TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalı T1'dan alınarak, davalı-karşı davacı T4'a verilmesine, 13 nolu bent; Aile konutu şerhi konulmasına ilişkin dava tefrik edildiğinden ve bu davaya ilişkin vekalet ücreti değerlendirilmesinin tefrik edilen dosyada yapılması gerektiğinden aile konutu şerhi konulması davasına ilişkin vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, IV- Antalya 8....
İlk hükümde aile konutu şerhi konulması davası yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi davacı kadın tarafından temyiz edilmemiş, bu durumda aile konutu şerhi konulması davası yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesi davalılar yararına usulü kazanılmış hak oluşturmuştur. Bu sebeple bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda usuli kazanılmış hakka aykırı şekilde davalılar aleyhine, aile konutu şerhi konulması davası yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru bulunmamış, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. 3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere mahkemece ilk hükümde davacı kadın tarafından açılan tapu iptal tescil davasının kabulü ile davacı kadın yararına 10.830.00 TL nispi vekalet ücreti takdir edilmiş ve davacı kadın tarafından bu husus temyiz konusu yapılmamış ve bu durumda tapu iptal tescil davası yönünden vekalet ücreti davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşturmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tüm dosya kapsamından, davacı ile davalının mahkemece verilen karardan sonra, 24.02.2016 tarihinde boşanmış oldukları anlaşılmaktadır. Boşanma hükmü ile evlilik birliği sona erdiğinden, taşınmazın aile konutu niteliği de ortadan kalkar. Açıklanan nedenle, aile konutu şerhi konulması talebinin konusu kalmadığından, bu taleple ilgili olarak "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm oluşturulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Taşınmazın aile konutu olduğunun belirlenmesi, taşınmazın satışının aile konutu sebebiyle iptali ile davalı eş adına kaydı, taşınmaz kaydına aile konutu şerhi konulması, taşınmazda ikamet etme hakkı sağlanması davaları basit yargılama usulüne (HMK.md.316) tabi işlerden olmadığı gibi çekişmesiz yargı işlerinden de değildir.(HMK.md.382)Yazılı yargılama usulünün uygulanması gereklidir. Yazılı yargılama usulünde de cevap, cevaba cevap, 2. cevap, 2. cevaba cevap dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Basit yargılama usulünde ise cevap dilekçesinin sunulmasından sonra ön inceleme yapılır....
Davacı koca, aile konutu olarak kullanılan, davalı... adına tapuda kayıtlı konutun aile konutu olduğu ve kendisinin rızası dışında diğer davalı bankaya ipotek verildiğinden bahisle taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması ve davalı banka lehine konulan ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmadığından tapuya, aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Aile konutu şerhine ilişkin karar kesinleşmiştir....
Bu durumda, mahkemece bilirkişilerden ek rapor alınması veya gerekiyorsa yeniden keşif yapılması, uzman bilirkişilerden “aile konutu” olarak kullanılan bölümlerin kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenmesi ve bu bölümlerle sınırlı olacak şekilde “aile konutu şerhi” konulması ve bu bölümler yönünden ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamı üzerine aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, duruşma için taktir olunan 1.100,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılardan ...'ye verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.05.2015 (Salı)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki uyuşmazlık, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmaza aile konutu şerhi konulması talebine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından tamamına yönelik olarak; davalı tarafından ise tedbir ara kararı ve tedbire itirazın reddine ilişkin ara karara yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesiyle dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, tapu idaresine yaptığı başvurunun mernis adreslerinin farklı olduğundan reddedildiğini belirterek tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasını istemiştir. Türk Medeni Kanununun 194’ncü maddesinin üçüncü fıkrası, 06.02.2014 tarihli 6518 sayılı Kanunla değiştirilmiş, yapılan değişiklikle, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eşin, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini, tapu müdürlüğünden isteyebileceği kabul edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Boşanma hükmünün kesinleşmesi ile birlikte, dava konusu taşınmazın aile konutu vasfı sona ermiş, Türk Medeni Kanununun aile konutuna sağladığı koruma sona ermiş, davanın konusu kalmamıştır. O halde dava konusu taşınmaz üzerine konulan tedbirin kaldırılmasına karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kesinleşinceye kadar devamı doğru görülmemiştir. 2-Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama giderleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır....
Dava, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Davacı, tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması talebinde bulunmuş, bu dava 01.02.2019 tarihinde açılmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin üçüncü fıkrası, 06.02.2014 tarihli 6518 sayılı Kanunla değiştirilmiş, yapılan değişikle, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eşin, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini, tapu müdürlüğünden isteyebileceği kabul edilmiştir. Bu değişiklik 6518 sayılı 19.02.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanmakla aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Anılan yasal değişiklikten sonra, tapu müdürlüğünün, talebi hukuken veya fiilen yerine getirmediği belgelendirilmedikçe, malik olmayan eşin tapu kütüğüne konutla ilgili şerh konulmasını doğrudan dava yoluyla istemekte artık hukuki yararı yoktur. Çünkü aynı sonucu tapu müdürlüğüne yapacağı başvuruyla elde etmesi imkan dahilindedir....