Söz konusu protokol boşanma davasını gören mahkemece onaylanmış ve boşanma protokolünün tasdikine ilişkin karar 19.04.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Boşanan eşlerin kişisel eşya ve ziynetlere ilişkin talepleri boşanmanın ferisi niteliğinde değildir. Bu nedenle, anlaşmalı boşanma protokolünün söz konusu maddeleri içermesi gerekmez. Protokolde tarafların birbirlerinden tazminat ve sair istekleri olmadığı belirtilmiş ise de, kişisel eşya taleplerinin olmadığı veya bu konuda anlaşmaya vardıklarından söz edilmiş değildir. Kişisel eşya talepleri niteliği itibariyle bir istirdat davasıdır. Protokolde sözü edilen tazminat ve benzeri taleplerin kişisel eşya taleplerini de kapsamına aldığına ilişkin yorum ve düşünce dosya kapsamına ve somut olaya uygun değildir. Davacı, müşterek çocuğun doğumunda kendisine hediye edildiği iddiası ile ziynet eşyalarına yönelik olarak bu davayı açmıştır....
Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Mahkememizin 2020/567 Esas -2021/409 Karar sayılı dosyası ile taraflar arasında yargılaması sona eren Boşanma davasına ilişkin dava dosyası da incelenmiş, boşanma davasına ilişkin dava dosyası incelendiğinde davacı kadının evlendikten bir kaç ay sonra davalının erkek kardeşi ile birlikte kaçtığı, boşanma davası yargılaması sırasında ziynet eşyalarından bahsedilmediği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı-Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, boşanma davası, ziynet alacağı ve çeyiz alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 5766 sayılı ve 6217 sayılı Kanunlarla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. Temyiz eden davalı erkeğin ziynet ve çeyiz eşya alacağı davalarına yönelik temyizi nedeniyle 119 TL nispi temyiz peşin harcının alınmadığı görülmektedir....
niteliğinde sayılsa da aldatma durumunda bağıştan dönme şartları oluştuğunu, davalının ziynet ve eşya talebinde bulunması hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Yargıtay 6....
nin davacı kadına ödenmesine; kadının ev eşyası ve kişisel eşya yönünden karar verilmesine yer olmadığına, boşanma ve kabul edilen ziynet alacağı nedeniyle kadın yararına maktu, reddedilen ziynet alacağı ile eşya alacağı talebi yönünden erkek yararına maktu olacak şekilde ayrı ayrı vekâlet ücretine karar verilmiştir....
DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, tazminat miktarı ve görevsizlik kararı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, reddedilen manevi tazminat talebi, görevsizlik kararı, ziynet alacağı ve ev eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı erkeğin, davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan ziynet alacağı ve ev eşyasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hükmolunan ziynet alacağının miktarı 20.000,00 TL, eşya alacağı ise 15.364 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırını aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....
Yargılama aşamasında dinlenen davacı tanıkları davalının davacıyı döverek evden kovduğunu, davacının ablasının evine bırakılması sırasında üzerinde her hangi bir ziynet eşyasının bulunmadığını belirttikleri gibi, boşanma davasında da davalı ve ailesinin davacıya hakaret ederek ablasının evine bıraktıkları, davacının davalı tarafından dövüldüğü kabul edilmek suretiyle tarafların boşanmasına karar verildiği, ceza davasında da davalının davacıyı dövdüklerinden bahisle davalının cezalandırılmasına karar verildiği ve anılan mahkeme kararlarının kesinleştiği anlaşılmaktadır. Kural olarak ziynet eşyalarının kadın üzerinde bulunduğu ve kadın tarafından götürüldüğünün kabulü gerekirse de, davalının davacıyı döverek müşterek konuttan kovduğu ceza davası ve boşanma davasında verilen kararlarla ... olup bu durumda davacıya ait ziynet eşyalarının davacı tarafından birlikte götürüldüğünün kabulüne olanak bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından boşanma davası, ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmı, kabul edilen yatak odası takımı ve maddi tazminat talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece davalı erkeğe kusur olarak yüklenilen eşinin imzasını taklit etmek suretiyle güven sarsıcı davrandığı vakıasının, açığa atılan imzanın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunun, erkeğin netice itibariyle boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu bulunduğunun anlaşılmasına göre davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-06.10.2015 tarihli celsede davacı kadın vekili, kadının çalıştığını beyan etmiştir....
Boşanma dava dosyasına ibraz edilen protokol ve verilen boşanma hükmü içeriği dikkate alındığında, boşanma dava dosyasında protokol hükümleri ve duruşma beyanları kapsamında kadın lehine sadece ziynet eşya bedeline hükmedildiği, kadının bunun dışındaki tüm kişisel eşya alacağı ve mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacaklarından feragat ettiği, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını bildirdiği görülmüştür....
Davalı karşı davacı erkeğin karşı davada verilen boşanma kararı kesinleşmiş olmakla ilk derece mahkemesi kararının asıl davada verilen boşanma kararı ve birleşen davada verilen boşanmanın reddi kararı konusuz kalmıştır. Bu haliyle istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 1 nolu bendinin kadının açtığı davacı-karşı davalının boşanma davasına ilişkin hükmünün kaldırılarak boşanma kararı kesinleştiğinden davacı karşı davalının boşanma davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, yine 10.bendinin birleşen davanın reddine ilişkin hükmünün kaldırılarak boşanma kararı kesinleşmiş olmakla birleşen davada boşanma davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....