Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

; Değerli çoğunluk, anlaşmalı boşanma davalarında “boşanmanın fer’i hükümlerinde” oluşan bozmaya yönelik temyiz sebebinin hükmün tamamını sakatlamadığı ve hükmün boşanma bölümünün fer’i hükümlere yönelik temyiz davasına rağmen kesinleştiği düşüncesindedir. Anlaşmalı boşanma davası diğer boşanma davalarından “farklı özellikler” taşımaktadır. Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir....

    ; Değerli çoğunluk, anlaşmalı boşanma davalarında “boşanmanın fer’i hükümlerinde” oluşan bozmaya yönelik temyiz sebebinin hükmün tamamını sakatlamadığı ve hükmün boşanma bölümünün fer’i hükümlere yönelik temyiz davasına rağmen kesinleştiği düşüncesindedir. Anlaşmalı boşanma davası diğer boşanma davalarından “farklı özellikler” taşımaktadır. Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir....

      ; Değerli çoğunluk, anlaşmalı boşanma davalarında “boşanmanın fer’i hükümlerinde” oluşan bozmaya yönelik temyiz sebebinin hükmün tamamını sakatlamadığı ve hükmün boşanma bölümünün fer’i hükümlere yönelik temyiz davasına rağmen kesinleştiği düşüncesindedir. Anlaşmalı boşanma davası diğer boşanma davalarından “farklı özellikler” taşımaktadır. Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur....

        ; Değerli çoğunluk, anlaşmalı boşanma davalarında “boşanmanın fer’i hükümlerinde” oluşan bozmaya yönelik temyiz sebebinin hükmün tamamını sakatlamadığı ve hükmün boşanma bölümünün fer’i hükümlere yönelik temyiz davasına rağmen kesinleştiği düşüncesindedir. Anlaşmalı boşanma davası diğer boşanma davalarından “farklı özellikler” taşımaktadır. Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir....

          Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik hükümler de aynı kurala tabidirler. Ancak, boşanma ilamı kesinleştiği takdirde, tazminat,vekalet ücreti ve yargılama gideri isteklerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmeleri gerekli değildir (HGK. 28.2.2001 tarih, 2001/12-206 E. 2001/217 K. ). Anılan Yasa maddesinde, tedbir nafakasının infazı, ilamın kesinleşmesine bağlı tutulmamıştır. Somut olayda; .......... 5. Aile Mahkemesi'nin 18/09/2015 tarih, 2014/425 E. 2015/656 K. Sayılı boşanma ilamı ekinde hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile tedbir nafakası alacaklarının tahsili amacıyla, boşanma hükmü kesinleşmeden ilamlı icra takibi başlatıldığı görülmüştür. Her ne kadar boşanma ilamı kesinleşmeden, ekinde hükmedilen tazminat alacakları icra takibine konu edilemez ise de tedbir nafakasının infazı ilamın kesinleşmesine bağlı değildir....

            Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın tarafından açılan TMK’nun 166/1. maddesine dayalı boşanma, yine kadın tarafından açılan TMK’nun 161. maddesine dayalı birleşen boşanma davası ile davalı-karşı davacı erkeğin açtığı TMK’nun 166/1. maddesine dayalı karşı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucu verilen hüküm; taraflarca temyiz edilmiş, Dairemizin 29.06.2015 tarihli ilamı ile "kadının birleştirilen "zina" sebebine dayanan boşanma davası hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması nedeniyle” bozulmuş, bozma sebebine göre tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı asıl ve karşı boşanma davaları ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir. Dairemizin bu bozma kararı sonucu daha önce verilen bozmaya konu hüküm karşılıklı davaların tüm yönleri bakımından tamamen ortadan kalkmış boşanma hükmü dahil karar hiçbir yönüyle kesinleşmemiştir....

              DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kadının boşanma davasında verilen boşanma ve velayet hükmü erkek tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiş olduğu halde yeniden kadının boşanma davasına ve velayete yönelik hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 3-İlk derece mahkemesince verilen hükmün tazminatlara ve nafakalara yönelik kısmı erkek tarafından istinaf edilmiş olup, bölge adliye mahkemesince bu...

                Boşanma davası içinde, mal rejiminin tasfiyesine yönelik isteklerin incelenebilmesi, eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi halinde mümkündür. Evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesi halinde; mal rejimi evliliğin sona ermesini sağlayan davanın dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer (TMK.md.225/2). Boşanma yönünde oluşacak hüküm kesinleşmedikçe, bu taleplerin incelenmesi yasal olarak mümkün bulunmamaktadır. Bu sebeple boşanma davasının sonucu beklenmeden karar verilmesi doğru olmamıştır....

                  Barışmadan önce gerçekleşen, ancak karşılıklı olarak affedilen ve hoşgörü ile karşılanan olaylara dayanılarak boşanma kararı verilemez. Bu nedenle, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasından söz edilemeyeceği, Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesindeki boşanma koşulları gerçekleşmediği halde, asıl ve karşı davanın reddine karar verilmesi gerekirken, boşanmaya karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki, davalı-davacı kadın'ın kabul edilen boşanma davasında verilen boşanma hükmü temyizin kapsamı dışında tutulmak suretiyle kesinleşmiş, davacı-davalı erkeğin boşanma davasın da, boşanma isteminin konusu kalmamıştır. Davacı-davalı erkeğin davasında, boşanma istemi konusuz kalmakla birlikte, dava açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden bir karar verilmesi gerekir. Davacı-davalı erkeğin boşanma davası hakkında açıklanan yönde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....

                    O halde davalı-davacı erkeğin boşanma davasının da kabulü gerekir. Ne var ki, kadının kabul edilen boşanma davasında verilen boşanma hükmü, temyiz edilmediğinden kesinleşmiş; davalı-davacı erkeğin boşanma davasında, boşanma isteminin konusu kalmamıştır. Erkeğin boşanma davasında boşanma istemi konusuz kalmakla birlikte, dava tarihi itibariyle haklılık durumuna göre yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden bir karar verilmesi gerekir. Davalı-davacı erkeğin davası hakkında açıklanan yönler göz önüne alınarak bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 3-Yukarıda açıklandığı gibi; boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurludur. Eşit kusurlu eş yararına maddi tazminata hükmedilemez (TMK.m.174/1). Bu durumda; davacı-davalı kadının maddi tazminat talebinin reddi yerine yazılı şekilde tazminata hükmedilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu