Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından boşanma davasının reddi yönünden; davalı kadın tarafından ise katılma yoluyla ziynet ve mal rejiminin tasfiyesi istemine yönelik davalarda verilen kararlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davalı kadının temyiz ve itirazlarının incelenmesinde; Davacı erkek tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ile mal rejinin tasfiyesi ve ziynet alacağı istemli açılan davaların yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince, boşanma davasının reddine, diğer hususlarda yöntemince açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

    Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK'nun 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır. Tasfiye davasında, mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; davacı ile davalı ...'ün boşanmalarına ilişkin, ... Başlangıç Mahkemesi'nin kararı, ......

      nin boşanma protokolündeki ve protokolü doğruladığı 03.12.2013 tarihli oturumdaki boşanma dava dosyasındaki beyanı, boşanmanın fer'i niteliğindeki mali konulara yönelik olup, mal rejiminin tasfiyesi dolayısı ile eldeki dava konusu yapılan malvarlığına ilişkin bir açıklama içermemektedir. Mal rejiminin tasfiyesi boşanma davasının eki niteliğinde olmadığından; boşanmayla birlikte karara bağlanması zorunluluğu bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak tartışılması ve tüm deliller değerlendirildikten sonra talebin esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, boşanma dava dosyasındaki beyandan ve mahkeme içi ikrardan hareketle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır....

        Aile Mahkemesinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talepli dava açmış, davacı erkek 04.10.2017 tarihli dilekçeyle davadan feragat etmiş, mahkemece 05.10.2017 tarihinde davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir, hüküm, tarafların istinaf etmemesi üzerine 17.11.2017 tarihinde kesinleşmiştir. Eşler, 22.12.2015 tarihinde evlenmiş, 01.11.2016 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 15.01.2019 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejiminin tasfiyesi davası, ancak evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesiyle görülebilir hale gelir. 24.07.2017 tarihinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak talepli açılan dava dosyasında davacı erkek tarafından feragat edildiği tarihte boşanma davasının devam ettiği, sonuçlanan ve kesinleşen bir boşanma davası olmadığı anlaşılmakla, evlilik birliği devam etmektedir, diğer bir deyimle davadan feragat edildiği tarihte eşler arasındaki mal rejiminin sona ermediğinin kabulü gerekir (TMK m. 225)....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi ve Katkı Payı Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile aralarındaki boşanma davasının derdest olduğunu, evlilik birliği içerisinde davalının bir çok mal edindiğini ileri sürerek mal rejiminin tasfiyesine ve 10.000 TL katılma alacağına karar verilmesini istemiştir. Davalı yetki itirazında bulunup davacının da çalıştığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının yerleşim yerinde davanın açılması gerektiğinden bahisle yetkisizliğe dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, mal rejiminin tasfiyesi ile katılma alacağı isteklerine ilişkindir....

            Mal rejimi yurt dışında boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona erecektir.(TMK 225/son) Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihi olan 03/08/1989 tarihinden 4721 sayılı TMK'nın yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m) Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. (TMK 179.m) 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225.maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtayın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin kanunda yazılı sebeplerden biri ile sona ermiş olması gerekir....

            Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; tarafların 10.04.1993 tarihinde evlendikleri, 30.12.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 13.07.2011 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliğinin son bulduğu, TMK'nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümlerin uygulanacağı, taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacakları, eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona erdiği, dava konusu ... plakalı araç ile 2105 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki nizalı 10 nolu bağımsız bölümün sırasıyla edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli bulunduğu, 01.07.2005 ve 14.05.2010 tarihlerinde davalı...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, kusur belirlemesi, davacı kadın yararına hükmedilen manevi tazminat ve mal rejiminin tasfiyesine ilişkin kurulan hüküm yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Toplanan delillerden boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkekten kaynaklanan ve davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi bir vakıanın varlığı kanıtlanmamıştır. Davacı yanca dayanılan ......

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kısa kararda "Boşanma davası için 1500 TL ve mal rejiminin tasfiyesi davası için 1500 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ve davacının yaptığı yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine" hükmedildiği halde, gerekçeli kararda "Boşanma davası için 1500 TL ve mal rejiminin tasfiyesi davası için 1500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine ve davalının yaptığı 200 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine" denilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma...

                  Anlaşmamız doğrultusunda boşanma kararı verilmesini istiyorum” şeklinde beyanda bulunduğu, boşanma kararının 3.bendinde “Tarafların karşılıklı olarak hazırlayıp mahkememize ibraz ettikleri protokolün onaylanmasına” şeklinde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Davacının boşanma dava dosyasındaki beyanları, boşanmanın ferisi niteliğindeki nafaka ve maddi ve manevi tazminat ile ev eşyalarına yönelik olup, mal rejiminin tasfiyesi ve dava konusu 11 nolu bağımsız bölüme ilişkin bir açıklama ve istek bulunmamaktadır. Mal rejiminin tasfiyesi davası boşanma davasının eki niteliğindeki davalardan değildir. O halde Mahkemece, iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak tartışılması ve tüm deliller değerlendirildikten sonra talebin esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu