e şiddet uyguladığı, bu sebeple ayrı yaşamaya başladıklarının anlaşıldığı, mevcut durumda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak derecede bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, gerçekleşen olaylara göre birliğin temelinden sarsılmasında evlilik birliğinin devamı sırasında eşine şiddet uygulayan ve eşinin ailesiyle görüşmesine izin vermeyen erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına atfıkabil herhangi bir kusurun tespit edilemediği gerekçesi ile karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar için takdir edilen 150,00'şer TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamı ile davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine, boşanmayla birlikte yoksulluğa düşeceği gerekçesi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, velayet ve nafakalar yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen davası, kendi davasında zina ve pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebiyle hüküm kurulmaması, yoksulluk nafakasının reddi ve tazminat ile nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-birleşen davacı kadın dava dilekçesinde zina sebebi ile (TMK. md. 161) olmadığı takdirde pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebi ile (TMK. md.162) bu da olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine (TMK. md. 166/1) dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep ederek, terditli dava açmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını gösterir ve boşanmayı gerektirir şekilde davalının kusurunu dosyadaki mevcut belge, kayıt ve bu konularda görgüye ve bilgiye dayalı tanık beyanları ile ispatlayamadığı, davacı tarafın davasını ispatlamaya elverişli başkaca da delil sunamadığı, dinlenen taraf tanıklarının bilgi ve görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, tanıklıklarının duyuma dayandığı anlaşılmakla bu şekilde iki taraf tanıklarının tanıklıklarına itibar edilemeyeceği ve beyanlarının hükme esas alınamayacağı gerekçesi ile evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile açılan boşanma davasının reddine, davacı için taktir olunan aylık 200,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin zina, mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle dava açtığı, kadının erkeğin şöförü ile mesajlarının tarafların ortak çocuğu tarafından görüldüğü, yine adı geçen şahısla sık telefon görüşmesi olduğunun belirlendiği ancak bunların kadının zina yaptığını ispatlamadığı, kadının zinasının sübut bulmadığı, kadının kusurunun güven sarsıcı davranış boyutunda kaldığı; kadının haysiyetsiz hayat sürme ve zina, mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talep ettiği, erkeğin haysiyetsiz hayat sürdüğünün kanıtlanmadığı ancak H. isimli kadından çocuğu olan ve bu kadın ile ilişkisini devam ettiren erkeğin zinasının sübut bulduğu, zinanın temadi ettiği; erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı davasına gelince, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin, kadını kendisi ile birlikte yurt dışına götürmediği. dil kursuna göndermediği, kendi ailesi ile birlikte yaşamaya zorladığı, kadının kök ailesi ile istediği zaman yüz yüze veya telefonda görüşmesine izin vermediği, önceki evliliklerini gizlediği, kadının ise zamanının çoğunu telefonda geçirdiği ve evi terk ettiği evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin ağır kadının az kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, kadının ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davalarını ispatladığı gerekçesi ile; her iki tarafın boşanma davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Terk nedenine dayalı bir dava bulunmamaktadır.Fiili ayrılık da tek başına evlilik birliğinin sarsılması nedeni olamaz. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....
nin bizzat bilgi ve görgüyle dayalı beyanlarından tarafların anlaşmalı boşanma görüşmesi için toplantı yaptıkları esnada davalı kadının davacı kocaya yönelik olarak defol git dediğinin anlaşıldığı, davalı kadının bu eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı ve hakaret niteliğinde olduğu davalı kadının bu eylemi nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı kocaya yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığından evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocukların velâyetinin babaya verilmesine, çocuklar lehine 500,00'er TL tedbir-iştirak nafakasına, davacı erkek lehine 7.500,00 TL maddî tazminat, 7.500,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, davalının karşı davasının reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Temyiz Sebepleri Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; maddî ve manevî tazminat ile nafakalar ve miktarları, dilekçelerin usulüne uygun tebliğ edilmediği yönünden temyiz yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; kusur belirlemesi, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı ile miktarlarının hakkaniyete uygun takdir edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. 2....
. 2.Bölge Adliye Mahkemesince verilen 28.02.2023 tarihli ek karar ile; ziynet talebinin kabul ve ret değerinin temyiz sınırı altında kaldığı anlaşılmakla; davalının ziynet alacağına ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, evlilik birliğinin mahkemece kabul edilen erkeğin ağır kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı, devamında taraflar ve toplum için bir yararın kalmadığı, kadının birliği devam ettirmeye zorlanamayacağı, kadının davasının kabulü ile boşanma kararı verilmesinde, kadın yararına maddî, manevî tazminata ve tedbir nafakasına hükmedilmesinde ve miktarlarında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, yine kadının çalışıyor olup, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının birbirine yakın olması ve boşanma ile kadının yoksulluğa düşmeyeceğinin anlaşılması karşısında kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmemiş olmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....