Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2017/627 Esas, 2018/261 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, müvekkilinin bu boşanma davasında ziynet eşyasına ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verildiğini, tarafların 09/07/2016 tarihinde Bursa'da ve 17/07/2016 tarihinde Kırşehir'de ayrı ayrı düğünlerinin yapıldığını, müvekkiline düğünde 46 adet çeyrek altın, 49 yarım altın, 43 tam altın, 30 adet 22 ayar bilezik (toplam 600 gram), 1 adet o dönem 30.000,00 TL değerinde pırlanta set ve 15.000,00 TL değerinde (Euro- Dolar TL) nakit para takıldığını, düğünde takılan ziynet eşyalarının müvekkilinin yanına ve evine almayıp TEB Adatepe Şubesindeki müşterek kiralık kasalarında muhafaza ettiklerini, davalı tarafın, taraflar arasındaki katılma alacağı ve değer artış payından kaynaklı İstanbul Anadolu 3....

Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Mahkememizin 2020/567 Esas -2021/409 Karar sayılı dosyası ile taraflar arasında yargılaması sona eren Boşanma davasına ilişkin dava dosyası da incelenmiş, boşanma davasına ilişkin dava dosyası incelendiğinde davacı kadının evlendikten bir kaç ay sonra davalının erkek kardeşi ile birlikte kaçtığı, boşanma davası yargılaması sırasında ziynet eşyalarından bahsedilmediği anlaşılmaktadır....

Somut dosyada, kadına ait ziynet ve çeyiz eşyalarına ilişkin iddia, savunma ve deliller değerlendirildiğinde; öncelikle, dava ve cevaba cevap dilekçesinde ileri sürülmeyen maddi vakıalar ile deliller yargılamanın diğer aşamalarında ve de istinaf yoluyla ileri sürülemez (HMK.m.141). Kadının evden ayrılış şekline göre de ziynet eşyalarını yanında götürme imkanının bulunduğu anlaşılmıştır. Dava ve cevaba cevap dilekçesinde davacı tarafın düğün fotoğraflarına dayandığı, ancak ibraz edilen fotoğrafta altınların bulunmadığı gibi tanık beyanı ve iddiayı kanıtlamaya elverişli başkaca bir delillerle dava konusu ziynet eşyalarının ve de talep konusu çeyiz eşyalarının varlığı ve de erkek eşte kaldığı, onun tarafından kullanıldığı ispat edilememiştir. Davalı erkeğe yöneltilen yemin delili de icra edilmiştir....

Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; ziynetlerin erkekte kaldığının ispatlanamadığını, kabul kararının yanlış olduğunu, eksik ve objektif olmaktan uzak bilirkişi raporunun karara dayanak yapıldığını belirterek, ziynet alacağı davasının kabulüne dair kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı karşı davacı kadın vekili istinafa cevap dilekçesi ile; kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, kişisel eşya niteliğinde ziynet eşyası davasıdır. Yargılamanın başında tarafların karşılıklı boşanma davaları hakkında verilen kararlar kesinleşmiş, ziynet eşyası ve kadının alacak davası yönünden Dairemizce verilen kaldırma kararından sonra kadının alacak talebinin tefrikine karar verilmiş, incelemeye konu dosyada ziynet eşyası yönünden kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiş, erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

Aile Mahkemesi'nin 20/03/2019 tarih, 2019/201 E.-2019/204 K. sayılı boşanma kararında tarafların birbirlerinden ziynet eşyası talebinin olmadığı hususunun açık olduğunun belirtildiğini, sadece ziynet eşyası değil, tüm malvarlığı ve alacak borç ilişkisi bakımından da tarafların birbirinden bir isteğinin kalmadığını, buna karşılık davalının tarafların evlilik Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2020/78794 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibinin kötüniyetli olarak başlatıldığını belirterek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 31/05/2021 NUMARASI : 2021/199 ESAS, 2021/351 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI ALACAĞI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı (kadın) vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında derdest boşanma davası bulunduğunu, evlilik birliği sırasında yaşanan olaylarda ve davacının ortak konuttan ayrılması sırasında tüm ziynet eşyasının kendisinden gizlendiğini, talep edilmediği halde kendisine teslim edilmediğini, ziynet eşyalarını davalıya ait Ziraat Bankası Libadiye Şubesindeki hesapta olduğunu, takıların orada daha güvende olacağını belirterek davacının kasaya koyduğunu, düğünde 4 yarım altın, 2 gr altın...

Buna göre, davacı tarafa yemin delili hatırlatılarak, başvuracaklarının belirtilmesi halinde, usulünce yemine ilişkin yargılama işlemlerinin yerine getirilmesi (HMK m. 227- 238) ve gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 2- Mahkemece, dosyaya ibraz edilen fotoğraf ve CD üzerinde teknik bilirkişi ile kuyumcu bilirkişiye ayrı ayrı bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de; her iki bilirkişi tarafından hazırlanan raporda da erkeğe (damada) ve kadına (geline) takılan ziynet eşyalarının her biri için ayrı ayrı belirlenmemiş olduğu anlaşılmıştır....

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı - Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin ve ziynet alacağı talebinin reddi ile erkeğin reddedilen boşanma davasında yararına vekâlet ücretine hükmolunmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı kadının boşanma davası ve ferilerine yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Karşılıklı boşanma, kadının ziynet ve alacak istemli davalarının yapılan yargılaması sonunda mahkemece, erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile ferilerine hükmedilmiş, kadının ziynet ve alacak talebinin ise reddine karar verilmiştir....

    Davacı davalı kadın vekili tarafından boşanma ve ziynet eşyası alacağına yönelik dava açılmış, dava açılırken ziynet alacağı davası ile ilgili harç yatırılmamış, ilk derece mahkemesince boşanma davasından tefrik edilen ziynet eşyası alacağı davasında harcın yatırılması için 28/02/2018 tarihli ara karar ile davacı -davalı kadın vekiline kesin süre verilmiş, davacı- davalı kadın vekilinin kesin süre sonrasında başvuru harcını yatırdığı, ancak ara kararda yatırılması gereken harç miktarlarının açıkça yazılmaması ve harcın yatırılmaması halinde hukuki sonuçlarının ne olacağının belirtilmemesi nedeniyle verilen kesin sürenin usulüne uygun olmadığı anlaşılmıştır. Davacı- davalı kadına eksik harçları yatırması için usulüne uygun olarak süre verilmesi (Harçlar K.md.30- 32), eksik harcın tamamlanması halinde kadının açmış olduğu ziynet alacağı davasının esası ile ilgili bir karar verilmesi gerekir....

    İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili; ziynet alacağı davasının kabulü gerektiğini ileri sürmek suretiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış boşanma ve ziynet alacağı davası olarak dairemizin 2021/1323 esas sırasında kayıtlı iken dairemizce yapılan inceleme sonucunda adı geçen dosyadan TEFRİK edilmesine karar verilen ZİYNET EŞYASI alacağına ilişkindir. Davacı kadın dava dilekçesinde ziynet eşyalarının koca tarafından alındığını ileri sürmüştür. Dinlenen davacı tanıklarının ziynet eşyalarına ilişkin beyanları kadından aktarıma dayalı beyanlar olup bu hususta kadının iddiasını ispat etmeye tek başına yeterli olmadığı değerlendirilmiştir. Dolayısı ile davacı ziynetlere ilişkin davasını tanık beyanları ile ispat edememiştir. Ancak davacı yemin deliline de dayanmıştır....

    UYAP Entegrasyonu