Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2018/1700 KARAR NO : 2020/1781 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AKHİSAR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/07/2018 NUMARASI : 2017/655 ESAS - 2018/475 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından, istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İLK DERECE MAHKEMESİ SAFAHATI : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 17 yıldır evli olduklarını, evliliğin; davalının kocasının ailesini köye ziyarete gitmek istememesi, kocasına karşı hakaretleri ve habersiz yaptığı alışverişler ile ekonomik olarak sıkını yaratması sebepleri ile çekilmez boyuta geldiğini belirterek tarafların boşanmaları ve velayet talebinde bulunmuştur....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili 21/11/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin davalı eş tarafından terk edildiği tanık anlatımları ve sair bütün deliller ile ispatlandığını, müvekkilinin evlilik birliğinin, ortak yaşamın ve aile kavramının bulunmadığı bir birlikteliğe zorlamak insan hakları ile de bağdaşmadığını, evliliğin müvekkilimiz adına külfete dönüştüğünü, davalı eş için ise evli olup olmamanın bir önemi dahi bulunmadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının açıkça ortada olduğunu, bu nedenle yerel mahkeme kararının müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davacı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davacı-davalı kadın tarafından asıl davada Türk Medeni Kanunu'nun 162 ve 166/1. maddesinde düzenlenen hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayalı boşanma davası, birleşen davada Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayalı boşanma davası açılmış, davalı-davacı erkek birleşen davada, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açmıştır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davacı-davalı kadın tarafından asıl davada Türk Medeni Kanunu'nun 162 ve 166/1. maddesinde düzenlenen hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayalı boşanma davası, birleşen davada Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayalı boşanma davası açılmış, davalı-davacı erkek birleşen davada, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açmıştır....

Boşanma davalarında yetkili mahkeme TMK'nın 168.maddesine göre eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Buna göre, mahkememizin davacının yerleşim yeri mahkemesi olmakla yetkili bulunduğu anlaşılmış ve davaya aile mahkemesi sıfatı ile bakılmıştır. TMK' nın 166/1 hükmü gereğince evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. TMK'nın 166. Maddesine dayanan boşanma davasının kabulü için evliliğin tarafların ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olması, davalı eşin az da olsa kusurlu olması gerekmektedir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni nispi bir boşanma nedeni olduğu için evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığını her somut olaya göre hakim takdir eder....

DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kadın tanıklarının beyanında geçen olaylardan sonra evlilik birliğinin devam ettiği, bu durumda kocanın kusurlarının davacı-davalı kadın tarafından affedildiği veya en azından hoşgörü ile karşılandığı, affedilen olayların boşanma nedeni sayılamıyacağı; yine davalı-davacı kocanın karşı dava dilekçesinde, boşanma nedeni olarak Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde gösterilen "zina" nedenine dayandığı gibi dava dilekçesindeki anlatımlarından ayrıca aynı Yasanın 166/1-2 maddesinde düzenlenen "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" nedenine de dayandığı, mahkemece davacı-davalı kadının haysiyetsiz...

    Maddi olguların saptanması ve iddiaların kanıtlanması yönünden dinlenilen davalı/karşı davacı tanıklarının beyanlarından, davacı kadının kayınvalidesine hakaret etmek suretiyle aşağıladığı, kişisel temizliğini yapmadığı, evi terk ettiği anlaşılmış ise de kadının Amasya Sulh Hukuk Mahkemesi 2019/1690 Esas, 2020/618 Karar Sayılı ilamı ile akıl hastalığı sebebiyle kısıtlandığı, karşı davacı koca tarafından akıl hastalığına dayalı açılmış bir boşanma davası bulunmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenli olarak açılan boşanma davalarında davalı tarafa kusur izafesinin mümkün bulunması gerektiği, somut olayda akıl hastası olan kadının davranışları iradi olmadığından kendisine kusur yüklenemeyeceğinden karşı davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenli olarak açmış olduğu boşanma davasının reddine dair aşağıdaki gibi karar verilmiştir." şeklindeki gerekçeyle, "ASIL DAVA ve KARŞI DAVANIN REDDİNE," karar verilmiştir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/06/2019 NUMARASI : 2017/58 ESAS 2019/271KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sadakatsiz olması ve başkaca kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 50.000,000 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların, 18/10/1984 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden sekiz ergin müşterek çocuklarının olduğu, taraflarca, karşı eşin kusurlu davaranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı TMK.'...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında (TMK m.166/1) davacı taraf, kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında (TMK m.166/1 ) ve ferilerine ilişkin eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Somut olayda; Davacı boşanma sebebinin TMK'nun 166/1 maddesine dayandırdığı, dosya içerisinde bulunan ihtarnameye göre terk ihtarında bulunduğu, bu nedenle eşini affettiği mahkemenin ret kararının sonuç itibariyle doğru olduğundan davacının istinaf başvuru talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

    UYAP Entegrasyonu