Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş bir çok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır. Öte yandan, boşanmanın dayandığı temel ilkelerden biri "kusur" ilkesidir. TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu taktirde, eşlerden her biri kural olarak boşanma davası açabilir ise de, Yargıtay bu hükmü tam kusurlu eşin dava açamayacağı şeklinde yorumlamaktadır. Nitekim benzer ilkeye HGK’nın 04.12.2015 tarihli ve 2014/2-594 E., 2795 K. sayılı kararında da değinilmiştir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2020 NUMARASI : 2019/362 ESAS - 2020/156 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, İzmir 15.Aile Mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen  kararına  karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ : Davacı vekili 21.05.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 15.Aile Mahkemesi'nin 2019/362 E-2020/156 K. sayılı 12.03.2020 tarihli kararı ile; davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili 20.07.2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    İlk derece mahkemesi; evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 18.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminata hükmetmiştir. Davalı koca vekili; boşanma davasının kabulü, kusur tespiti ve kadın yararına hükmedilen tazminatlara yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1- 2) hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferileri istemine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir (HMK md.355). Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. (2)Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....

    nın 166/1 maddesine dayalı olarak boşanmaya karar verilebilmesi için evlilik birliğinin temelinden sarsılması, ortak yaşamın çekilmez hal alması, evliliğin devamına imkan kalmaması, boşanmaya yol açan olaylarda davalının az da olsa kusurunun bulunması gerekir. Evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, af niteliğinde davranışlar gerçekleşmişse evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasının reddi gerekir. Evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında af niteliğinde kabul edilen davranışlar; barışmış olma, önceki olayları affetme, hoşgörüyle karşılama, evlilik birliğini olaylara rağmen sürdürme olarak gösterilebilir....

    Bu bağlamda evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açan davacının, davasının kabul edilerek, boşanma kararı elde edebilmesi için iki koşulun gerçekleştiğini kanıtlamış olması gerekir. Bunlardan ilkinde davacı; kendisinden, evlilik birliğinin devamı için gereken “ortak hayatın sürdürülmesi” olgusunun artık beklenmeyecek derecede birliğin temelinden sarsıldığını, ikinci olarak “temelden sarsılmanın” karşı tarafın kusurlu davranışları sonucu gerçekleştiğini ispatlamak zorundadır. Yeri gelmişken belirtmek gerekir ki; söz konusu hüküm uyarınca evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu takdirde, eşlerden her biri kural olarak boşanma davası açabilir ise de, Yargıtay bu hükmü tam kusurlu eşin dava açamayacağı şeklinde yorumlamaktadır. Çünkü tam kusurlu eşin boşanma davası açması tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/07/2019 NUMARASI : 2017/899 ESAS - 2019/468 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin tarafına verilmesine, lehine 750,00 TL tedbir nafakası bağlanmasına, tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; asıl davacı kadının kusurlu olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı T1 vekili Av. Mehmet Dilaver'in sunduğu 07/10/2020 tarihli harçlandırılmış dava dilekçesinde özetle; hamileliğin son zamanlarında müvekkilinin heyecanlı ve korkulu olmasına rağmen davalının her akşam kahvehaneye oyun oynamaya gittiğini, eve geç saatlerde döndüğünü, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Yüsra'nın velayetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA VE KARŞI DAVA:Davalı T3 vekili Av....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/949 KARAR NO : 2022/1550 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BAFRA AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/12/2021 NUMARASI : 2020/439 2021/959 DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Şiddetli geçimsizlik nedeni ile tarafların boşanmalarına, tüm yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygı ile vekil olarak arz ve talep etmiştir....

    Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş bir çok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır. Öte yandan, boşanmanın dayandığı temel ilkelerden biri "kusur" ilkesidir. TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu taktirde, eşlerden her biri kural olarak boşanma davası açabilir ise de, Yargıtay bu hükmü tam kusurlu eşin dava açamayacağı şeklinde yorumlamaktadır. Nitekim benzer ilkeye HGK’nın 04.12.2015 tarihli ve 2014/2-594 E., 2795 K. sayılı kararında da değinilmiştir....

      (TMK.m.164) Dava, terk hukuki sebebine değil, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanmaktadır. Davalının kusurlu olup olmadığı, dayanılan boşanma sebebi çerçevesinde belirlenmelidir. Davalının gerçekleşen eylemi, terk olduğuna ve başkaca bir fiili kanıtlanmadığına göre, bu olay tek başına evlilik birliğine temelinden sarsar nitelikte bir kusur olarak görülemez.Bu bakımdan davalının kusurlu olduğunun tespiti isabetsizdir. Kararın bozulması gerektiği düşüncesiyle değerli çoğunluğun görüşüne katılamıyorum....

        UYAP Entegrasyonu