Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü; somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş bir çok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır. Söz konusu hüküm uyarınca evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu takdirde, eşlerden her biri kural olarak boşanma davası açabilir ise de, Yargıtay bu hükmü tam kusurlu eşin dava açamayacağı şeklinde yorumlamaktadır. Nitekim benzer ilkeye HGK’nın 04.12.2015 gün ve 2014/2-594 E., 2795 K. sayılı kararında da değinilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın anlaşmalı boşanma davası olarak açıldığı, 22/10/2019 tarihli celseye davacının bizzat katıldığı; davalının katıldığı celsede boşanmayı kabul etmediği, bu sebeple davanın çekişmeli boşanma davasına dönüştüğü, davacıya çekişmeli boşanma davasına ilişkin iddia ve savunmalarını içeren dilekçesini ibraz etmesi için iki haftalık kesin süre verildiği, bu süre içersin de dilekçe ibraz etmediği takdirde mevcut delil durumuna göre karar verileceğinin ihtar edildiği, ancak dosya kapsamında çekişmeli boşanma davasına esas dava dilekçesinin kesin süreden çok sonra 12/12/2019 havale tarihi ile sunulduğu tespit edilmiştir....

    Mahkemece; "Açılan dava çekişmeli boşanma davasıdır. Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile açılmış boşanma davasıdır. Kusur yönünden yapılan değerlendirmede; mahkememizce dinlenen davacı-birleşen davalı tanıkları, davalı-birleşen davacı ile başka bir kadının fotoğraflarını ve mesajlaşmalarını bizzat gördüklerini, davacı-birleşen davalıya kendilerinin maddi yardımda bulunduklarını, davalı-birleşen davacının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, hatta bu nedenle müşterek konutun elektriğinin dahi kesildiğini beyan etmişlerdir. Davalı-birleşen davacı tanıkları ise tarafların müşterek konutunda, davacı-birleşen davalı tarafından yaptırılan büyüye dair deliller bulduklarını, beyan etmişlerdir....

    Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması sebebi ile boşanma davası açtığını, davacı tarafın iddialarının hukuki dayanaktan yoksun, soyut iddialardan ibaret olduğunu, iddiaların gerçeği hiçbir yönü ile yansıtmadığını, davacı tarafından Ankara 6. Aile Mahkemesinde 2019/690 E. Sayılı dosya ile Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli) davası açıldığını halen derdest olduğunu, mahkeme nezdinde açılan davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, mahkemece esas incelemeye geçmesi halinde kimse kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceğinden boşanmada tamamen kusurlu/daha fazla kusurlu davacı eşinin davasının red edilmesi gerektiğini, (Yargıtay 2....

    Hukuk Dairesi'nin 15/04/2019 tarihli 2018/3120 esas sayılı ilamı) Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır. Davacı koca tarafından boşanma istemli olarak dava açılmış ise de; kocanın, davasını ispata yarayan iki tanık beyanı dışında dosyada delil bulunmadığı, tanıklarından Murat'ın "... Benim gördüğüm kadarıyla annem ile babam evde iken hep bir tartışma ve huzursuzluk vardır. Bu tartışmaları hep annem çıkarır, ben annemin babama karşı sen adam değilsin adam olsan çocuklarına sahip çıkarsın dediğine şahit oldum....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2020 NUMARASI : 2019/120 ESAS 2020/417 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı T4 vekili Av. Aydın Erusta'nın 14/11/2019 tarihli harçlandırılmış dava dilekçesinde özetle; "Müvekkili ile davalının evli olduklarını, bu evliliklerinden müşterek çocuklarının bulunmadığını, tarafların 18/11/2019 tarihinden itibaren fiilen ayrı yaşadıklarını, davalının halasının oğlunun düğünü için Trabzon'a gittiğini, müşterek konuta müvekkilinin defalarca aramasına rağmen dönmediğini, davalının araya büyüklerin girmesi sonucunda müşterek konuta döndüğünü, davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek tarafların boşanmalarına karar verilmesini" talep ve dava etmiştir....

    Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü, somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş olması nedeniyle evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime çok geniş takdir hakkı tanımıştır. 18. Söz konusu hüküm uyarınca evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu takdirde, eşlerden her biri kural olarak boşanma davası açabilir ise de, Yargıtay bu hükmü tam kusurlu eşin dava açamayacağı şeklinde yorumlamaktadır. Çünkü tam kusurlu eşin boşanma davası açması tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonra da mademki “birlik artık sarsılmıştır” diyerek boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/10/2020 NUMARASI : 2019/665- 2020/542 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalının 1978 yılında evlendiklerini, bu evlilikten üç çocuklarının bulunduğunu, davalının evlendikten 3 sene sonra sebepsiz yere evi terk ettiğini, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkille ve çocuklarıyla ilgilenmediğini, evlilik devam ederken başka bir kadınla ilişki kurduğunu, bu kadını müvekkille birlikte yaşamaya zorladığını, müvekkilin kadınlık gururunu yerle bir ettiğini, evlilik birliğinin çekilme hale geldiğini, bu nedenle davanın...

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak görülen boşanma davası devam ederken davacı erkek vefat etmiştir. TMK’nın 181. maddesine uygun olarak yargılamaya devam edilmiş olup, ilk derece mahkemesince nikahtan sonra düğünden önce davacı erkeğin başka bir kadını sevdiğini söylediği için ayrıldıkları gerekçesiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda davalı kadının kusursuz olduğunun tespitine karar verilmiştir. Anılan karara karşı davacı erkeğin mirasçısı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince vefat eden davacı ...'...

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2019 NUMARASI : 2018/158 ESAS - 2019//517 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ÇEKİŞMELİ) KARAR : Taraflar arasında görülen davada yerel mahkemenin yukarıda tarih ve numarası yazılı kararına karşı davacı tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile kırk iki senedir evli olduklarını, karşı tarafın sürekli olarak kendisine psikolojik, fiziksel ve cinsel şiddet uyguladığını, 20 yıldır aynı evde oldukları halde ayrı olduklarını, eşinin psikolojik ve biyolojik hasta olduğunu, birlikte psikiyatrise gittiklerini, doktorun vermiş olduğu ilaçları kullanmamakta direndiğini, hayatın çekilmez hale geldiğini, evde beraber bulundukları an her an diken üstünde olduğunu, tansiyonunun yükseldiğini, fiziksel ve psikolojik olarak rahatsızlandığını ve sıhhatinin bozulduğunu, eşinin fiziksel...

        UYAP Entegrasyonu