Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, boşanma davasının reddi ve tedbir nafakası davasının reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının tedbir nafakası davasının reddedilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m/341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakası ile kadının tedbir nafakası davasının kısmen kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tedbir nafakası davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı-karşı davalı kadının tedbir nafakası davasının yıllık tutarı 6.000,00 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 47.530,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....
Aile Mahkemesinin 30/06/2021 tarih, 2020/629 Esas, 2021/554Karar sayılı kararının tedbir/yoksulluk nafakası, tedbir/iştirak nafakası ve maddi-manevi tazminata ilişkin kısımlarının KALDIRILMASINA, 3- 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-2. maddesi gereğince kaldırılan konular hakkında düzelterek yeniden karar verilmesi gerektiğinden; a)-Davalı-karşı davacı kadın lehine dava tarihinden itibaren aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya VERİLMESİNE, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak DEVAMINA, ilk derece mahkemesi tarafından hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, b)-Müşterek çocuklar Riham ve Suhip lehine dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00'er TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya VERİLMESİNE, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak DEVAMINA,...
Mahkemece; boşanma davası sırasında davacı ve çocuk lehine sadece tedbir nafakasına hükmedildiği, bunun dışında davacının herhangi bir nafaka talebinin olmadığı, mahkemece de nafakaya hükmedilmediği, verilen boşanma kararının 26.05.2006 da kesinleştiği, bu tarihten itibaren bir yıldan fazla sürenin geçtiği, bu nedenle davacının kendi adına nafaka istemesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle yoksulluk nafakası bakımından davanın reddine, iştirak nafakası yönünden ise davanın kısmen kabulüyle 375 TL nafakanın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesinde boşanma davası sırasında hükmedilen tedbir nafakasının artırılmasına karar verilmesi istenilmiş ise de ; boşanma davasının fer'i niteliğinde olan tedbir nafakası boşanma kararının kesinleşmesi ile sona erdiğinden davadaki istem boşanmanın kesinleşmesinden sonraki yoksulluk ve iştirak nafakası talebi olarak kabul edilmesi gerekmektedir....
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3. paragrafının hükümden tamamen çıkarılmasına yerine " dava tarihinden geçerli olarak davacı için aylık 100 TL, davacı yanında bulunan ve velayeti anneye verilen ortak çocuk ... için aylık 100 TL. tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar geçerli olmak üzere davalıdan alınıp davacıya verilmesine, boşanma hükmünün kesinleşmesinden geçerli olarak çocuk için hükmedilen tedbir nafakasının iştirak nafakası, davacı için hükmedilen tedbir nafakasının ise yoksulluk nafakası olarak devamı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine " sözlerinin yazılmasına, hükmün bu bölümünün düzeltilmiş olarak; temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte açıklanan sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.03.2012 (Pzt.)...
İlk derece mahkemesince, tarafların yabancı mahkemede boşandıkları, boşanma kararının Türkiye'de tanınarak kesinleşmesi sebebi ile tedbir nafakasının yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihte sona ereceği kabul edilerek, bu tarihe kadar geçerli olmak üzere tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Tedbir nafakası, TMK'nun 169- 200. maddeleri ile hüküm altına alınmıştır. Tedbir nafakası boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar devam eder, kesinleşme tarihinden sonra nafaka kesilir. 12.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 58.maddesinin 1.fıkrasına göre; Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz....
Somut olayda davacı- davalı kadın kendisi için aylık 2.500 TL bağımsız tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiş, kadının bağımsız tedbir nafakası davası kısmen kabul edilerek kadın yararına aylık 500 TL bağımsız tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Hüküm altına alınan bağımsız tedbir nafakasının bir yıllık miktarı göz önüne alındığında bölge adliye mahkemesince bağımsız tedbir nafakasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle davalı-davacı erkeğin bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı-davacı erkeğin reddedilen boşanma davası yönünden temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin temyiz itirazları yersizdir....
tazminata, davalı-davacı lehine aylık 200,00 TL tedbir nafakası taktirine, karar verilmiştir....
Erkeğin boşanma davası, velâyet, kişisel ilişki, erkeğin tazminat taleplerinin reddi, ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası ve iştirak nafakası, erkeğin kabul edilen boşanma davasında yargılama gideri, harç ve vekâlet ücreti yönünden kurulan hüküm taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Buna rağmen mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda erkeğin boşanma davası, velâyet, kişisel ilişki, erkeğin tazminat taleplerinin reddi, ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası ve iştirak nafakası, erkeğin kabul edilen boşanma davasında yargılama gideri, harç ve vekâlet ücreti yönünden karar verilmesi doğru değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, maddi-manevi tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ve iştirak nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine (TMK m.166/1) dayalı olarak açılan boşanma davası ile davalı-davacı kadın tarafından boşanmanın ferileri niteliğinde açılan bağımsız tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası ile tazminat talepli davanın birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda davacı-davalı erkek tam kusurlu bulunarak erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulüne ve ferilerine hükmedilmiş, karar davacı-davalı erkek tarafından kusur tespiti ile aleyhine hükmedilen...