Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA 1.Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; davalının asabi uyumsuz ve hırçın kişiliği nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini, ortak çocukların psikolojisininde olumsuz etkilediğini, davalının, davacıya her koşul ve ortamda çocukların ve akrabalarının yanında hakaret ve küfür ettiğini, davalının küfür ve hakarete başvurmasının davacının gurur ve onurunu incittiğini, bunun kabul edilemeyeceğini, bu nedenlerle davacının 8 ay önce ortak konuttan ayrıldığını ve evlilik birliğinin devamında bir yarar kalmadığını beyanla, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 2....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/03/2021 NUMARASI : 2019/216 ESAS-2021/102 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen hükmün istinaf incelemesi davalı erkek tarafından süresinde istenilmekle dosya incelendi....

    Davacı/b.davalı kadın vekilinin boşanma hükmüne yönelik istinaf başvurusu yönünden değerlendirilme yapıldığında; asıl davada öncelikle zina (TMK.m.161) sebebine dayalı boşanma talebinde bulunulduğu, bunun kabul edilmemesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK.m.166) sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmesi istendiği, mahkemece özel boşanma nedeni olan zina eyleminin sabit görülmesi dikkate alınarak TMK'nun 161.maddesine dayalı boşanma kararı verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, HMK'nun 26.maddesindeki taleple bağlılık ilkesi de gözetilmeksizin boşanma davasının TMK'nun 161 ve 166/1 maddelerine dayalı olarak kabul edilmesi doğru olmadığından, davacı/b.davalı kadın vekilinin bu konudaki istinaf başvurusunun kabulüne, yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının (1) nolu bendinde boşanmaya ilişkin "TMK'nun 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması" şeklindeki cümlesinin hükümden çıkartılmasına karar verilmesi gerekmiştir....

    Davacı-karşı davalı kadın vekili 15.02.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle boşanma sebebini "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" (TMK 166/1) olarak ıslah etmiş olmasına rağmen mahkemece, davacı-karşı davalı kadının davasında TMK 162. maddesindeki yasal şartlar oluşmadığı gerekçesi ile dava ıslah edilmemiş şekliyle görülerek reddedilmiştir. Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir (HMK m. 176/1). Islah, bunu yapan tarafın teşmil edeceği noktadan itibaren, bütün usul işlemlerinin yapılmamış sayılması sonucunu doğurur (HMK m. 179/1). O halde mahkemece; davacı-karşı davalının ıslah dilekçesi davalı-karşı davacıya tebliğ edilerek, davacı-karşı davalının evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuki sebebine dayalı boşanma davasında delillerin bu çerçevede değerlendirilerek, sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, ıslah istemi dikkate alınmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

      -TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, hükümde ise tedbir nafakası ile ilgili bir maddeye yer verilmemiştir. Ara kararla hükmedilen tedbir nafakasının infazı mümkün olduğundan hükümde tekrar yazılmaması bozmayı gerektirmez." (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin15/04/2019 tarihli 2018/4257 Esas sayılı ilamı) Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak görülen boşanma davası devam ederken davacı erkek vefat etmiştir. TMK’nın 181. maddesine uygun olarak yargılamaya devam edilmiş olup, ilk derece mahkemesince nikahtan sonra düğünden önce davacı erkeğin başka bir kadını sevdiğini söylediği için ayrıldıkları gerekçesiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda davalı kadının kusursuz olduğunun tespitine karar verilmiştir. Anılan karara karşı davacı erkeğin mirasçısı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince vefat eden davacı ...'...

        . 2.Davacı erkek vekilinin 26.03.2019 tarihli duruşmadaki beyanında; "dava dilekçesini açarken üç yıldır tarafların bir araya gelmemesi ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talep etmiştik....

          CEVAP Davalı erkek vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile ... isimli kadın ile son 5 yıl içerisinde ilişkisinin olmadığını, daha önceden bu kadınla birlikte bir süre yaşadığını, bu durumun davacı kadın tarafından affedildiğini, eldeki davada hak düşürücü sürenin geçtiğini, bu davanın ortak çocukların müvekkilinin mallarını paylaşılamaması nedeni ile davacıya açtırıldığını, asıl kusurun davacı kadında olduğunu, evlilik birliği içerisinde hakaret, tehdit, fiziksel şiddete maruz kaldığını, davacı tarafına zina sebebine dayalı davasının reddi ile müvekkiline kusur izafe edilmeksizin tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, davacının maddi taleplerinin ise reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

            Mahkemece düzenlenen gerekçeli kararda; "..toplanan bütün bilgi ve belgeler, görgüye dayalı tanık anlatımları ile birlikte değerlendirildiğinde; davalının kusurlu tutum ve davranışları neticesinde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğu, davalı eşin tam kusuru nedeniyle taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olmakla olayların akışı karşısında bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine ve de evlilik birliğinin devamında taraflar ve toplum (kamu) için bir fayda kalmadığı" şeklinde belirtilerek yetersiz gerekçe ile erkeğin boşanma davasının reddine, kadının karşı boşanma davasının kabulüne karar verilmiş, ancak tarafların boşanmaya yol açan kusurlu davranışları ile maddi ve manevi tazminatı oluşturan eylemlerin nelerden ibaret olduğu...

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/04/2022 NUMARASI : 2021/181 ESAS 2022/642 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını ileri sürerek, tarafların boşanmalarına karar verilmesini, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu