Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK'nun 175/1 maddesinde " boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir" hükmü, aynı yasanın 178. maddesinde de "evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları boşanma hükmünün kesinleşmesi üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar hükmü getirilmiştir. Somut olayda tarafların Gölcük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/239 Esas ve 2013/71 Karar sayılı ve 11.02.2013 tarihli kararı ile boşandıkları, boşanma kararının 11.02.2014 tarihinde kesinleştiği, işbu yoksulluk nafakası davasının ise 02.01.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Yoksulluk nafakası için bağımsız olarak dava açılabilmesinin ön koşulu; taraflar arasındaki boşanma davasının kesinleşmiş olmasıdır....

    ile her iki boşanma davası da kabul edilmiş ve hüküm taraflarca her iki dava yönünden temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; erkeğin boşanma davasının kabulü yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakanın kaldırılması davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı kadının davası münhasıran Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde düzenlenen "evlilik birliğinin sarsılması" hukuki sebebine dayalıdır. Davacı-karşı davalı kadının, dava dilekçesinde erkeğin açtığı ve retle sonuçlanan......

        Hal böyle iken tarafların eşit kusurlu kabul edilerek tarafların boşanma davalarının kabulüne karar verilmesi doğru değil ise de, davalı-davacı kocanın boşanma davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları gerçekleşmiştir. Bu nedenle verilen boşanma kararları sonucu itibariyle doğru olduğundan davacı-davalı kadının bu yöne ilişkin temyiz talebinin reddi ile boşanma hükmünün gerekçesinin değiştirilmek suretiyle onanmasına (HUMK md. 438/son) karar vermek gerekmiş, velayeti anneye bırakılan 11.07.1994 doğumlu müşterek çocuk...'...

          boşanma davasını açarak boşanma sebebi yarattığından davacının tam kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır....

          Bunun yanında, yerel mahkemece erkek tarafından açılan karşı boşanma davasının kabulüne karar verildiği, bu karara karşı davacı-k.davalı kadının istinaf başvurusunda bulunduğu, istinaf aşamasında davalı-k.davacı erkeğin kendi açtığı boşanma davasından feragat ettiği anlaşılmış olup, erkeğin karşı davası yönünden feragat beyanına göre mahkemece bir karar verilmesi gerektiğinden karşı boşanma davasına yönelik istinaf başvurusu kapsamında da yerel mahkeme kararının kaldırılması gerekmiştir....

          Yerel mahkemece, dairemizin 08.03.2018 tarih, 2017/1623 esas ve 2018/353 karar sayılı kaldırma kararından önce verilen ilk kararda; kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı olarak açmış olduğu boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, erkeğin boşanma davasının ise reddine hükmedilmiş olup davacı-karşı davalı erkek tarafından gerekçeli karar, yalnızca kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden istinaf edilmiştir. Davalı-karşı davacı kadının kabul edilen boşanma davasına ve tazminat istemleri ile erkeğin reddedilen boşanma davasına karşı istinaf yoluna başvurulmadığından taraflar arasındaki boşanma hükmü 08.09.2017 günü mesai bitiminde kesinleşmiştir. Davalı-karşı davacı kadın ise bu kesinleşme tarihinden sonra 29.12.2021 tarihinde vefat etmiştir. Bu durumda tarafların evliliği ölümle değil; boşanmayla sona erdiğinden boşanma davası konusuz kalmıştır....

          Medeni Kanunumuzda boşanma sebepleri özel ve genel boşanma sebepleri olmak üzere iki grupta düzenleme altına alınmıştır. Boşanma hukukuna yön veren temel ilkeler; irade ilkesi, kusur ilkesi, evlilik birliğinin sarsılması ilkesi, elverişsizlik ilkesi ve eylemli ayrılık ilkesi olarak beş grupta toplanmaktadır. Kanun’un 166. maddesinde yazılı boşanma sebebi esasen evlilik birliğinin sarsılması ilkesine dayalıdır. Söz konusu hüküm uyarınca evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu takdirde, eşlerden her biri kural olarak boşanma davası açabilir ise de, Yargıtay bu hükmü tam kusurlu eşin dava açamayacağı şeklinde yorumlamaktadır. Çünkü tam kusurlu eşin boşanma davası açması tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır....

            Dava, evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ileri istemine ilişkindir. Davacı kadının kabul edilen boşanma davası istinafın kapsamı dışında tutulduğundan taraflar arasındaki boşanma hükmü kesinleşmiştir. Yapılan incelemede; davalı tarafından Alanya 2. Aile Mahkemesinin 2019/598 esas sayılı dosyasında boşanma davası açıldığı, yargılama sonucunda davacı tarafça dava dilekçesindeki iddialarını ispata yarar delil sunulmaması nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği, ancak kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır....

            Aile Mahkemesinin 2005/542 esas sırasına kayıtlı boşanma istekli dava açıldığı davalı asılın davaya cevap verirken aleyhine açılan boşanma davasının reddi ile karşı yanın kusurlu olması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini istediği ve kusurlu olan davacı tarafından maddi ve manevi tazminat olarak 800.000 TL talep edildiği anlaşılmaktadır. Davacı eldeki davada, boşanma davasında karşı dava olarak talep edilen 800.000TL üzerinden hesaplanacak müvekkil vekalet ücreti ile, karşı yan aleyhine hükmedilecek vekalet ücretini istemektedir. Hemen belirtmek gerekirki; davalı, davacının muvafakatı olmaksızın başka bir avukatı vekil tayin ettiği için davacının istifa etmesi haklı nedene dayanmakta olup, bu nedenle vekalet ücretini isteme hakkına sahiptir. Ne varki, davalı boşanma davasına karşı dava olarak boşanma talebinde bulunmuş ve aynı zamanda fer'i talep olarak da tazminat istemiştir. Boşanma davası para ile ölçülemeyen bir dava olup maktu vekalet ücretine tabidir....

              UYAP Entegrasyonu