nın temyiz incelenmesinden önce 24.03.2015 tarihinde ergin olduğunun, velayet ve kişisel ilişki yönünden davalının temyizinin konusuz kaldığının anlaşılmasına, boşanma davasının kabul veya ret durumuna göre vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedileceğinin tabii bulunmasına göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkeme, boşanma ve ayrılığa karar verirken ana ve babanın haklarını ve çocuklarla olan kişisel ilişkisini düzenlemek zorundadır (TMK.md.182/1). Boşanma hükmü ile birlikte velayeti davacı kadına verilen müşterek çocuk Ahmet Atahan ile davalı babası arasında kişisel ilişki kurulmamış olması doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir....
boşanma ilamı ile tesis edilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep etmiştir....
Tam kusurlu eş boşanma davası açamayacağına ve kusursuz eşe açılan boşanma davası dinlenemeyeceğine göre erkeğin boşanma davasının reddi gerekmiştir. ......
Bu sebeple yargılamanın iadesi, hilenin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay içinde istenebilir. (HUMK. m. 447/1) Davalı, boşandığını 22.6.2000 tarihinde öğrendiğini bildirdiğine, bunun aksi de iddia ve ispat edilmediğine göre, 6.7.2000 tarihindeki yargılamanın iadesi isteği süresindedir. Yargılamanın iadesi davası açıldıktan sonra davalı (boşanma davasının davacısı) ...'in 23.8.2000 tarihinde öldüğü, geriye yasal mirasçısı olarak, boşanma kararından sonra (7.10.1998'de) evlendiği eşi Refika ve önceki eşlerinden olan çocukları ..., ...'nun kaldığı, yargılamanın iadesi davasının bunlara karşı yürütüldüğü görülmektedir. Boşanma davasının davacısı ( iadesi davasının davalısı) koca'nın ölmüş olması, boşanmayı konusuz hale getirir ise de, bu durum; ölümden önce verilip kesinleşmiş bir boşanma kararını ortadan kaldırmaya yönelik yargılamanın iadesi davasının, iade talebinde bulunanın miras haklarının korunması bakımından, ölenin mirasçılarına karşı yürütülmesine mani değildir....
Mahkemece ortak çocuk ile baba arasında "Aynı yerde " ve "Ayrı yerde" oturmaları hali için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Taraflar aynı şehirde oturdukları gibi günümüzdeki ulaşım araçlarının kolaylığı da dikkate alındığında kişisel ilişki tesisinde taraflar ayrıca talep etmedikleri takdirde aynı yer, ayrı yer ayrımı yapılması da doğru değildir. Ayrıca kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun, sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas alınmalıdır (TMK m. 182/3). Bu ilkeler gözetildiğinde çocukla baba arasında yaz ayında düzenlenen kişisel ilişki de çocuğun üstün yararına uygun bulunmayıp fazla bulunmuştur....
DAVA Davacı- davalı erkek vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; ortak çocuklarla baba arasında tedbiren kişisel ilişki tesisine ve birleşen kadının boşanma davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Aile Mahkemesi'nin 2014/196 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, kararın 02/07/2015 tarihinde kesinleştiğini, boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte, taraflar arasındaki mal rejimi davasının 10/04/2014 tarihinden geçerli olmak üzere sona erdiğini, müvekkilinin mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talebinin ise boşanma davasının kesinleştiği 02/07/2015 tarihi itibariyle dinlenebilir ve incelenebilir hale geldiğini, müvekkilinin yasal mal rejiminin tasfiyesini ve kişisel mallarının iadesi ile tasfiyesinden doğacak alacaklarını talep ettiğini, dava konusu olayda, müvekkilinin boşanma sürecinde şahsi eşyaları ile çeyiz olarak götürdüğü mutfak eşyalarını davalı ile yaşadıkları evden aldığını,ancak evliliğin başlangıcında almış olduğu Arçelik marka buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, mikrodalga fırın, davlumbaz ve ocağın müvekkilinin kişisel malı olduğunu, söz konusu beyaz eşya bedelleri olarak fazlaya dair hakları saklı tutularak şimdilik 4.000,00TL talep ettiklerini, müvekkiline...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, boşanma dosyasından tefrik edilen karşı dava dilekçesi ile; davalının davacıya düğün sırasında takılan ziynet eşyalarını iade etmediğini, bu ziynetlerin davalının abisinin ihtiyaçları için satılıp bir daha geri verilmediğini, ziynet eşyalarının bedellerinin 24.975,00 TL olduğunu, ziynet eşyalarının aynen iadesini, aynen iade mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkek tarafından kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ve kişisel ilişki tesisi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile davacı baba arasında kişisel ilişki kurulurken çocuğun beş yaşını doldurmadan öncesi ve sonrası ayrı ayrı düzenlenerek, kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır....
Söz konusu protokol boşanma davasını gören mahkemece onaylanmış ve boşanma protokolünün tasdikine ilişkin karar 19.04.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Boşanan eşlerin kişisel eşya ve ziynetlere ilişkin talepleri boşanmanın ferisi niteliğinde değildir. Bu nedenle, anlaşmalı boşanma protokolünün söz konusu maddeleri içermesi gerekmez. Protokolde tarafların birbirlerinden tazminat ve sair istekleri olmadığı belirtilmiş ise de, kişisel eşya taleplerinin olmadığı veya bu konuda anlaşmaya vardıklarından söz edilmiş değildir. Kişisel eşya talepleri niteliği itibariyle bir istirdat davasıdır. Protokolde sözü edilen tazminat ve benzeri taleplerin kişisel eşya taleplerini de kapsamına aldığına ilişkin yorum ve düşünce dosya kapsamına ve somut olaya uygun değildir. Davacı, müşterek çocuğun doğumunda kendisine hediye edildiği iddiası ile ziynet eşyalarına yönelik olarak bu davayı açmıştır....