği, davacı kadının boşanma davası açmakta haklı olduğu, evliliğin devamı konusunda gerek taraflar gerek toplum için bir fayda kalmadığı kanaatine varılarak açılan boşanma davasında evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sonucuna varılarak davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur....

      UYAP Entegrasyonu