Aile Mahkemesince, dava konusu sözleşmenin düzenlenmesinden sonra tarafların anlaşarak boşanmaları nedeniyle taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiye edilmiş olduğunu belirterek görevsizlik kararı verilmiştir. Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davacının taşınmaz üzerinde hakkının olup olmadığının tesbiti aşamasında uygulanacak hükümlerin Türk Medeni Kanununun 2. kitabında düzenlendiğinden söz ederek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Tarafların 1994 yılında evlendikleri yeni Medeni Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra 18.03.2002 tarihinde açılan boşanma davası sonucu boşandıkları anlaşılmaktadır. Noterde yaptıkları sözleşme 29.04.2002 tarihlidir. Yeni Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihi ile aralarındaki mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı 18.03.2002 tarihi arasındaki dönemde taraflar arasında geçerli mal rejiminin yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi olduğu anlaşılmaktadır....
Dosya arasında nüfus kaydı veya veraset belgesi bulunmamakla birlikte tarafların kabulünde olduğu üzere davacıların, davalının çocukları olduğu, davacıların annesi ve davalının boşandığı eşi olan ...’ın ölümü sonrası mirasçılarından davacılar tarafından mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. ... ile davalı ... 11.4.1966 tarihinde evlenmiş, davacıların annesi ...’ın 2.10.2000 tarihinde açtığı boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 25.7.2006 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK.nun 225/2.m). ... ile Hasan arasındaki yasal mal rejimi boşanma davasının açıldığı 2.10.2000 tarihi itibarıyla sona ereceğine ve bu tarihten sonra varsa edinilen mallar üzerinde eşler birbirinden mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğinde bulunamayacaklarına göre taraflar arasında geçerli mal rejiminin mal ayrılığı rejimi olduğu konusunda kuşku duyulmaması gerekir....
Boşanma kararı verildiğinden eşler arasındaki geçerli kural mal rejiminin (yasal mal rejimi=edinilmiş mallara katılma rejimi) (= TMK. m. 202 f.I, 218-241) sona ermesi (TMK. m. 225 f. II) boşanma davası tarihinden (=23.2.2003) itibaren gerçekleşmiştir. (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 691) O halde mahkemece yapılacak iş boşanma kararı verilerek kesinleşmiş olmakla incelenebilir duruma gelen değer artış payı (Mehrwertanteil) (TMK. m. 227, ZGB. Art 206) alacağı davasının esası hakkında tarafların delillerini toplayarak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir....
DAVA TÜRÜ :Boşanma-Mal Rejimi Tasfiyesi Taraflar arasındaki "boşanma" ve "mal rejimi" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm,davalı-karşı davacı (koca) tarafından; kendi davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-karşı davacı tarafından usulüne uygun şekilde açılmış bir boşanma davası bulunmadığı gibi, karşı davasının katkı payı alacağına ilişkin olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.11.2012 (Çrş.)...
Bu malların edinilmiş mallar olduğu konusunda taraflar arasında esasen bir çekişmede bulunmamaktadır. ( TMK: md. 216 ) Davacı koca tarafından açılmış bulunan boşanma davası reddedilmiş, karar 8.11.2004 tarihinde kesinleşmiştir. Eşler arasında 1.1.2002 tarihinden itibaren yasal rejim olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. ( TMK. md. 218 – 241 ) Mahkemece, evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hallerinde mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. ( TMK. md. 225/2 ) Davacı kocanın talebi, edinilmiş mallar yönünden de tasfiyeyi amaçlamaktadır. Açılmış olan boşanma davası reddedildiğine göre yasal mal rejimi (edinilmiş mallara katılma) devam etmektedir. Davacı kocanın yasal rejimin mal ayrılığına dönüştürülmesi yönünde bir talebi de bulunmamaktadır....
Mahkemece, boşanma davasında protokol düzenlendiğinden davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 27.12.1996 tarihinde evlenmişler 29.3.2013 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 08.04.2013 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir.Bu durum karşısında eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini iddia etmediğinden evlilik tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir....
Evlilik birliği içinde davalı adına edinilerek, boşanma sonrası satıldığı iddia edilen 07 E 1714 plakalı aracın belirtilen tarih aralığına ilişkin tescil evrakları getirtilmediğinden niza konusu aracın davalı adına alım satım tarihleri anlaşılamamaktadır. TMK.nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar, başka bir mal rejimi seçildiğini ileri sürmediklerine göre, evlenme tarihinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar mal ayrılığı rejimine tabidirler. Davacı tarafından katkının yapıldığı, taşınmaz ve aracın satın alındığı iddia edilen tarih itibariyle eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir....
Dava, 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma payı alacağı isteğine ilişkindir (TMK.m.231, 236). Taraflar, 24.8.1984 tarihinde evlenmiş, 4.3.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulle sonuçlanması ve Yargıtay denetiminden geçerek 22.12.2006 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Taraflar arasında evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı rejimi, bu tarihten boşanma davasının açıldığı 4.3.2005 tarihine kadar ise, başka bir mal rejimi seçtiklerini ileri sürmediklerine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.m. 202, 4722 s.K. M.10). Taraflar arasındaki edinilmiş mallara katılma rejimi TMK.nun 225/2. maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir....
Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme ve boşanma tarihleri itibariyle 743 sayılı MK.nun 170.maddesine göre mal ayrılığı rejimine tabidirler. Davacı tarafından katkının yapıldığı ve taşınmazların satın alındığı iddia edilen dönem itibariyle eşler arasında “mal ayrılığı” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/....maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu taşınmazların edinildiğinin ileri sürüldüğü tarih aralığına göre, uyuşmazlık 01.01.2002 tarihinden önceye ilişkin olup eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi hükmü uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerli olduğundan Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulmalıdır. Bu durumda ........2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı TMK.nun 178.maddesinde düzenlenen dava zamanaşımına ilişkin düzenleme eldeki davaya uygulanamaz....
Aile Mahkemesi'nde 20.05.2005 tarihinde açılan boşanma davası mevcut iken, bu dosya içerisinde bulunan 14.11.2005, 16.11.2005 ve 21.11.2005 tarihlerinde yapılan anlaşma senetleri düzenlenmiş ise de mal rejimi boşanma ile sona ermediği, ayrıca söz konusu anlaşma bentleri de yerine getirilmediği gibi, o tarihte ... ...'ın kısıtlı olduğu ve vasisine TMK 462/9. bendi uyarında mal rejimi sözleşmesi yapmak için izin de verilmediğinden söz konusu sözleşmeler mal rejiminin tasfiyesi açısından herhangi bir hüküm ifade etmemektedir. Kaldı ki sözleşmeler kapsamından mal rejimi tasfiyesi kapsamında davalı ...'ın Merkez Bankası'ndaki Euro hesabında bulunan paranın çekilerek müşterek çocuk...'a verileceği de açıkça kararlaştırılmamıştır. Bu nedenle davalı ...'in bu yöndeki tasarrufu Türk Borçlar Kanunu genel hükümlere göre çözülmesi gerekir, mal rejiminin tasfiyesi hükümlerine göre çözülemez. Diğer yandan, mal rejimi eş ...'ın öldüğü 04.08.2008 tarihinde sona ermiştir (TMK m. 225/1)....