Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; birleşen boşanma davasının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak açıldığı ancak davanın tamamen ıslah edilerek öncelikle zina, mümkün olmazsa evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talep edildiği, davalı-davacı erkeğin zina eylemini öğrendikten sonra altı aylık hak düşürücü süre içinde birleşen boşanma davasını açtığı, ıslah işleminin dava tarihinden itibaren geçerli olduğu ve altı aylık hak düşürücü sürenin belirlenmesinde ıslah tarihinin değil, dava tarihinin esas alınacağı, davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı, ... kadın tarafından zina eyleminin erkek tarafından affedildiği iddia edilmişse de erkeğin af konusunda açık bir iradesinin olmadığı, erkeğin çocuklarla kişisel ilişki kurmak için kadınla aynı ortamda bulunmasının ve tarafların birlikte zaman geçirmelerinin kadının kusurlarının affedildiği veya hoşgörü ile karşılandığı anlamına gelmediği...
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 23/10/2020 TARİHLİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye bırakılmasına, müşterek çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, davalı kadın yararına 500,00 TL tedbir nafakasına, müşterek çocuklar yararına 350,00’şer TL tedbir nafakasına hükmetmiş, ev eşyalarına ilişkin talep yönünden davacının usulüne uygun açtığı davası bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermiştir....
Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin zina sebebine dayalı boşanma davasının reddine ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün istinaf edilmeksizin kesinleşen yönler dışında kaldırılarak kaldırılan yönlerden kararda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin zina sebebine dayalı boşanma davasının reddine ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davaları hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2022 NUMARASI : 2020/507 ESAS-2022/783 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000- TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar Kadir Ay ve Ünal Kerem Ay lehine ayrı ayrı 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, iş bu nafakalara ÜFE oranında artış uygulanmasına, 100.000- TL maddi ve 100.000- TL manevi tazminat ile konut özgülenmesi ve ziynet alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili mahkemesine sunduğu 24/09/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini, tarafların boşanmalarına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı vasisi davaya cevap vermemiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları, sosyal inceleme raporu ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dava, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir....
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen boşanma ve birleşen kişisel ilişki davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve fer'îlerine, birleşen kişisel ilişki davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın ... erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadına hakaret ettiği, kadınla tayin döneminde ilgilenmediği, kadına karşı sert konuştuğu; kadının ise, erkeğe karşı kıskanç tavırlar sergilediği, bu haliyle erkeğin ağır kusurlu olduğu anlaşılmakla, asıl ve birleşen davanın kabulüne evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, sosyal inceleme raporu ile annenin tayin durumundan dolayı henüz düzenini tam olarak oturtamadığı göz önüne alınarak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki tesisine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının boşanma sonrası yoksulluğa düşmeyeceği anlaşıldığından yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyası alacağının tefrikine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/06/2020 NUMARASI : 2018/262 ESAS - 2020/226 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin tarafına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile aralarında kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir....
Buna göre; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve bu durumun eşlerden biri için ortak hayatı çekilmez hale getirmiş olması gerekmektedir. İddia, taraflara ait nüfus aile kayıt tablosu, tanık anlatımları ve tüm dosya içeriği dikkate alındığında; tarafların 26.05.1998 tarihinde evlendikleri, müşterek iki çocuklarının bulunmadığı , davalının mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları dikkate alındığında evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı anlaşılmakla bu sonuca ulaşılmasında davalı koca tam kusurludur. Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince yapılan kusur tespiti davanın kabulü kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalının bu yönden istinaf itirazının reddine karar verilmiştir....
Asıl ve karşı dava, TMK'nın166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferilerine, ilişkindir. Tanıkların dinlenilmesi usulü HMK'nın 240 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. HMK'nın 240. maddesinde, tanık gösteren taraf, tanık dinletmek istediği vakıayı ve dinlenilmesi istenilen tanıkların adı soyadı ile tebliğe elverişli adreslerini içeren listeyi mahkemeye sunar. Somut olayda; İlk derece Mahkemesi tarafından 21.05.2019 tarihli ön inceleme duruşmasında, davalı-karşı davacı kadına delillerini ve tanıklarını bildirmesi için usulüne uygun kesin süre verildiği, davalı-karşı davacı tarafından verilen kesin sürede 31.05.2019 havale tarihli dilekçesi ile tanık listesi sunulduğu ve tanıklarının isimlerini bildirdiği, ancak adreslerini bildirmediği görülmektedir....