Zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılır. Zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine kademeli olarak dayanılmış ise, zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir. Böyle bir durumda artık genel boşanma sebebinin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaz ve bununla ilgili ayrıca bir hüküm oluşturulması da gerekmez. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, ilk derece mahkemesi hükmünün gerekçe kısmında "......
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2987 KARAR NO : 2022/223 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BURDUR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/05/2019 NUMARASI : 2018/527 ESAS-2019/256 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 50.000,00- TL maddi ve 50.000,00- TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu durumda davacı-karşı davalı erkek boşanma sebebi olarak hem zina (TMK m. 161) hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını (TMK m. 166/1) göstermek suretiyle özel ve genel boşanma sebeplerine birlikte dayanmak suretiyle dava açmıştır. Mahkemece evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiş, zina sebebiyle açılan boşanma davası yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkeme, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup; her bir talep hakkında ayrı ayrı verilen hükmü, kararın sonuç kısmında göstermesi gerekir (HMK m. 26) O halde davacı-karşı davalı erkeğin zina hukuki sebebine dayalı boşanma isteği hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve fer'ileri istemine ilişkindir. TMK.nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve davalının az da olsa kusurlu bulunması gerekir. İlk derece mahkemesince evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına davalı kadın eşin "evlendikten sonra pişman olduğu ve gitmek istediği şeklinde sözler söylediğinden evlilik birliğine karşı olan yükümlülüğünü ihlal etmek" suretiyle sebebiyet verdiğinden kadın eşin az da olsa kusurunun ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosyaya uygun değildir....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:TALEP: Davacı dava dilekçesinde özetle;" Müvekkil, davalı eşiyle 1981 tarihinde evlenmiştir. Celp edilecek nüfus kaydından da anlaşılacağı üzere, tarafların bu evliliklerinden 2 müşterek ergin çocukları bulunmaktadır. Müvekkil evlilik birliği içerisinde eşlerden beklenen yükümlütükleri eksiksiz bir şekilde yerine getirmesine rağmen davalı T3 nın ağır kusurlu davranışları sonucu evlilik birliği temelinden sarsılmış, ortak hayat çekilmez hale gelmiştir. Müvekkil ile davalının evliliklerinde son yıllarda problemler devam etmekte olup, davalı eşin evlilik birliğine aykırı ve tahammülü güç davranışlarından dolayı evlilik birliği temelden sarsılmış, ortak hayat çekilmez hale gelmiş ve ortak hayatın tekrar sağlanması mümkün olmamakta olup, iş bu boşanma davasını açma zarureti doğmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2022 NUMARASI : 2020/507 ESAS-2022/783 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000- TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar Kadir Ay ve Ünal Kerem Ay lehine ayrı ayrı 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, iş bu nafakalara ÜFE oranında artış uygulanmasına, 100.000- TL maddi ve 100.000- TL manevi tazminat ile konut özgülenmesi ve ziynet alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/329 Esas-2021/4 karar sayılı kararı ile sabit olduğu, davacı kadını kasten yaralamaktan cezalandırılmasına karar verildiği, bu nedenle erkeğin tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, kadının kusurunun bulunmadığı, asıl davacı kadının dilekçesinde aynı zamanda 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 163 üncü maddesine dayalı olarak talepte bulunduğu, davalı erkeğin birden çok sayıda suça karışması ile sabıka kaydı olduğu, söz konusu suçların evlilik birliğinden önce olduğu, evlilik birliğinin devamında olmadığı, karşı dava yönünden ise erkeğin tam kusurlu olduğu, kimse kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemeyeceği gerekçesi ile asıl davada haysiyetsiz yaşam sürme ve suç işleme nedeni ile açılan davanın reddine, asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/04/2018 NUMARASI : 2017/181 ESAS- 2018/358 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davasının yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmekle dosya incelendi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi; asıl davanın açılmamış sayılmasına, birleşen davanın kabulüne, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK md.166/1) tarafların boşanmalarına hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-davalı koca; davalı-davacı kadının kusur tespiti, boşanma davasının kabulü ile yargılama giderlerine ve vekalet ücretine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava ve birleşen dava; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma istemine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir (HMK md.355)....
Dolayısıyla evlilik birliği temelinde sarsılmış (TMK m.166/1) ve eşler bu sonuca eşit kusurları ile sebep olmuşlardır. Bu yüzden, taraflardan birinin evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebebiyle açtığı boşanma davasında, şayet çok uzun süreli fiili ayrılık kanıtlanıyorsa boşanmaya karar verilmelidir. Bu arada, TMK'nun 166/son maddesinde belirlenen üç yıllık fiili ayrılık süre şartı da göz ardı edilmeyerek, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü için, en az üç yıl ve daha uzun süreli ayrılıkları, “çok uzun süreli fiili ayrılık” olarak kabul etmek gerekir. Eldeki davada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK m.166/1) boşanma davası açtığı, davalının cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmalara katılmadığı, mahkemece, fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi olamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....