DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma, birleşen dava evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması ve zina sebebiyle boşanmaya ilişkindir. İlk derece mahkemesince asıl boşanma davasının ve davalı birleşen davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma talebinin kabulüne karar verilmiş, evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma kararı verilmiş olduğundan zina nedeniyle açılan boşanma davasında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis edilmiştir. Davalı birleşen davacı erkek, birleşen dava dilekçesinde hem evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma sebebine, hem de zina nedeniyle boşanma sebebine dayanmış, talebini kademelendirmemiştir....
Rize Aile Mahkemesi 2017/10 esas sayılı boşanma davasında T3 ile Nurşen Kutanoğlu arasındaki zina fiili ile mahkemizce yapılan yargılamada da esas alınan zina fiilinin aynı olaya ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 161. maddesinin ilk fıkrası hükmüne göre; “eşlerden biri zina ederse diğer eş boşanma davası açabilir” hükmünü içermektedir. Buna göre, evli bir kadının kocasından başka bir erkekle, evli erkeğin de karısından başka bir kadınla cinsi ilişkide bulunmasına z i n a denir. Bir başka tanım ise; evlilik birliği devam ederken, eşlerden biri karşı cinsten başka biri ile normal yolla, bilerek ve isteyerek cinsel münasebette bulunmasına z i n a denir. Zina, mutlak bir boşanma sebebidir....
Rize Aile Mahkemesi 2017/10 esas sayılı boşanma davasında T3 ile Nurşen Kutanoğlu arasındaki zina fiili ile mahkemizce yapılan yargılamada da esas alınan zina fiilinin aynı olaya ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 161. maddesinin ilk fıkrası hükmüne göre; “eşlerden biri zina ederse diğer eş boşanma davası açabilir” hükmünü içermektedir. Buna göre, evli bir kadının kocasından başka bir erkekle, evli erkeğin de karısından başka bir kadınla cinsi ilişkide bulunmasına z i n a denir. Bir başka tanım ise; evlilik birliği devam ederken, eşlerden biri karşı cinsten başka biri ile normal yolla, bilerek ve isteyerek cinsel münasebette bulunmasına z i n a denir. Zina, mutlak bir boşanma sebebidir....
Gerçekleşen bu durum karşısında davacı-karşı davalı kadın boşanma davası açmakta haklı olduğuna göre kadının davasının kabulüyle boşanmaya karar verilmesi gerekirken bu yön nazara alınmadan kadının davasının reddi doğru görülmemiştir. 2-Mahkemece erkeğin zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin (TMK m. 161) reddine karar verilmiştir. Toplanan delillerle, kadının başka bir erkekle birlikte aynı evde kaldıkları anlaşılmaktadır. Zina olgusu ispatlanmıştır. Davalı-karşı davacı erkeğin zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin (TMK m. 161) kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından, tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK166/l) hukuki sebeplerine dayanılarak boşanma isteminde bulunulmuş, mahkemece tarafların zina (TMK m.161) nedeniyle boşanmalarına karar verilmiştir. Zina olayının mevcut sayılabilmesi için en önemli koşul, "cinsel ilişkinin" varlığının kesin veya güçlü karineyle kanıtlanmış olmasıdır. Davalı kadının bir başka erkekle cinsel ilişkiye girdiği kesin veya güçlü karineyle kanıtlanmış değildir. Davalı kadının bir başka erkekle telefonda konuştuğu anlaşılmakla beraber, evlilik sırasında, bir başka erkekle cinsel birleşmenin gerçekleştiği dosya kapsamı ve tanık beyanlarından anlaşılamamaktadır....
Kanunda yer alan özel boşanma sebeplerinden biriyle açılmış bir boşanma davasında, bu özel sebebin yanında davacının da boşanmayı gerektirecek ağırlıkta bir kusuru ispatlanmış olsa bile; bu husus, karşı tarafça dava konusu yapılmamış ise artık özel sebebe dayalı boşanma kararı verilmesinde ve sonuçlarında dikkate alınamaz. Somut olayda davalının eyleminin Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde yer alan boşanma sebebini oluşturduğunda duraksama yoktur. Özel boşanma sebebi ispatlanmıştır. Bu bakımdan, artık davalının dayanılan boşanma sebebini çürütmek amacıyla değil de, “Davacının da kusurlu olduğunu" ispat etmeye yönelik gösterdiği deliller ve davacının kusuru dikkate alınmaz. Diğer bir ifade ile özel boşanma sebebine dayalı boşanma davalarında; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle açılan boşanma davalarında olduğu gibi davacının kusurlu davranışlarının dikkate alınması suretiyle kusur kıyaslaması yapılamaz....
temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır. 2016/952 Esas sayılı dosyada açılan asıl dava TMK 166/3 gereği anlaşmalı boşanma, olmadığı takdirde TMK 161.maddesi gereğince zina nedeniyle boşanma, bu davada açılan karşı dava TMK 161.maddesi gereğince zina nedeniyle boşanma davasıdır. 2019/98 Esas sayılı dosyada açılan asıl ve karşı dava TMK 161.madde gereğince zina nedeniyle boşanma davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, Türk Medeni Kanununun 161.maddeye dayalı zina ve Türk Medeni Kanununun 163.maddeye dayalı haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Zina eyleminin kanıtlanamamış olması nedeniyle buna dayalı davanın reddi gerekmekte ise de Türk Medeni Kanunu 163.madde koşullarının gerçekleşmiş bulunması nedeniyle, sonucu itibariyle doğru olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Davalı vekilinin istinaf başvurusuna ilişkin olarak; davalı erkeğin devam eden zina fiili nedeniyle davacı kadının zina nedeniyle açtığı davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, davalı erkeğin devam eden zina eylemi nedeniyle davacı kadının her iki boşanma sebebine dayanan davasının kabulüne karar verilmesinin gerektiği, boşanmaya neden olan olaylarda davacı kadına yüklenebilecek hiçbir kusurun varlığının ispatlanamadığı, yine davalı erkeğin zina fiili nedeniyle davacı kadın yararına maddi- manevi tazminat ile yoksulluk nafakasınına hükmedilmesi gerektiğinden ve ilk derece mahkemesi tarafından hükmedilen miktarların düşük olması nedeniyle daha yüksek miktarda yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat takdirinin gerektiği ve yukarıda belirtildiği şekilde bu konularda yeniden karar verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1....
Başka bir ifade ile zina, hayata kast, pek kötü davranma veya ağır derecede onur kırıcı davranışla karşılaşan eş, dilerse bu özel sebeplerden birine ya da bir kaçına, dilerse genel boşanma sebebine dayanarak boşanma davası açabileceği gibi, özel ve genel nitelikte sebeplerinden ikisine birlikte dayanarak da boşanma talep edebilir. Bu son halde, kanundaki özel boşanma sebebi ispatlanmış ise, af veya dava hakkının düşmesi gibi bir durum da söz konusu değilse, özel sebebe dayanılarak boşanma kararı verilmek gerekir. Davacı-karşı davalı (koca)'nın; birden fazla kadınla cinsel ilişkide bulunduğu, bu kadınlarla yatlarda ve barlarda sık sık birlikte olduğu; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Mahkemece de bu hususlar sabit kabul edilmiştir. Gerçekleşen bu eylemler “zina” niteliğindedir....