Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, erkeğin karşı davası yalnızca nafaka ve tazminat istemlerine ilişkin olduğu değerlendirilerek davalı-karşı davacı erkeğin TMK'nın 166/1,2. Maddesi uyarınca açtığı boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş, gerekçe kısmında da buna ilişkin bir açıklama yapılmamıştır. Bu sebeple, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- a.4. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararının, kadının boşanma davası istinaf kapsamı dışında bırakılarak taraflar arasındaki boşanma hükmü kesinleştiğinden, yalnızca kusur belirlemesi, davalı-karşı davacı erkeğin karşı boşanma davası ve boşanma davasının fer'ileri yönünden kaldırılıp, davalı-karşı davacı erkeğin karşı boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

Dava, evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) sebebiyle boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir. İstinaf aşamasında yapılan incelemede; davalı T3 tarafından Antalya 7. Aile Mahkemesi'nde 08.12.2020 tarihinde zina (TMK md. 161) nedenine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkin olarak dava açıldığı, davalı T3 vekilinin 10.12.2020 havale tarihli dilekçesi ile; davalı tarafça açılan Antalya 7. Aile Mahkemesinin 2020/746 esas sayılı dava dosyası ile davacı T1 tarafından Antalya 2. Aile Mahkemesi'nde boşanma talepli olarak açılan davaların birlikte değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek Antalya 2. Aile Mahkemesinin 20.06.2019 tarih, 2018/677 esas ve 2019/450 karar sayılı kararının kaldırılarak dava dosyalarının birleştirilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, TMK 172/2. maddesinde düzenlenen ayrılık süresinin sona ermesine rağmen ortak hayatın yeniden kurulamaması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davası olup yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, mahkemece belirlenen ayrılık süresi sona erdikten sonra tarafların biraraya geldikleri ve karı koca olarak birlikte yaşadıkları anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, tanık beyanları dikkate alındığında; davacı kocanın terke dayalı davası kabul edilmiştir.Davacı koca kadına verilen nafakalara yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı kadın karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmadığıdnan kadın açısından boşanma ve kusur yönünden karar kesinleşmiştir. Davalı kadın ihtar kararı tebliğine rağmen haklı bir nedenle ortak konuta dönmediğini kanıtlayamadığından tamamen kusurlu olup, kusurlu taraf yararına yoksulluk nafakası takdiri isabetsizdir. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md. 186/1), geçimine (TMK md. 185/3), malların yönetimine (TMK md. 223,242,244,262,263,264,215) ve çocukların bakımı ve korunmasına (TMK md. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır. (TMK md. 169)....

    Davacı-karşı davalı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davasına, kusur tespitine, kadın lehine hükmedilen tazminatlara, erkeğin reddedilen maddi ve manevi tazminat taleplerine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı-karşı davacı kadın vekili; erkeğin kabul edilen boşanma davasına, kadının reddedilen boşanmanın fer'isine ilişkin taleplerine, kusur tespitine, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava ve karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ileri istemine ilişkindir. İstinaf aşamasında yapılan incelemede eşlerden T3 vekili tarafından 27.02.2023 tarihinde zina (TMK md. 161), aksi takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenlerine dayalı boşanma davası açıldığı, bu davanın Denizli 1. Aile Mahkemesinin 2023/93 esas sırasına kaydedildiği ve derdest olduğu anlaşılmaktadır....

    md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....

      Maddesinin yazılmış olmasının maddi hata niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür. (TMK.md.182) Bu hususu hakim görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekmektedir. O halde velayeti temyiz eden anneye tevdi edilen müşterek çocuklar Fazilet ve Nazlı için iştirak nafakasına hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....

        Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere müşterek çocuk ... yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

          Gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalının, davacıya göre ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek davacı tam kusurlu kabul edilip, bunun sonucu davacı kadının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; tedbir nafakası, iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarı ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı (kadın)'ın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....

              UYAP Entegrasyonu