Mahkemece; dava konusu taşınmazların mal rejiminin tasfiyesine konu edilebilecek evlilik içinde edinilmiş mal olmayıp kişisel mal niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 07.07.2007 tarihinde evlenmişler, 22.02.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 29.03.2012 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında, eşler, başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden, evlilik tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinden verilen 02.10.2009 gün ve 193/275 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, 15.09.1980 tarihinde evlendiği anlaşılan taraflar arasında görülen boşanma davasının reddedildiği bildirildiğine, halen evlilik birliğinin sürdürüldüğü belirlendiğine, bu durumda taraflar arasındaki mal rejimi henüz sona ermediğine, mal rejimi sona ermeden mal rejiminin tasfiyesine ilişkin böyle bir dava dinlenemeyeceğine göre ve 7.10.1953 tarih 8/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca da evlilik birliği içinde edinilen taşınmazın alımına katkıda bulunduğunu iddia eden davacı bu katkısına dayanarak ayın (mülkiyet) talep edemeyeceğine göre davacı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün...
Diğer yandan, yukarıda açıklandığı üzere davacı kadın tarafından açılan mal rejimi davasının önce boşanma davası ile birleştirildiği, dosya arasında fiziken bulunmayan ancak UYAP sisteminden (2015/972 E. sayılı) boşanma dava dosyasının istenerek yapılan incelemesinde; birleştirilen dosyada ön inceleme duruşması yapıldığı, duruşmada ara kararla "boşanma dava dosyasının mal rejimi davası açısından bekletici mesele yapılmasına" karar verildiği, aynı zamanda taraflara delillerini bildirmesi için HMK'nın 140/5. maddesi uyarınca yasal ihtarat yapıldığı, tarafların tanıklarını bildirdiği, bildirilen bu tanıkların mal rejimi davası açısından da gösterildiğinin kabulü gerektiği, ne var ki bu tanıkların mal rejimi davasına ilişkin beyanlarının alınmadan dosyanın tefrik edildiği, bu haliyle delillerin toplanmadığı ve eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiği, bu hususların usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır....
ın kendisine eşine karşı boşanma davası ve mal rejimi tasfiyesi davası açmak üzere vekaletname verdiğini, ... Aile Mahkemesinin 2015/397 esas sayılı dosyasında mal rejimi tasfiyesi ve katılım alacağı davasını, yine ... Aile Mahkemesinin 2015/393 Esas sayılı dosyasında boşanma ve tazminat davası açtığını, davalar devam ederken tarafların anlaştığını, davadan feragat edildiğini, davalı ...'ın anlaştıklarını, ...'ın kendisine 2 adet taşınmazı devredeceğini söylediğini ve yazılı talimat vererek ...'ın taşınmazları üzerine konulan tedbirlerin kaldırılmasını istediğini, 2 adet taşınmazın 18.9.2015 tarihinde ... tarafından ...'a devredildiğini, 2 adet taşınmazın değeri tespit edilerek %20 oanında akdi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, Avukatlık Kanunun 165....
Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m). Dava konusu edilen 469 ada 9 parsel numuralı .... İli'ndeki taşınmaz 23.08.2005 tarihinde satış yolu ile davalı adına tescil edilmiş, 830 ada 3 parsel numuralı ..... İli'ndeki taşınmaz ise 02.04.2001 tarihinde satış yolu ile davalı adına tescil görmüştür. Asıl dava konusu 469 ada 9 parsel numaralı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz tirazının incelenmesinden; taraflar arasında ret ile sonuçlanan ...... Aile Mahkemesi'nin 2007/105 Esas sayılı boşanma dosyasında davalı sıfatı bulunan .....'ın dosyadaki cevap dilekçesinde mal rejiminin tasfiyesi talebinde bulunmuş....
Aile Mahkemesi'nin 2024/131 Esas sayılı dosyasıyla boşanma, İzmir 3. Aile Mahkemesi'nin 2024/121 Esas sayılı dosyasıyla boşanma nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi davası açtığını, tasfiyeye konu olan mal rejimi, tasfiye alacak davası olan İzmir 3. Aile Mahkemesi'nin 2024/121 Esas sayılı davanın davalısı kocanın tek başına hissedarı, sahibi ve yetkilisi olduğu, evlilik sürerken edinilen tüm malların tamamının ... Ltd Şti adına kayıtlı olduğunu, müvekkilinin boşanma davası açtığı için kocasının tek yetkilisi, tek ortağı ve tek sahibi olduğu davalı şirketin içini boşaltarak şirketteki müvekkili haklarını zayi etme eylemine engel olmak adına şirkete kayyum talebinin zorunlu olduğunu, şirketin tamamının kocası adına olduğunu ama yarısının edinilmiş mal olduğunu, tasfiyeye girdiğini ve İzmir 3. Aile Mahkemesinin 2024/121 Esas sayılı dosyası üzerinden şirket hissesine ihtiyati tedbir konulduğunu ancak 3....
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olay yönünden evlilik birliğinin kurulmasından (22.08.2003), boşanma dava tarihine (12.10.2009) kadarki döneme ilişkin olarak davalı-karşı davacının şirketteki hissesine düşen gelir açısından davacı-karşı davalı tarafın kâr payı talep hakkının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 13. Konunun aydınlatılması açısından edinilmiş mallara katılma rejimi hakkında kısaca bilgi vermekte yarar bulunmaktadır. 14. 01.01.2002 tarihinden önce yürürlükte olan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisine göre kural (yasal) mal rejimi, mal ayrılığı olup, istenilirse mal birliği ve mal ortaklığı rejimlerinden biri de seçilebilmekteydi. 15. 01.01.2002 tarihinden itibaren yürürlüğe giren TMK ise, edinilmiş mallara katılma rejimini yasal (kural) mal rejimi olarak benimsemiş olup; taraflarca mal ayrılığı, paylaşmalı mal ayrılığı ve mal ortaklığı rejimlerinden biri de istenilirse seçilebilecektir (TMK m. 202; 4722 s....
Aile Mahkemesi’nin 2018/1147 Esas sayılı dosyası ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması gerekçesi ile boşanma davası ikame edildiğini, davacı T1'nun yine mal ayrılığı rejimi sözleşmesi olmasına rağmen Denizli 1....
Davacı vekilinin ... konut ön biriktirme fonuna paraya ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Eşler, 13.08.1998 tarihinde evlenmiş, 31.12.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 21.08.2013 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 Sayılı TMK mad.179)....
Taraflar 14.9.2003 tarihinde evlenmiş, 15.5.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve 28.5.2009 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Dava konusu dubleks mesken nitelikli taşınmaz 9.11.2005 tarihinde satın alma suretiyle davalı adına tescil edilmiştir. TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir....