Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Boşanma davası sırasında verilen tedbir nafakası, boşanma kararının kesinleşmesi ile sona erer. Kesinleşmeden sonra mahkemece hükmedilmişse, yoksulluk nafakası istenebilir. Öte yandan İİK'nun 40. maddesi uyarınca ilamın bozulması ile takip olduğu yerde durur. Somut olayda,... Aile Mahkemesi'nin 2012/882 Esas sayılı boşanma davası nedeniyle tesis edilen 22.01.2013 tarihli tensip tutanağının (7) nolu ara kararı ile borçlu aleyhine müşterek çocuk için 150 TL, eş için ise 200 TL tedbir nafakasına karar verildiği, söz konusu ara kararının nafaka alacaklıları tarafından 06.02.2013 tarihinde ilamsız takibe konulduğu, boşanma davasının 12.09.2013 tarihinde karara bağlandığı, tarafların boşanmasına ve kararın (B) nolu bendinde 200 TL iştirak, 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, Yargıtay 2....

    Asliye Hukuk (Aile) mahkemesinin kararına karşı, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurusunda bulunulduğu, dairemizce 17/02/2022 tarih, 2020/574 esas, 2022/397 karar sayılı kararı ile davacı kadının, " müşterek çocuklar için TMK'nun 169, 182/2, 328/1, 330/1 maddeleri uyarınca takdir edilen tedbir-iştirak nafakası ile boşanma nedeni ile kadın lehine takdir edilen maddi-manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğu yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadının, tedbir-yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile kadın lehine TMK'nun 169, 175 maddeleri uyarınca aylık 400,00. TL tedbir, aylık 1.600,00....

    yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatleri kapsamında kadın lehine maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1- 2) takdir edilmesinde, takdir edilen tazminat tutarlarında, velayetin anneye verilmesinde, çocuk için tedbir - iştirak nafakası takdiri ile, takdir edilen tedbir - iştirak nafakası miktarında, kadının tedbir yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, tarafların yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Sakarya 1....

    Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan yoksulluk, iştirak nafakası, maddi-manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti de aynı kurala tâbi olup, anılan alacakların icra takibine konulabilmeleri için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla, boşanma hükmü kesinleşmiş ise, eklentilerin (yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için, eklentiler yönünden ayrıca kararın kesinleşmesi gerekmez....

      HUMK.nun 443/3. maddesi uyarınca; tedbir nafakası yönünden takip yapılabilmesi için ise ilamın kesinleşmesi koşulu bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla tedbir nafaka alacakları kesinleşmeden takip konusu yapılabilir. Somut olayda; boşanma ilamının ekinde hükmedilen manevi tazminat ve tedbir nafakası alacaklarının tahsili amacıyla, boşanma hükmü kesinleşmeden ilamlı icra takibi başlatılmıştır. Bu durumda takibin tedbir nafakası yönünden devamına imkan kılacak şekilde manevi tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden iptaline karar verilmesi gerekirken tümden iptali doğru değildir....

        Somut olayda, davacı kadının kendisi ve ortak çocuk için talep ettiği yıllık toplam 18.300,00 TL tutarındaki tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince tedbir nafakası yönünden verilen karar kesindir. Bu nedenle, kadının tedbir nafakası davasının reddedilen kısmına dair temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-davalı kadının açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ile davalı-davacı erkeğin açtığı aynı hukuki nedene dayalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesi tarafından erkeğin davasının kabulüne, kadının davasının reddine karar verilerek boşanmanın ferilerine hükmedilmiştir. Hükme karşı, davacı-davalı kadın tarafından tedbir nafakası davasının reddedilen kısmı ile her iki boşanma davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuş ve bölge adliye mahkemesince esastan red kararı verilmiştir....

          Somut olayda, davacı kadının kendisi ve ortak çocuk için talep ettiği yıllık toplam 18.300,00 TL tutarındaki tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince tedbir nafakası yönünden verilen karar kesindir. Bu nedenle, kadının tedbir nafakası davasının reddedilen kısmına dair temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-davalı kadının açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ile davalı-davacı erkeğin açtığı aynı hukuki nedene dayalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesi tarafından erkeğin davasının kabulüne, kadının davasının reddine karar verilerek boşanmanın ferilerine hükmedilmiştir. Hükme karşı, davacı-davalı kadın tarafından tedbir nafakası davasının reddedilen kısmı ile her iki boşanma davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuş ve bölge adliye mahkemesince esastan red kararı verilmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda; davacının boşanma talebi yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, kadının tazminat taleplerinin reddine, çocukların velayetinin anneye verilmesine, kişisel ilişki tesisine, çocuklar için aylık 450 TL'şer tedbir nafakasına, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanıkların dinlenmemesini, kusuru, tedbir-yoksulluk-iştirak nafakası ve maddi-manevi tazminat verilmemesini, çocuklar için verilen tedbir nafakası miktarını istinaf etmiştir. Erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, çocuklar için tedbir nafakası verilmesini, birleşen davanın reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerini istinaf etmiştir....

            DAVALI-DAVACI DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbir Nafakası-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki "boşanma", "tedbir nafakası" ve "çocukla kişisel ilişki kurulması" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen Balıkesir 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/1281 esas sayılı dosyanın eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 29.11.2012 (Prş.)...

              Dolayısıyla tedbir nafakası takdirine ilişkin kararın, davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin araştırma sonuçlarının dosyaya gelişini takiben hemen verilmesi gerekir. Öte yandan; boşanma ve ayrılık davalarında, tarafların kusur durumu hiçbir şekilde tedbir nafakasının takdirine etkili bir unsur değildir. Lehine önlem alınacak olan taraf kusurlu olsa dahi, önlemi gerektirici sebebin varlığı halinde kanunda belirtilen geçici nitelikteki önlemlerin alınması gerekir. Yine, her iki tarafın da gelirinin bulunması tedbir nafakası verilmesini engelleyici bir hâl değildir. Ancak eşlerin ekonomik durumlarının birbirine yakın olması durumu söz konusu ise bu durumda geçici tedbir nafakası verme zorunluluğunun ortadan kalkacağı söylenebilir. Ayrıca belirtilmelidir ki, Yargıtay içtihatları ile bir başkası ile evlilik dışı birliktelik yaşayan eşe tedbir nafakası verilmeyeceği hususu benimsenmiştir....

              UYAP Entegrasyonu