Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma davasının Türk Medeni Kanunun 172/2.maddesi uyarınca açılıp boşanma kararının da Türk Medeni Kanununun 172/2. maddesine uygun olarak verilmiş olduğunun, davalının usulüne göre yapılan tebligata rağmen duruşmaya katılmadığından yokluğunda yapılan yargılama işlemlerine itiraz edemeyeceğine (HUMK.md. 213, ...md. 147/2) göre; davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve...

    Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1- 2) hukuki sebebine dayalı boşanma istemine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir (HMK md.355). Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. (2)Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir (TMK md.166/1,2)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek dava dilekçesinde taraflar arasında daha önce verilen ayrılık kararına rağmen ortak hayatın yeniden kurulamadığından bahisle TMK 172 maddesine dayanarak boşanma isteminde bulunmuş, mahkemece TMK 166/1 maddesi uyarınca davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı tarafından daha önce davacı aleyhine bir boşanma davası açıldığı, bu davada 1 yıl ayrılık kararı verildiği ve hükmün 12.06.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesi ve açıklanan olaylara göre, boşanma davası Türk Medeni Kanununun 172 maddesinde yer alan sebebe dayanmaktadır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Ayrılık sonrası açılan Karşılıklı Boşanma davası (TMK 172 md) sebebine dayalı olan boşanma davasında davalı-davacı taraf; erkeğin kabul edilen davası, yoksulluk nafakası ve tazminat miktarları yönünden, davacı-davalı taraf; kadının kabul edilen davası, yoksulluk nafakası, tazminatlar, kadının soyadını kullanması yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Ayrılık sonrası açılan Karşılıklı Boşanma davası (TMK 172 md) sebebine dayalı olan boşanma davasında davalı-davacı taraf; erkeğin kabul edilen davası, yoksulluk nafakası ve tazminat miktarları yönünden, davacı-davalı taraf; kadının kabul edilen davası, yoksulluk nafakası, tazminatlar, kadının soyadını kullanması yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

      Bu nedenle tarafların davalı-davacı kadının ziynet alacağı davasında hükmedilen ve reddedilen tedbir nafakalarına yönelik temyiz dilekçelerinin ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin reddedilen boşanma davasına yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince; Davacı- davalı erkek tarafından 7.10.2016 tarihinde TMK 172 maddesi uyarınca ayrılık kararı sonrasında ortak hayatın kurulamadığından bahisle boşanma davası açılmış, 2.3.2018 tarihinde ise TMK 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık sebebine dayanarak boşanma isteminde bulunulmuş, bu dava ile birleştirilmesine karar verilmiş, davalı-davacı kadın tarafından ise birleşen tedbir nafakası davası açılmıştır....

        Davalı-karşı davacı erkeğin karşı davası Türk Medeni Kanununun 172/2 maddesine dayanmaktadır. Bu maddeye göre ayrılık süresinin bitiminde eşler arasında ortak hayat yeniden kurulamamışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir., 2011/1148 karar sayılı ilamı ile taraflar için hükmedilen bir yıllık ayrılık kararının bitiminden itibaren tarafların ortak hayatı yeniden kuramadıkları sabit olup her iki taraf da TMK m.172/2'ye göre dava açma hakkına sahiptir. Mahkece davalı-karşı davacı erkeğin davası da kabul edilmeli ve boşanmanın sonuçlarını düzenlerken ilk davada ispatlanmış olan olaylar ve ayrılık süresinde ortaya çıkan durumlar göz önünde tutulmalıdır (TMK m.172/3). O halde, mahkemece davalı-karşı davacı erkeğin davasının da kabulü gerekirken reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

          Mahkemece işin esasına geçilerek taraflara delillerini sunmaları için süre verilmesi, sunulduğu takdirde toplanılması ve hasıl olacak sonuca göre karar vermek gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın ve yanında bulunan müşterek çocuk 2014 doğumlu ... yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

            Davacı vekili tarafından açılan dava TMK 166/4 maddesi kapsamında ortak hayatın yeniden kurulamaması (fiili ayrılık) nedenine dayalı boşanma davası olup, Mahkememizin 2012/320 E- 2014/509 K sayılı kararında davacının boşanma davası açtığı ve davanın reddine karar verildiği, kararın 04/02/2016 tarihinde kesinleştiği, bu kararın kesinleşmesinden itibaren 3 yıllık süre geçtiği ve taraflar arasında ortak hayatın kurulamadığı dosya kapsamından ve tanık beyanlarından anlaşılmıştır. Bu itibarla TMK'nun 166/4 maddesinde yer alan boşanma koşullarının gerçekleştiği ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kanaatine varıldığından tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, boşanma davasının reddi yönünden, davalı kadın tarafından ise, tedbir nafakası, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı erkeğin harcı ve kaydı bulunmayan temyiz talebinin incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. 2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....

              UYAP Entegrasyonu