WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili; ziynet alacağı davasının kabulü gerektiğini ileri sürmek suretiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış boşanma ve ziynet alacağı davası olarak dairemizin 2021/1323 esas sırasında kayıtlı iken dairemizce yapılan inceleme sonucunda adı geçen dosyadan TEFRİK edilmesine karar verilen ZİYNET EŞYASI alacağına ilişkindir. Davacı kadın dava dilekçesinde ziynet eşyalarının koca tarafından alındığını ileri sürmüştür. Dinlenen davacı tanıklarının ziynet eşyalarına ilişkin beyanları kadından aktarıma dayalı beyanlar olup bu hususta kadının iddiasını ispat etmeye tek başına yeterli olmadığı değerlendirilmiştir. Dolayısı ile davacı ziynetlere ilişkin davasını tanık beyanları ile ispat edememiştir. Ancak davacı yemin deliline de dayanmıştır....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/12/2021 NUMARASI : 2020/7 ESAS, 2021/863 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK' 353.maddesi uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında boşanma davası bulunduğunu, davalının davacıya ziynet eşyaları alıp bozdurduğunu, davacıya iade edilmediğini belirterek davacıya ait 2 adet 14 ayar set takımı (biri Trabzon hasır seti, diğeri İtalyan altın seti) 2 adet bilezik, bir adet Cumhuriyet altınının aynen iadesine, iadesi mümkün olmaması halinde 21.317,70 TL'nin davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Tarafların daha önce Trabzon Aile Mahkemesinin 2015/807 Esas, 2017/820 Karar sayılı karar ile boşandıkları, bu boşanma davasında dosyamız davacısının tam kusurlu, davalının ise kusursuz olduğunun tespit edildiği, kararın bu haliyle 13/02/2018 tarihinde kesinleştiği, dolayısıyla davacının tam kusurlu olduğunun sabit olduğu, her ne kadar davacı davalının kusurlu olduğunu, boşandıktan hemen sonra evlendiğini, evlendiği şahısla evlilik birliği içinde görüştüğünü iddia etse de bu iddianın artık dikkate alınamayacağı, zira taraflar arsındaki boşanma davasının yukarıda anlatıldığı şekilde sona erdiği, davacının kusurun sabit olduğu, kusurlu tarafın maddi ve manevi tazminat isteyemeyeceği anlaşılmakla davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine; Ziynet eşyası yönünden ise davacının sonuçlanan boşanma davasında ziynet eşyası talep etmediği, nafaka ve davanın reddini talep ettiği, ziynet eşyası talebinin boşanma davasından ayrı bir dava olarak da açılabileceği, davacının yasal süre içerisinde...

ile 25.300,00.TL değerli kişisel ziynet eşyası alacak davasının reddine ilişkin verilen karar ve karar gerekçesinin toplanan delillere, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalı- davacı kadının İlk Derece Mahkemesince verilen kararda, kadın tarafından açılan boşanma davasının ve ziynet eşyası alacak davasının reddinin toplanan delillere, usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliği ile karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Tarafların iddia ve savunması, ibraz ettiği deliller kapsamında, bu eşyalar yönünden sübutun değerlendirilmesi, talebin esası hakkında olumlu/olumsuz bir karar verilmesi (kabul, red, kısmen kabul-kısmen red gibi) gerekirken, dava konusuz kalmadığı halde yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. 3- Dosya kapsamına göre, taraflar arasında görülen boşanma davasının çekişmeli olarak açıldığı, ziynet ve çeyiz eşyaları hakkında bu dosyada da bir takım iddia ve delillerin bulunduğu, özellikle davalı erkek tarafından kadının evden eşyalarını almasına ilişkin polis tutanağı olduğunun boşanma dava dosyası içerisinde delil olarak bulunduğu ifade edildiğinden, Sakarya 2.Aile Mahkemesinin 2018/280 esas sayılı dava dosyasının dosya içerisine alınarak delil olarak değerlendirilmesi gerekirken bu konuda inceleme yapılmadığı anlaşılmıştır. 4- Ziynet eşyalarına ilişkin Yasa ve Yerleşik Yargıtay İçtihatları uyarınca kabul edilen yasal karinenin ve aksi yöndeki savunmaların...

GEREKÇE : Asıl davanın konusu geçimsizlik sebebiyle boşanma ve ziynet alacağı, karşı davanın konusu geçimsizlik sebebiyle boşanma talebine ilişkindir. Mahkemece, asıl davada boşanma davasının ve ziynet alacağı talebinin kabulüne, karşı boşanma davasının ise reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı/k.davacı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı- Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından reddedilen boşanma davası, ziynet alacağı ve mal rejiminden kaynaklanan alacak taleplerine ilişkin hüküm kurulmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının boşanma davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının ziynet alacağı talebi, boşanmanın eki niteliğinde bulunmayıp, ayrıca nispi harca tabidir. Dava dilekçesinden alınan başvurma harcı bu dilekçe içindeki tüm istekleri kapsar....

    Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 16/04/2018 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden müşterek çocuklarının olmadığı, erkek tarafından, TMK'nun 162 ve 166/1- 2 maddesi, kadın tarafından TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma ve ferileri ile kişisel ziynet eşyasına ilişkin alacak davalarına ilişkin talepte bulunarak davalar açıldığı anlaşılmıştır....

    Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkün olup, bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. (6.Hukuk Dairesi 09.05.2011 tarih ve 2011/1701- 6067, 6. HD'si 06.03.2012 tarih ve 2012/333- 3494, 3. HD' si 13.03.2013 tarih ve 2013/3318- 4289) Bu halde, kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır. Somut davada, dava konusu edilen "2 adet Adana burması bilezik ile 9 adet 20'şer gram bilezik" talebi yönünden bunların davalı erkek tarafından evlilik birliği içerisinde alınıp bozdurulduğu ispatlanamadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

    Kanaat getirilen kusur durumu dikkate alındığında davacı kadının boşanma yönünden iddiasını ispatladığı, TMK 166/1.madde yasal koşullarının oluştuğu dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğundan davalı erkeğin boşanmanın kabulüne yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Boşanma davası açılmakla tarafların ayrı yaşama hakkı olduğu, TMK 185/3. ve 186/3.maddeleri de gözetilerek TMK 169.madde gereğince kadın lehine tedbir nafakası verilmesi, boşanmaya sebep olan olaylarda daha ağır kusuru bulunmayan kadının ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılmakla TMK 175.madde gereğince kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru olduğu gibi nafaka miktarları da tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve hakkaniyete uygundur. Bu haliyle davalı erkeğin kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası verilmesi ve miktarlarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

    UYAP Entegrasyonu