İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Dinlenen tanık anlatımları davalının ev işlerini yapmadığı ve yükümlülüklerini yerine getirmediğini bu sebeple davacının mutsuz olduğunu gördüklerini, belirtmişler ve tarafların anlaşmalı boşanma aşamasında dava dilekçesinde belirtilen kooperatif üyeliği sonrasında edinilen ve halen davalının oturduğu daire konusunda aralarında çekişme olduğunu belirtmişlerdir. İleri sürülen hususlar boşanma nedeni olacak derecede sorun olmayıp taraflar arasında mal konusunda uyuşmazlık olarak değerlendirilebilir. Davalı tarafın tanıkları da davalının evine iyi bakan özellikle ev işleri konusunda eğitici olan yemek ve pasta konuları iyi yapan iyi biler bir kişi olduğunu, dairenin evlilik hediyesi olarak davalıy verildiğini ve esasen evlilik birliğinin temelinden sarsılması sorunlarının olmadığını belirten beyanlardır. Bu duurumda davacı taraf evlilik birliğinin davalının kusuruyla temelinden sarsıldığını somut ve inandıcı delillerle kanıtlayamamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş bir çok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime taktir hakkı tanımıştır. Dolayısıyla olayın özellikleri, oluş biçimi, eşlerin kültürel sosyal durumları, eğitim durumları, mali durumları, eşlerin birbirleri ve çocukları ile olan ilişkileri, yaşadıkları çevrenin özellikleri, toplumun değer yargıları gibi hususlar dikkate alınarak evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı tespit edilecektir....
CEVAP Davalı-davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçelerinde özetle; tarafların evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müvekkili yararına 20.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. III....
Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş bir çok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime taktir hakkı tanımıştır. Dolayısıyla olayın özellikleri, oluş biçimi, eşlerin kültürel sosyal durumları, eğitim durumları, mali durumları, eşlerin birbirleri ve çocukları ile olan ilişkileri, yaşadıkları çevrenin özellikleri, toplumun değer yargıları gibi hususlar dikkate alınarak evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı tespit edilecektir....
Değerlendirme 1.Davacı erkek tarafından, 30.10.2019 tarihinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı iş bu yargılamaya konu boşanma davası açılmış, İlk Derece Mahkemesince 29.12.2020 tarihli karar ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının davalı kadın vekili tarafından tamamı yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile gerekçenin kusur yönünden düzeltilmesine, sair istinaf istemlerinin ise esastan reddine karar verilmiş, hüküm yine tamamı yönünden davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmiştir. 2.Dosyanın yapılan incelemesinde, nüfus kaydına göre davacı erkeğin dosya temyiz aşamasındayken 02.10.2023 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda davacı erkek boşanma kararı henüz kesinleşmeden vefat etmiş ve evlilik birliği ölümle sona ermiştir. Evlilik birliği ölümle sona erdiğinden açılan boşanma davası da konusuz kalmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davalının evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu sorumluluğu yerine getirmediği, yaklaşık dokuz yıl önce müşterek konutu terk edip gittiği ve bir daha dönmediği, davalının zamanında cevap dilekçesi sunmadığı, zamanında cevap dilekçesinin sunulmaması durumunda, davalı tarafından kusura yönelik davacı hakkında iddiada bulunulamayacağı, delil gösterilemeyeceği gibi davacının iddia ettiği hususları çürütmek için dahi delil gösterilemeyeceği ve tanık bildirilemeyeceğinin yasal olarak düzenlenmiş olması, bu şekilde evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının tam kusurunun bulunduğu, evlilik birliğinin devamında bireysel ve toplumsal bir yarar kalmadığı sonuç ve kanaatine varılarak, davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek ergin olmayan çocuk Tuncay'ın velayetinin davalı anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında, şahsi ilişki tesisine, davacının maddi-manevi tazminat, nafaka talepleri...
Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir” hükmünü içermektedir. 13. Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş birçok konuda evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1035 KARAR NO : 2021/1051 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ZARA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/02/2021 NUMARASI : 2020/287- 2021/75 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı eşi ile 09/06/2016 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden çocukları olmadığını, davalı eşinin kendisine saygı duymadığını, eşinin bir ay boyunca evi terk ettiğini ve geri döndüğünde kendisine hiç bir şekilde bilgi vermediğini, evlilik birliklerinin fiilen sona erdiğini, düşünce ve duygu...
Mahkemece evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiş, zina sebebiyle açılan boşanma davası yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Davacının, zina hukuki sebebiyle açılan boşanma davası hakkında toplanan deliller değerlendirilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.26.04.2016(Salı)...