Kardeşim bu olayın üzerine beni ağlayarak aramış ve durumu anlatmıştır..." şeklinde beyanda bulunmuş, tanığın bu husustaki beyanı bizzat görgüye değil davacının anlatımına dayandığından sadakat yükümlülüğüne aykırılık iddiası ispatlanamamıştır.) Mahkememizce yapılan değerlendirmeyle her iki tarafın da boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olduğu ancak davalı/karşı davacı erkeğin davacı/karşı davalı kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. 4721 Sayılı TMK'nın 162. maddesine dayalı boşanma istemi yönüyle; 4721 Sayılı TMK'nın 162. maddesi gereğince pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için, her türlü kötü veya onur kırıcı davranış değil, ağır derecede pek kötü veya onur kırıcı davranışın gerçekleşmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Toplanan delillere göre, davalının mahkemece de sabit kabul edilen eylemlerinin, Türk Medeni Kanununun 162. maddesinde düzenlenen özel boşanma sebebi olan pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmayı değil; Türk Medeni Kanununun 166/1.maddesindeki "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" nedenine dayalı boşanmayı gerektirdiği anlaşılmaktadır. Boşanmayı gerektiren olaylarda, bütünüyle davalı koca kusurlu olup, bu olaylar davacının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davacının TMK 162/1 maddesine dayanarak hayata kast pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle açılan boşanma davasının reddine, Davacının TMK 166 ya dayanarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açtığı boşanma davasının kabulü ile; boşanmalarına, Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 15.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 26/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişki talebinin reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 26/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişki talebinin reddine, 18/02/2020 tarihli birince celsede 4....
Maddesi gereğince açılan hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış istemli boşanma davasının reddine, davacı-karşı davalı T1 tarafından TMK'nun 161....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı kadının davası münhasıran onur kırıcı davranış nedeni ile boşanmaya ilişkindir. Onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için (TMK m.162) hertürlü onur kırıcı davranış değil, ağır derecede onur kırıcı bir davranışın gerçekleşmesi gerekir. Toplanan delillere göre, mahkemece onur kırıcı davranış olarak kabul edilen maddi vakıaların bu nitelikte bulunmadığı anlaşılmaktadır....
ettiğini, davalı tarafın müvekkilinın önüne valiz atıp "seni babanın evine götüreceğim" dediğini, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, davalının her fırsatta müvekkili ile tartışıp üzerine yürüdüğünü, müvekkilinin daha 1 haftalık evliyken davalı eşin instagramdan evli ve 3 çocuklu bir bayanla +18 içeriğe sahip yazışmalarını yakaladığını, müvekkilinin 2 ay boyunca aile ile görüştürmediğini, davalı eşin annesinin taraflar arasında tartışmaya neden olacak davranış ve hareketlerde bulunduğunu, davalı eşin tartışmalarda anahtarı alıp yattığını, kapıyı müvekkilinin üzerine kilitlediğini, davalının evde bulunan 6 adet 22 gr 24 ayar bilezik, 1 adet beştaş yüzük, 1 adet tektaş yüzük, alyans,1 çift küpe ve 1 adet saati aldığını, davalı eşin hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış, haysiyetsiz hayat sürmesi ve evlilik birliliğini temelinden sarsıp evliliği çekilmez getirdiğini belirterek dava etmiştir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; evliliğin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasıdır. Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. (TMK 166/1) "Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesinde yazılı evlilik birliğinin sarsılması, genel boşanma sebebine dayanarak ikame edilmiştir. Hal böyleyken mahkemece, usulünce yapılmış bir ıslah işlemi de olmaksızın, davacı- karşı davalı kadının davasının aslında Türk Medeni Kanunu’nun 162. maddesinde yazılı özel boşanma sebebi olan hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeninden kaynaklandığı nitelendirmesi yapılarak, bu sebeple davanın kabulü yoluna gidilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Yargı organları her iki tarafın iddia ve savunmaları ile delillerini değerlendirip, sabit görülen maddi vakıaları ve bunlardan çıkardıkları sonuç ve hukuki sebepleri gerekçelerine yansıtmalıdır. Dosya incelendiğinde; ilk derece mahkemesince, kısa kararda T1 T3 karşı açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan dava yönünden davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/2. maddesi uyarınca boşanmalarına, T1 T3 karşı hayata kast pekkötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle açılan dava yönünden ise davanın reddine" karar verildiği; gerekçeli kararda ise "asıl dava yönünden T1 T3 karşı hayata kast pekkötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle açılan dava yönünden ise davanın reddine" şeklinde hüküm kurulduğu halde davacı-k.davalı erkeğin TMK'nın 166. maddesine dayalı boşanma davası hakkında olumlu veya olumsuz hüküm kurulmayarak kısa karar ile gerekçeli arasında çelişki yaratılmıştır. Bu hali ile karar usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacının dilekçesindeki açıklamalardan; davanın pek fena muamele ve onur kırıcı davranış (TMK m.162) sebebiyle boşanma davası olduğu açıktır. Hükmün gerekçesinde "davacı kadının ve çocukların sürekli olarak fiziki şiddet gördüğü, davalının kızına ve eşine sürekli küfrettiği" sabit kabul edilmiş, toplanan delillerden şiddetin sürekli olduğu, davalının eşine her kızdığında bir şeyler fırlattığı, eşyaları kırdığı, arabasını yakmaya kalktığı, eşi ve kızına sürekli sinkaflı küfür ettiği anlaşılmıştır. Süreklilik gösteren fiziki şiddet "pek fena muamele" oluşturur. Bu durumda kadının davası bakımından, Türk Medeni Kanununun 162. maddesinde yer alan boşanma sebebi oluşmuştur....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından, kadının TMK 162 maddesinde düzenlenen pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, nafakalar, tazminatlar ve kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre yersiz görülen temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir...