Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/01/2021 NUMARASI : 2019/741 ESAS-2021/7 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması ve zina nedenine dayalı olarak tarafların boşanmalarına, lehine aylık 800,00- TL yoksulluk nafakasına ve düğünde takılan 12 tane 18 gr bileziğin tarafına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek cevap dilekçesi sunmamıştır....

Davacı koca, davalı kadın aleyhine anlaşmalı boşanma (TMK md 166/3) hukuki sebebine dayalı olarak açtığı boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında dava sebebini evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK md 166/1) olarak ıslah etmiş, yargılama sonucunda davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle (TMK md 166/1) boşanmalarına karar verilmiştir. Kararın süresinde davalı kadın tarafından temyizi üzerine hüküm Dairemizin 9.12.2013 tarih 2013/16516 esas 2013/28871 karar sayılı ilamıyla boşanma davasının kanıtlanamamış olması sebebiyle reddi gerektiği belirtilerek bozulmuş, davacı koca ise mahkemece verilen boşanma kararının doğru olduğu gerekçesiyle Dairemiz kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurmuştur....

    İkinci olarak, evlilik birliğini sarsan bütün olayların dava dilekçesinde tek tek sayılması ve gösterilmesi usul hukuku bakımından zorunlu da değildir. Zorunlu olan iddianın dayanağı olan vakıaların özetlerinin dava dilekçesinde gösterilmesidir. Evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayanan bir boşanma davasında, hakimin önüne, birliği temelinden sarsan olay ya da olaylar yumağı (bunlar dava dilekçesinde söylenmiş ya da söylenmemiş olsun) getirilmiş demektir. Bu olaylar arasında; hakimin; davacı, dava dilekçesinde “şu olayı bildirdi, bunu bildirmedi, öyleyse bildirmediği olay ispatlanmış olsa bile dikkate almam” deme olanağı yoktur. “Hakimin, tarafların getirmiş olduğu maddi vakıalarla bağlı olduğuna” ilişkin kural da, böyle bir yaklaşımı haklı gösteremez. Evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayanan bir davada, hakimin, maddi vakıalarla bağlı olması kuralı, dava sebebi bakımındandır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin zina, mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle dava açtığı, kadının erkeğin şöförü ile mesajlarının tarafların ortak çocuğu tarafından görüldüğü, yine adı geçen şahısla sık telefon görüşmesi olduğunun belirlendiği ancak bunların kadının zina yaptığını ispatlamadığı, kadının zinasının sübut bulmadığı, kadının kusurunun güven sarsıcı davranış boyutunda kaldığı; kadının haysiyetsiz hayat sürme ve zina, mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talep ettiği, erkeğin haysiyetsiz hayat sürdüğünün kanıtlanmadığı ancak H. isimli kadından çocuğu olan ve bu kadın ile ilişkisini devam ettiren erkeğin zinasının sübut bulduğu, zinanın temadi ettiği; erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı davasına gelince, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden...

        Maddenin bir ve ikinci fıkraları, esasen evlilik birliğinin sarsılması ilkesine dayalı olup, birliğin sarsılıp sarsılmadığı hususunda karar vermeye yetkili hâkimin ise tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda gerçekleştirdikleri kusurlu davranışları uyarınca bir karar vermesi gerekliliği nedeniyle; kusur ve evlilik birliğinin sarsılması ilkelerinin her ikisinin de varlığını kapsamaktadır. Bu bağlamda evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açan davacının, davasının kabul edilerek, boşanma kararı elde edebilmesi için iki koşulun gerçekleştiğini kanıtlamış olması gerekir. Bunlardan ilkinde davacı; kendisinden, evlilik birliğinin devamı için gereken “ortak hayatın sürdürülmesi” olgusunun artık beklenmeyecek derecede birliğin temelinden sarsıldığını, ikinci olarak “temelden sarsılmanın” karşı tarafın kusurlu davranışları sonucu gerçekleştiğini ispatlamak zorundadır. 15....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek, haysiyetsiz hayat sürme (TMK m.163) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) sebeplerine dayanarak boşanmalarına karar verilmesini istemiştir. Davacı erkek, davalı kadının iffetsiz yaşam sürmesi nedeniyle hem özel hem de genel sebebe dayanarak boşanma talep edebilir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı dava kabul edilmiş, iffetsiz yaşam sebebine dayalı boşanma konusunda ise bir karar verilmemiştir (TMK m.163). İffetsiz yaşam hukuki sebebine dayalı taleple ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık nedeniyle açılmış boşanma davasıdır. Davacı erkek, Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde düzenlenmiş olan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası açmadığı gibi (TMK m. 166/1) bu yönde bir ıslah talebi de bulunmamaktadır....

              Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş bir çok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime taktir hakkı tanımıştır. Dolayısıyla olayın özellikleri, oluş biçimi, eşlerin kültürel sosyal durumları, eğitim durumları, mali durumları, eşlerin birbirleri ve çocukları ile olan ilişkileri, yaşadıkları çevrenin özellikleri, toplumun değer yargıları gibi hususlar dikkate alınarak evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı tespit edilecektir....

                in davalı kadın ile ilişki içerisinde olduğu belirtildiğinden ve bunun yanında diğer tanıkların beyanları ile soybağının reddi dava dosyası nazara alınarak tanık İsmal'in beyanlarına itibar edilmediği, birleşen dosyada; zina nedenine dayalı boşanma talebinin kanıtlanmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebinin ise davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğu gerekçeleri ile davacı-davalı erkeğin zina nedenine dayalı boşanma talebinin hak düşürücü süre nedeni ile reddine, haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı boşanma talebinin şartlar oluşmadığından reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebinin kabulü ile 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, birleşen dosyada davalı-davacı kadının zina nedenine dayalı boşanma davası ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının reddine, çocuğun soybağının reddine ilişkin karar kesinleşmiş olduğundan...

                  AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/10/2022 NUMARASI : 2020/698 ESAS-2022/618 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davacı için aylık 2.000- TL, müşterek çocuk için aylık 2.000- TL nafaka takdir edilmesine, davacı müvekkil yararına 200.000- TL maddi ve 200.000- TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu