Davalı-karşı davacı kadın vekili, tarafların öncelikle zina (TMK md. 161), aksi takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı olarak boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, çocuklar için aylık 1.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı karşılıklı boşanma davalarının kabulü ile TMK'nın 166/1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbiren Velayet-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesine dayalı olarak davacı ve tarafların ortak çocukları yararına mahkemece hükmolunan tedbir nafakalarının dava tarihinden itibaren hüküm doğuracağının tabi bulunmasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesi ile kendisi ve ortak çocuklar yararına tedbir nafakası (TMK m.197) ile birlikte ortak çocukların velayetlerinin tedbiren kendisine verilmesini de (TMK m.336/2) talep ettiği halde, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir...
Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir (HMK md. 297/2). Davalı-karşı davacı erkek, evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) sebebine dayalı olarak karşı boşanma davası açarak, boşanma talebi yanında maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle TMK'nın 166/1. Maddesi uyarınca boşanmalarına, davacı-karşı davalı kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL, karar tarihinden itibaren aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasına, nafakanın kararın kesinleştiği tarihten itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, davacı-karşı davalı kadın yararına 100.000,00 TL maddi ve 80.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir....
Ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı-karşı davalı kadının kusur tespitine ve reddedilen zina nedenine dayalı boşanma davasına, davalı-karşı davacı erkeğin ise kusur tespiti ile reddedilen boşanma davasına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kadının zina (TMK md. 161) nedenine dayalı, erkeğin evlilik birliğinin sarsılması ( TMK md. 166/2) nedenine dayalı boşanma davalarının da kabulüne karar verilmek suretiyle hükmün HMK'nun 353/1,b-2. maddesi uyarınca düzeltilmesi cihetine gidilmiştir. Öte yandan yukarıda açıklandığı üzere erkek, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda erkek ağır kusurlu olduğundan kadının boşanma davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi koşulları oluşmuş, erkeğin ise zina (TMK md. 161) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK md. 163) nedenlerine dayalı boşanma davalarının koşulları oluşmamıştır. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin kadının TMK md. 166/1....
İki numaralı uyuşmazlık yönünden yapılan incelemede 1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'na göre koşulları oluştuğunda çocuklara; tedbir nafakası (TMK md. 169, 197), iştirak nafakası (TMK md. 182/2) ve yardım nafakası (TMK md. 364/1) ödenmesine karar verilebilir. 2. Tedbir nafakası, 4721 sayılı Kanun'un "Geçici önlemler" başlıklı 169 uncu maddesi ile düzenlenmiş olup; buna göre boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen almakla yükümlüdür. Boşanma veya ayrılık davasının devamı sırasında, çocuk kendisine bırakılmamış olan eşin çocuğun bakımına ne ölçüde katılacağını hakim tedbir kararında açıklar....
Hal böyle iken davalı kadının tamamen kusurlu kabul edilmesi doğru değildir. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. 4-Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK.md.26/1)....
dava tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar geçerli olacağı, Görüldüğü üzere TMK'nın 197.maddesi çerçevesinde hükmedilen tedbir nafakası ile boşanma davası içinde geçici önlem olarak TMK’nun 169.maddesi kapsamında takdir edilen tedbir nafakasının mahiyetleri, devam süreleri, şartları, re'sen gözetilme durumları gibi nedenler itibariyle birbirinden farklı nafaka türleri oldukları, bir taraf lehine TMK 197 maddesi uyarınca tedbir nafakası takdir edilmesinin, o taraf için mevcut boşanma davasında tahsilde tekerrüre yol açmayacak şekilde TMK 169 maddesi uyarınca tedbir nafakası takdirine engel olmadığı, Bu kapsamda somut olay incelendiğinde; ilk derece mahkemesince, eldeki boşanma davasında ilk boşanma dava tarihinden itibaren TMK’nın 169.maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, kadın tarafından açılmış nafaka artırım davası bulunmadığı halde bağımsız tedbir nafakası davasına (Ankara 16.Aile Mahkemesi 2018/386 esas-2019/72 karar) atıf yapılarak hüküm tesis edilmesi...
Davacı erkek tarafından açılan terk hukuki sebebine dayalı boşanma davasının ( TMK m. 164) yapılan yargılaması sonunda, mahkemece davanın kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 164. maddesi uyarınca boşanmalarına, kadın lehine 400 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, erkeğin maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş verilen karar davacı erkek tarafından yoksulluk nafakası yönünden davalı kadın tarafından ise hükmün tamamı yönünden temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 15.11.2017 tarih, 2016/7410 esas ve 2017/12791 karar sayılı ilamı ile, davalı kadının tam kusurlu olduğu, kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, diğer yönlerden ise hükmün onanmasına karar verilmiştir. Davalı kadın tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde; Dava, terk hukuki sebebine dayalı boşanma davasıdır ( TMK m. 164)....
ise de, bu yanlışlığın mahallinde tashihinin (HMK.md.304/1) mümkün bulunmasına göre, davacının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediği gibi, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer hususlara ilişkin temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169) Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında ilk derece mahkemesi tarafından davacı kadın lehine tedbir hükmedilmesinin ve hükmedilen tedbir nafakası miktarının hakkaniyete uygun olduğu görüldüğünden tedbir nafakası takdiri ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, davacı kadın lehine ilk derece mahkemesince hükmedilen aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının mükerrer olmamak kaydı ile dava tarihinden itibaren başlamak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....